2 entry daha
  • devrim arabaları adlı film ile hatırlanan, mustafa kemal'in emri ile kurulmuş bu fabrika, tıpkı türkiye'de konuşulmayan ve gündeme getirilmeyen buna benzer diğer pekçok hadise gibi, belki, türkiye'nin ana sorunları olarak bugünlerde çokca altı çizilen, kürt, ermeni, kıbrıs sorunları katında hazin ve belki daha derin bir meseledir ki konuşulmaz. konuşulduğu takdirde nereye varılacağı bilinemez çünkü. ne medyaya prim yaptırır ne de politikacılara. bu anlamda bu konuya değindiği için bu filmi yapanları tebrik etmek gerek.

    filmde selçuk yöntem'in canlandırdığı latif karakteri (tam onun sözleriyle olmasa da) der ki, birinci dünya savası sonrası kurulan bu fabrikada onlarca uçak yapılmış, yabancı ülkelerden dahi sipariş alınmaya başlanmış, ancak o günün politik koşulları da türkiye'nin sanayileşmesine elvermeyince, tayyare fabrikası, traktör fabrikasına donüştürülmüş. ve acı bir biçimde ekliyor latif, -evlat, türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz..

    filmde sözü geçen devrim arabalarının ve tabii tayyere fabrikasının başına gelenlerin günümüzde de karşılıkları var ki gözümüze sokula sokula yapılsalar dahi kimsenin doğru düzgün sahip çıktığı yok. sahip çıkacak güç yok. gelişmekte oldugunu iddia eden bir ülkenin en yüksek bilim kuruluşlarında, hala ve hala reverse engineering'in ötesine geçildiği anda bilim adamlarının ve mühendislerin hayatları tehlikeye giriyorsa, bu ülkede nasıl bir geleceğin tartışılması gerektiğini ve ana sorunları bir daha ele almak gerek.

    kürt, ermeni, kıbrıs ve benzeri sorunları bu ülkenin kanseriyse, bu da beyin felcidir. bir doktora danışmak gerek, acaba beyin felci olan bi hastanın kanserli olmasının bir önemi kalmış mıdır?
35 entry daha
hesabın var mı? giriş yap