1 entry daha
  • 20 haziranda utanç ismiyle gösterime girecek olan hana makhmalbaf filmi.
    çekik gözlü, al yanaklı, yumuk elli baktay'ın saniyesinde değişen ruh hali, izleyenlere karşıt duyguları bir anda yaşatıyor.
    kahkahalar içinde izlediğim ama aynı zamanda da beni bu kadar derin bir hüzne boğan, yüreğime bu denli dokunan ender filmlerden biri oldu utanç. bileklerine kadar uzanan entarisi, başında yemenisi, kolunda çantası, burnundan akan sümüğüyle baktay'ın her hareketi, her mimiği istisnasız ya gözlerimin dolmasına neden oldu ya da beni kahkahalara boğdu. keza diğer çocuklar için de geçerli bu. çünkü biliyordum ki o çocukların tamamı gerçek, acıları da sevinçleri de gerçek. hiçbirinin rol yaptığını düşünmüyorum.
    sinemayla hiçbir alakası olmayan, tamamı amatör bu kadar çocuğu kontrol altında tutmak, sonra da böylesi derin imgeler kullanıp filmi zenginleştirmek, üstüne bir de bunları yaparken sadece 18 yaşında olmak, yönetmenin aileden gelen yeteneğinin bir göstergesi olsa gerek.

    --- spoiler ---

    filmin sonunda baktay'ı esir alan çocuklardan birinin "you are a terrorist. we won’t let you go back to your cave unless we kill you. go ahead die." deyişi; abbas'ın, "baktay, die so they will free you." diye seslenişi; baktay'ın sayıklar gibi "i don’t like war play" lafını tekrarlaması ve filmin sonunda tüm çabalarına rağmen amacına ulaşamayıp ölümü çaresizce kabul edişi "aman yarabbi!" dedirtiyor.

    --- spoiler ---
39 entry daha
hesabın var mı? giriş yap