• iranlı yönetmen mohsen makhmalbaf'ın 1988 doğumlu, 5 yaşındayken babasının okulunda sinema eğitimi almaya başlayan, ilk kısa filmiyle 8 yaşındayken locarno film festivalinde ödül alan kızı hana makhmalbaf'ın ilk uzun metrajlı filmidir. 27. uluslararası film festivali bünyesinde gösterime girmiştir. buralara gelmeden evvel san sebastian jüri özel ödülü, roma unicef özel mansiyon, montréal yenilik ödülü ve berlin'de* kristal ayı almıştır. genç ustalar kategorisinde gösterime giren filmde tamamen amatör oyuncular kullanılmış.

    bi de ablası var o da yöhetmen: samira makhmalbaf
    bi de küçük kardeşi var o da fotoğraf sanatçısı: maysam makhmabaf

    sinema gönüllüsü her genç insanın izlemesi şiddetle tavsiye edilir.
  • 20 haziranda utanç ismiyle gösterime girecek olan hana makhmalbaf filmi.
    çekik gözlü, al yanaklı, yumuk elli baktay'ın saniyesinde değişen ruh hali, izleyenlere karşıt duyguları bir anda yaşatıyor.
    kahkahalar içinde izlediğim ama aynı zamanda da beni bu kadar derin bir hüzne boğan, yüreğime bu denli dokunan ender filmlerden biri oldu utanç. bileklerine kadar uzanan entarisi, başında yemenisi, kolunda çantası, burnundan akan sümüğüyle baktay'ın her hareketi, her mimiği istisnasız ya gözlerimin dolmasına neden oldu ya da beni kahkahalara boğdu. keza diğer çocuklar için de geçerli bu. çünkü biliyordum ki o çocukların tamamı gerçek, acıları da sevinçleri de gerçek. hiçbirinin rol yaptığını düşünmüyorum.
    sinemayla hiçbir alakası olmayan, tamamı amatör bu kadar çocuğu kontrol altında tutmak, sonra da böylesi derin imgeler kullanıp filmi zenginleştirmek, üstüne bir de bunları yaparken sadece 18 yaşında olmak, yönetmenin aileden gelen yeteneğinin bir göstergesi olsa gerek.

    --- spoiler ---

    filmin sonunda baktay'ı esir alan çocuklardan birinin "you are a terrorist. we won’t let you go back to your cave unless we kill you. go ahead die." deyişi; abbas'ın, "baktay, die so they will free you." diye seslenişi; baktay'ın sayıklar gibi "i don’t like war play" lafını tekrarlaması ve filmin sonunda tüm çabalarına rağmen amacına ulaşamayıp ölümü çaresizce kabul edişi "aman yarabbi!" dedirtiyor.

    --- spoiler ---
  • film ucansüpürge film festivalinde fipresci ödüllü film kapsamında gösterildi bu sayede bende bu filmi izleyebildim. basit gibi gözüken bu filmde inanılmaz bir sembolizm var buna bir de küçük oyuncuların mükkemmele yakın performansı eklenince başarılı bir film ortaya çıkıyor. son sahnesiyle de insanı derinden etkilemeyi başarıyor hatta salonda alkışlamalara neden oluyor.
  • iranlı yönetmen hana makhmalbafın dünyada uluslararası film eleştirmenleri birliği* ödülü veren tek kadın filmleri festivali olan uçan süpürge uluslararası kadın filmleri festivalinde ödülü alan filmi.
  • guzel bir film. filmin bazi sahnelerinde bir taraftan gulumserken ayni anda gozlerinizin doldugunu farkedip tuhaf bir ic sikintisi yasayabilirsiniz. iran sinemasi hakkinda fazla bir bilgiye sahip degilim, ancak bu genc hanim kizin, (bkz: hana makhmalbaf) yeni islerini simdiden sabirsizlikla bekliyorum.

    --- `spoiler ---

    abbas'in surekli tekrarladigi alfabe ve sinifinda gecen bolumden henuz harf ogrenme asamasinda oldugunu anliyoruz. ancak ilk sahnelerde birdenbire bir hikayeyi sakir sakir okuyor. bu cocuk okumayi biliyorsa halen neden alfabe asamasinda?

    --- spoiler ---
  • tüyleri diken diken eden bir başyapıt. başroldeki küçük kızın oyunculuğunun yanında konusunun sarsıcılığı ve son sahnenin beyne kurşun gibi girişi bu filmi unutulmaz kılar. filmin ingilizce adı buddha collapsed out of shame, türkçeye utanç olarak çevrilmiş..
  • cnbc e de tesadüfen denk geldiğim inanılmaz etkileyici film. ilk izlediğimde belgesel olduğunu düşünmüştüm. afganistanda geçen the kite runnerı okurken duyduğum hisleri hatırlattı bana. konu yine çocuk. içinde yine taliban etkileri var.

    --- spoiler ---

    her şey abbas'ın baktay ile okuyamadığı için dalga geçmesiyle başlıyor. baktay okuması için ihtiyacı olan defter ve kalem almak için bakkala gidiyor. parası olmadığından bakkal istediklerini vermiyor. ve baktay'ın zorlu mücadelesi başlıyor.

    ufacık bir kızın korkusuzca ve hırsla amacına ulaşmaya çalışırken yaşadıkları, verdiği mücadeleler insanın yüreğini acıtıyor.

    --- spoiler ---

    bulun bi şekilde izleyin derim ben.
  • dün izlerken önce belgesel sanıp sonra ne olur belgesel olmasın film olsun diye içimden sayıkladığım çarpıcı film.. gördükleri karşısında insan ne olur gerçek olmasın demekten kendini alamıyor..baktay'ı izlerken insan onu evlat edinmek istiyor, yanına almak, o elma yanaklarını ısırmak istiyor, satmaya çalıştığı yumurtaları almayanlara lanet ediyor..baktay ağlayınca artık ağlamak farz oluyor.
  • --- spoiler ---

    yumurtalar kırıldığında hüngür hüngür ağlatan film

    --- spoiler ---
  • afganistan da , taliban'ın 5. yüzyıldan kalma buda heykellerini yok ettiği yerde geçmektedir. mohsen makhmalbaf 'ın " bir heykel bile bütün bu şiddetten , insafsızlıktan ve bunların getirdiği çöküşten utanırdı" sözleri üzerine yola çıktığı etkileyici filmi.
hesabın var mı? giriş yap