• mohsen makhmalbaf in kucuk kizi.kendiside babasi ve ablasi ile ayni meslegi secmis durumda.
    (bkz: samira makhmalbaf)
  • samira makhmalbaf'ın "at five in the afternoon" filminde başbakan olmak isteyen liseli bir genç kız vardı. kardeşinin dunyaca ilgi gören "utanç" adıyla çevrilmiş filminin konusu ise şöyleymiş:

    afganistan'da geçen bir hikâye. buda heykellerinin utançtan yıkıldığını söyleyen baba makhmalbaf'ın sözünden yola çıkan film, afganistan dağlarında yaşayan küçük bir kız çocuğunun okula gidebilmek için defter kalem almaya çabalarken, kendilerini savaş oyununa fazlaca kaptıran erkek çocuklar tarafından esir alınmasını konu alıyor. utanç, yalın ve kolay takip edilen anlatımına karşın son derece sert ve sarsıcı bir yapım.

    ayrıca film 20 haziran'da turkiye'de gosterime girecek.
  • green days'den sonra artık iyice büzükdaşımdır. nedense her filminden sonra o günleri göreceğim korkusuyla gözyaşlarına boğuluyorum. filmlerine merak ettiğim o protest sesi duymak için gidiyorum, ama her seferinde beni kıskıvrak yüreğimden de yakalıyor. bir de iran'ın "gerçekliğini" gerçekten ondan öğreniyorsam, üstelik inandırıyorsa, enteresan ama, ciddi ve elzem bir siyasi rolü var bacımın. elbette ki avrupa festivallerinde filminin çıkışında ortalama avrupalı cık cık edecek. ama beni öfkesiyle, doğallığıyla ve o evrensel itirazıyla her seferinde, filmindeki amacın aslında böyle olmanın ötesinde, onun samimiyetinin reel yansıması olduğuna bir şekilde inandırıyor. bacımın davası, meramı ve sineması at başı gidiyor. evet bir de o bir dâhi. ben de elimden geldiği kadar, yemin billah, acısını paylaşıyorum.
hesabın var mı? giriş yap