7 entry daha
  • çok bilinmeyenli bir denklemi çağrıştıran, yüzeyselden öte ilgi toplayabilmenin, müziğin özü ile varolabilmenin giderek daha çetrefilleştiği bir ülkede, nordik gibi projelere daha çok ihtiyacımız var. önceden belirtmeliyim, samimi, kulağa hoş gelen bir deneysellik her daim ilgi alanıma girmeyi başardı. gerek görsel, gerek işitsel üretimler bütününde. bu coğrafyanın zenginliğinden dem vurmaktan ses telleri zedelenmiş düşünürlerin beğeni alanlarına ulaşmamış olsa da nordik tam da kıvamında bir duruş sergiliyor, kanımca. deneysellik sularında orjinal tamlamaları ile...olması gerektiği kadarı dozajında ses elementleri, nükteli bir melankoli öğeli çalışmaları "kronopionun huznu", istanbul'un kendine özgü gizemini sunarmışçasına derinleşip ayrışan parantezlerin iz düşümü "a için bir b için iki" benim gibi dinleyiciler için bir vaha'nın başlangıcında olduğumuzu çağrıştırıyor. belleğin ötesinde kalmış bir mizanseni yeniden canlandırmaya da çok da elverişli bir deneme - ayrılık türküsü desem- "tatlı su kurabiyesi". mûm'un kuzey sahillerini arşınlaması gibi nordik in de her hangi bir sahil boyunda gün dönümü/doğuşuna eşlik edecekmiş izlenimi uyandıran "zui glas" parçası tesadüflerin hala hayatımızdaki önemine dair ipuçlarından birisini daha sunuyor. sessizce yeni bir çağrışım, dinlemek için tekrar bir myspace ziyareti farz oluyor...
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap