6 entry daha
  • türkçe kökenbilimi öksüz bir öğrenim/keşif dalıdır.

    haydi, mefhûm-ı-muhalifinden yola çıkalım: tatlının zıddı tatsız ise -lı ve -sız son ekleriyle çalışacağız. anası olmayana öksüz derler ise anası olana da öklü demeliler. pekiyi, ya zaten diyorlarsa... ya "oğlu" "öklü"nün yüzyıllar içinde aşınmış hâliyse. hani, "öklü" olur "öglü", sonra da, hep olur ya, k harfi g harfine tahavvül edince g harfi zamanla sessizleşir ve ğ harfi olur: alın size "öğlü".

    kişinin büyük atasının adı taşçaynar ise, oldu mu size bu pek mantıklı soy bağı son ekiyle ondan sonra ve ondan dünyaya gelmiş her kişi taşçaynar-öklü, taşçaynar-köklü, yahut taşçaynaroğlu.

    nitekim bilge kağan da yedinci yüzyılda yazılmış orhun abidelerinde evlatlarından, kız oğlum ve erkek oğlum diye bahseder. bu da demektir ki "oğul" aslında cinsiyet belirtmiyordu. bu sebepten ötürü de islav boyunduruğu altında yaşamış türkî halkların evladı çıkıp islav nesep bağları -ov -ova, -ev -eva'dan kurtulmak isterken kendine ilham-kızı diye soy adı uydurmamalı; kadın da olsa erkek de olsa soyadını "-oğlu" eki taşıyan hâline dönüştürmeli ve türk dilinin özünde cinsiyet ayrımı taşımayan mündemiç eşitlikçiliğine halel getirmemeli. örnek ola, ilham aliyev-mihriban aliyeva değil, ilham alioğlu-mihriban alioğlu.

    mümeyyiz olamamış, bilmez bilim adamları lafugüzafla zaman harcayıp para kazanmaya devam etsin, biz ahfadı biliroğlu kılalım.

    arz ederim efem,
hesabın var mı? giriş yap