tatsız
-
tat taşımayan, tadı alınamayan, tadı olmayan.
dil dokundurulduğunda iyonize olmadığı için, tat duyusu reseptörleri tarafından data öbekleri halinde duyuya dönüştürülemeyen kimyasal yapıya sahip olan. -
keyiflinin karşıtı, örneğin:
- hayatım tatsız bir rüyaydı hiç anlatmayayım, uyumaya devam ediym rica ediyorum. -
yaşandığı an hoşa gitmeyen bir his yaratmaya muktedir durumlar için veya kimi zaman hayatın tümü için kullanılır kelime.
-
(bkz: geschmacklos)
-
kes gibi.
"ama ölüm karşısında, ölümün basit ve kolay olduğu inancıyla direniyorsak, yaşam tatsız ve boş olur ve özgürlük kavramı anlamını yitirir." rollo may - özgürlük ve kader
"annemin şefkatiyle kadınsılaştırılmış, beni dünyaya getirmiş musa'nın yokluğuyla tatsızlaşmış, büyükbabamın yüceltmeleriyle kibir küpüne dönmüştüm ve ailesel komediye inanabilseydim tam anlamıyla mazoşizme adanmış salt bir nesne olabilecektim." jean-paul sartre - les mots
(bkz: etsiz), yavan
(bkz: tatsız tuzsuz)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap