3 entry daha
  • vozvrashcheniye'den edindiğim izlenimlerle izgnanie'ye bilet alırken, kendimi uzun ve yorucu bir filme hazırlamıştım. ama andrei zvyagintsev'in anlatımındaki gerek fotografi gerekse konu bütünlüğüne güvenebileceğimi düşünmüştüm. fakat bu filmde seyirciyi en çok kaçıran ilk iki nokta (uzunluk ve yoruculuk) baskınlığını arttırmışken, filmi asıl görme sebeplerimiz (fotografi ve konu bütünlüğü) etkisini yitirmiş görünüyor ne yazık ki.

    --- spoiler ---
    film boyunca gözümüze gözümüze sokulan dinî bir takım göndermeler bir yana, özellikle kürtaj sahnesinden sonra filmin feci şekilde sarktığını, hatta tabiri caizse, baydığını düşünüyorum. hatta sanki yönetmen de finale doğru amacını şaşırmış, "nerden geldik biz len buraya?" dercesine abandone olmuş gibi. filmin son yarım saati yönetmenin kafa karışıklığını da dile getirir şekilde akıyor: "bakın bu film şu anlama da geliyor olabilir", "ama bir de bu taraftan bakarsanız şöyle de yorumlanabilir"...
    --- spoiler ---

    tabii ki her filmin seyircisi kadar sayıda yorumlanabileceğini kabul ediyorum. ama bir senaryoda bu kadar açık uçlar olunca sıkılıyorum.. bakıyorum, yanımda cep telefonunu kurcalayanların sayısı artıyor, onlara da sataşasım, biraz önümde oturan uğur yücel'in suratını göresim, "ne anladıysan anlat, kırk yıl kölen olayım" diyesim, bu kadar uzun filmleri festivallere koyup, seyirciyi aç biilaç bırakanların aklına turp sıkasım geliyor.. yoruluyorum be sözlük!
52 entry daha
hesabın var mı? giriş yap