• andrei zvyagintsev'in 2003 yılında çektiği dönüş* filminden sonra hararetle beklenen, 2006 yılında çekimleri son bulan, ikinci filmi. bu sefer senaryo da zvyagintsev imzalı.

    ilk kez 2007 cannes film festivali'nde görücüye çıkan film, altın palmiye için yarışıyor.
  • william saroyan’ın the laughing matter adlı kitabından uyarlanan 2007 film ekiminde gösterilecek olan andrei zvyagintsev filmi.

    http://www.iksv.org/…mi_2005.asp?day=2&fid=13&sid=8

    http://www.youtube.com/watch?v=xtbmawqoalk
  • 30 dakikada anlatılabilecek bir hikaye, uzuuuun planlar ve ağıt yakan kadın çiftçiler.
    görüntüleri mükemmeldi, ona diyecek bir şeyimiz yok.
    uykunuz varken izlemeyin.
    http://www.imdb.com/title/tt0488905/
  • vozvrashcheniye'den edindiğim izlenimlerle izgnanie'ye bilet alırken, kendimi uzun ve yorucu bir filme hazırlamıştım. ama andrei zvyagintsev'in anlatımındaki gerek fotografi gerekse konu bütünlüğüne güvenebileceğimi düşünmüştüm. fakat bu filmde seyirciyi en çok kaçıran ilk iki nokta (uzunluk ve yoruculuk) baskınlığını arttırmışken, filmi asıl görme sebeplerimiz (fotografi ve konu bütünlüğü) etkisini yitirmiş görünüyor ne yazık ki.

    --- spoiler ---
    film boyunca gözümüze gözümüze sokulan dinî bir takım göndermeler bir yana, özellikle kürtaj sahnesinden sonra filmin feci şekilde sarktığını, hatta tabiri caizse, baydığını düşünüyorum. hatta sanki yönetmen de finale doğru amacını şaşırmış, "nerden geldik biz len buraya?" dercesine abandone olmuş gibi. filmin son yarım saati yönetmenin kafa karışıklığını da dile getirir şekilde akıyor: "bakın bu film şu anlama da geliyor olabilir", "ama bir de bu taraftan bakarsanız şöyle de yorumlanabilir"...
    --- spoiler ---

    tabii ki her filmin seyircisi kadar sayıda yorumlanabileceğini kabul ediyorum. ama bir senaryoda bu kadar açık uçlar olunca sıkılıyorum.. bakıyorum, yanımda cep telefonunu kurcalayanların sayısı artıyor, onlara da sataşasım, biraz önümde oturan uğur yücel'in suratını göresim, "ne anladıysan anlat, kırk yıl kölen olayım" diyesim, bu kadar uzun filmleri festivallere koyup, seyirciyi aç biilaç bırakanların aklına turp sıkasım geliyor.. yoruluyorum be sözlük!
  • "vera" ile maria bonnevie'nin, "alex" ile konstantin lavronenko'nun oyunculuklarıyla göz doldurduğu, yönetmenin ilk filmi vozvrashcheniye'den sonra kanımca daha ağır, yorucu, bir süre bu bünye rus sineması kaldırmaz dedirten, rahatsız edici film.
  • --- spoiler ---

    işbu entry az da olsa vozvrashcheniye ile ilgili bilgiler içerir.

    kısa bir süre önce izlediğim vozvrashcheniye'de oynayan konstantin lavronenko'yu bu filmde de görünce, üstelik film içinde geçen 12 yıl cümlesini duyunca, "aynı öykünün başka bir bölümünde miyiz, acaba çocuklarından ayrı kaldığı zamanları izliyor olabilir miyiz?" şeklinde düşüncelere girdiğim film olmuştur. bundan sonraki filmlerde de vera'nın mektupta yazdıklarını, kutunun içinde ne olduğunu ve robert'i vurup vurmadığını öğreniriz belki...

    --- spoiler ---

    sözün kısası; uzun filmdir.
  • ilk plandaki kamera hareketiyle son karedeki kamera hareketinin bile aynı olduğunu görüp ben seviyorum bu sinemayı yahu nidalarını,sinemanın çıkışındaki merdivenlerden inerken dedirten,uzun olup sıkıcı olmayan bilakis sonunda ne olacak dedirten,oyunculukların da başarılı olup filmin çıtasını daha da yukarılara taşıdığını gösteren andrei zvyagintsevfilmi.filmin genel tarzındaki bütünlüğün hiç bozulmaması,resimlere bir bakanın bir daha bakasını getirmesi gibi etkenleri de söylemek gerek filmin güzelliğinden bahsederken.
  • uluslararası başlığı "the banishment" olan zvyagintsev'in,kullandığı ışık,kadraj ve mekanlarla gerçekten beğeniyi hakettiği film.. estetik ile içerik arasında kaçınılmaz bir bağlantının olduğunu düşünen biri olarak,filmin teknik anlamdaki başarısının,konusunu destekleyen ve hatta konunun içini dolduran bir unsur olarak öne çıktığını özellikle belirtmem gerekir.. konunun ruhuna uygun namütenahi bi' yalnızlık hissi uyandıran mekanlar ve yumuşak-loş ışık marifetiyle hafiçe perdelenmiş gerçeklik.. kendine has bi' dokusu olan, 2007'nin çarpıcı filmlerinden biri,sürgün.. maria bonnevie'nin oyunculuğunun dikkat çektiğini de belirtmek lazım..
  • "the return"den sonra az biraz da olsa hayal kırıklığı yaşatmıştır.
    hak etmediği uzunlukta olan bir filmdir...
  • vozvrashcheniye gibi bir filmden sonra beklentiler artıyo normal olarak.iki filmi kıyaslayacak olursak bu filmin senaryosunda boşluklar vardı sanki.yine de sinematografi açısından ilk filmden farkı yok yine çok iyi.
    tabi henüz 44 yaşındaki yönetmenin çok iyi iki filminden bahsediyoruz.daha çok yapıtını izleme şansı buluruz umarım.

    --- spoiler ---

    bu arada filmin bi yerinde çocuklar incilden bi bölüm okurlar ki bence filmi de özetler ;

    "love is patient. love is kind.
    love isn't jealous. it doesn't sing its own praises.
    it isn't arrogant.
    it isn't rude. it doesn't think about itself.
    it isn't irritable.
    it doesn't keep track of wrongs.
    it isn't happy when injustice is done,
    but it is happy with the truth
    love never stops being patient, never stops believing,
    never stops hoping, never gives up."

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap