• elia kazan'ın -ki hemşerimiz demekten çarpık bir zevk alıyorum kendisine- yönettiği, steinbeck'in senaryosunu bizzat yazdığı, genç marlon brando'nun ise emiliano zapata'yı canlandırdığı ünlü bir film viva zapata!

    50'lerde çekilen bu filmde, zapata'nın halk çocuğu, köylü lideri oluşunun altının dikkatle çizildiğini görüyoruz ama ne kadarının gerçek olduğunu bilmediğimiz romantize edilmiş bir yan öykü de var -emil'in kız istemeye gitmesi, kızın annesinin yelpazesini bülent ersoy gibi sallaması falan-. filmde ayala planı ya da başka siyasi olaylar da yok.

    yine de izliyoruz. ama filmdeki en kötü, hatta komiklik derecesinde kötü olan şeye o kadar çok gözümüz gidiyor ki konsantre olamıyoruz, bazen olanları, söylenenleri anlamakta zorlanıyoruz: marlon brando'nun makyajı. meksikalı olması gerektiği için ayakkabı boyasıyla cildi karaltılmış, gözleri kat kat boyanarak iki yandan bantlanmış, iyiden iyiye yamultulan brando bir meksikalıdan çok red kit'deki çinli tiplemelerine benziyor, kameraya doğrudan baktığı her sahnede "ay ay ayayayay" diyerek gülüyor, filmin havasına giremiyor, olayları ciddiye alamıyorsunuz. madem dünya üzerinde yaşamış en yakışıklı erkeği bu rolde oynatacaktınız, tipini niçin bu kadar bozdunuz diye soruyoruz, ama biraz geç oldu tabii.
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap