• burada yorumlar sayesinde merak edip izledigim, asiri begendigim, entellektuel duzlemde turk cinselligini cok guzel anlatan filmdir. bu filmdeki en feministinden en ev kadinina her kadin erkek ilgisi karsisinda simarir, belki de adamlari sadece kullanir, gerek cinsel obje olarak, gerek para icin, gerekse sirf yalniz kalmamak icin. ama bana dokunan kisim lezbiyenlik imalariydi. turkiye'de, hatta dunyada, hele de o yillarda, kafalar henuz hazir degilken bu tur bir film cekmeleri gercekten inanilmaz, atif yilmaz, mujde ar ve nur surer'in cesaretlerine ve ileri goruslulugune hayran kaldim.

    --- spoiler ---

    cok yakin arkadas olan bu iki kadin, bir nevi kadin dayanismasi icinde yasarken iliskileri guclenir, guclenir, bir gece birlikte olurlar. sonra ayni adamla sevisirler ve biz izleyiciler bu olayin onlarin iliskisini baltalayacagini dusunuruz. oysa cok yaniliriz. kadinlarin birisi aradan cekilir, zaten erkeklerden de cok cekmistir, umursamiyordur adami. diger kadin ise adamdan iskence gormeye baslayinca iliskinin bittigini anlar ve eski hayatina geri doner.

    carpici kisim filmin son sahneleridir. cok yakin arkadasi olan kadin diger kadini ziyarete gelir, ve gulerler, birbirlerine opucuk atarlar, el ele tutusurlar, odaya baskasi gelince el ele tutusmayi birakirlar. cunku masum bir el tutmasi degildir artik bu. filmin sonlarinda kucuk kizin bir elinden annesi, diger elinden o yakin arkadasi tutar. bu iliskinin dinamiklerini kucuk kiz da fark eder, ve diger kadini da annesi yerine koymaya baslar, onu ve bu iliskiyi kabullenir. kuslarin ucusmasi ise, ki film boyu mujde ar'in cinsel anlamda kalbini attiran simge olarak goruruz kuslari, erkeklerden kazik yemekten bikmis bu iki kadin arasindaki iliskinin artik yakin arkadasliktan ote, bir partnerlik, sevgililik iliskisi halini aldigini anlariz.

    guzel bir film.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    sonunda her şeyin eskisine döndüğü sahne sebepsizce gülümsetmişti beni. bodrum dönüşü birbirimizin yüzüne bakamayız diyen iki kadının birbirine hiçbir şey söylemeden gülerek sarılması, dönemi için oldukça cesur bir "kadın sevişmesi" sahnesi -olmasa da iması-, entelektüel bir karakter olarak tasvir edilen ergun'un, filmin 2.yarısında sadece "erkek" yönleriyle anlatılması, 4 evlilik yapan ve erkekleri kafasında bitiren, hemcinslerine de bu yönde tavsiyeler, akıllar veren özgür kadın karakterin, başlarda müjde için uygun görülen büyükelçi bülent'e 2 konuşmada tav olması ve çabucak tekrar bir evlilik sürecine girmesi, kadınların/erkeklerin teslimiyet/aşağılanma/kabullenme/gözden çıkarma eşikleri... tüm bunlarla bana nip/tuck'ı çağrıştırır bu film. ilişkiler devamlı devinmekte, değişmektedir ve en şaşırtıcı gelişmeler bile artık karakterlerin kolayca içselleştirebildiği, görüp arttırabildikleri olaylara dönmektedir. erkek/kadının hayatlarının temellerindeki cinselliğin/tutkunun hayatlarının geri kalan bölgesine nasıl etki ettiğini gözünüze sokar.

    --- spoiler ---

    atıf yılmaz'ın adı vasfiye ve aah belinda ile birlikte en güzel filmlerinden biridir. büyük filmdir, çok büyük filmdir. isminin tırtlığına bakmayın siz.
  • kadının sevilmeye veya en azından sevildiğini sanmaya ne kadar muhtaç olduğunu gözümüze sokan bir film. kullanılan müzikler de dikkat çekici.

    (bkz: do you wanna)
    (bkz: modern talking)

    sahilde do you wanna take me tonight diye böğürür şarkı. o sırada yılmaz* abimiz de müjde'nin* aklını çeler. çok anlamlı.

    ayrıca yılmaz efendi nur'a* iş koyarken de restoranda tanıdık sesler karşılar bizi.

    (bkz: grup gündoğarken)
    (bkz: bir günlük aşk)

    bildiğin çarpıcı bir yapım.
  • bomba repliklere sahne olan film..
    m.ar: senin orospunum ben!
    y.zafer: seni çok seviyorum bu yüzden senden nefret ediyorum!
  • 80'li yıllarda birbirinden ilginç kadın filmleri çeken atıf yılmaz feminist sinema tartışmalarının da odağı olmuştur. dul bir kadın da bu filmlerden biridir ve sosyal çevresi tarafından bir et, bir süs eşyası olarak algılanan bir kadının (müjde ar) yeni cinsel arayışlarını ve hemcinsiyle olan cinsel temaslarını konu edinir. necati cumalı'nın aynı isimli yapıtından uyarlanan film eril düzenden koparak kendi bireysel ve özgür kimliğini oluşturan kadınların filmidir.

    türk sosyetesi içinde dul bir kadın olmanın teşkil ettiği yer, kadın-erkek ilişkilerinin kırılgan doğası ve şiddetli geçimsizlikler, kadın kadına dostluk ve cinsel aşk gibi konuların çevresinde dönen filmin büyük bir bölümü muğla, bodrum'da çekilmiştir. suna (müjde ar) ve ayla (nur sürer) geçmişlerindeki bütün erkekleri geride bırakarak el ele sahneyi terk ederler. bodrum'un güzelliği onların bedenlerinin özgür salınışıyla iç içe betimlenir.

    öteki atıf yılmaz filmleri:

    (bkz: bir yudum sevgi /@hanging rock)
    (bkz: cemo /@hanging rock)
    (bkz: düş gezginleri /@hanging rock)
    (bkz: hep o şarkı /@hanging rock)
    (bkz: kadının adı yok /@hanging rock)
  • içerisinde yer alan müjde ar ve nur sürerli fotoğraflara bayıldığım film. sanatsever bir göz, sırf bu resimler için filme bayılabilir.
  • mujde ar ile nur sürer arasında geçen şu diyalog filmin ne kadar cesur sahneler içerdiğine dair bir ipucu verir sanirim.. artık bodrum'da neler yaşandığını varin siz tahmin edin...

    --- spoiler ---

    -gercekten afrodizyak bi yer burası
    -ne demek o
    -bodrum icin cinsel guduleri istekleri artırıyor derler

    --- spoiler ---
  • sinema tarihimizin en kült filmlerinin -bence- 1. sırasında gelir...
  • --- spoiler ---

    80lerin bodrum'u, beyaz slip mayolu gencecik yılmaz zafer, ele güne karşı, şile bezi elbiseler, grup gündoğarken, boş koylar, modern talkingli renkli ışıklı old school diskolar, klasik gitar çalma tribi, komancero, rakı rakı hep rakı gibi onlarca klasik imgeyi barındıran, inceden feminizmin ayakseslerini duyuran, tekeşliliği sorgulayan atıf yılmaz filmi.

    bir sahnesinde bodrum, deniz kenarı, günbatımı alacakaranlığında iki kadının kadeh kaldırışına sahit oluruz:

    -hadi unutmaya...
    -keşke mümkün olsa.

    --- spoiler ---
  • dul bir kadın (şermin) şeklinde bir de konulu porno vardır ki hepsiburada.com'da aratınca zart diye çıkar karşınıza. evet götünde 16 yazanı diyorum. sözlerini de yazayım tam olsun: şermin kocası ölünce kendini boşlukta hisseder teselliyi kocasının mezarına giderek bulur. birgün anahtarlarını unutan kapı komşusu ile tatlı bir gece geçirir
hesabın var mı? giriş yap