• yaklaşık 5 senedir en sevdiğim uğraşım.

    dışarıdan çok zor gibi görünmesine rağmen, en temel özellikleri kapıldığında gerisinin tam manası ile çorap söküğü gibi geldiği bir eylem kendisi. ilk başlarda kendi kendinize öğrenmek zorlu gelebilir, bu nedenden dolayı eğer çevrenizde bilen birisi var ise en azından size basit teknikleri göstermesi hayrınıza olacaktır.

    aslında yazı yazmayı öğrenmek gibi. yan çizgi, düz çizgi çalışmak ve harfleri yazmaya başlamak devamında cümleler oluşturmakla hemen hemen aynı süreç.

    doğrudan dikişe başlamak yerine, makineyi tanıma aşamasından sonra, değişik kumaş türlerine düz dikiş, zigzag, sürfile çalışılmak benim için yararlı olmuştu. kalın, ince, kaygan ya da sert kumaşlara nasıl muamele edeceğinizi pekiştirmiş oluyorsunuz böylelikle. ayrıca bu aşamada hangi kumaşın hangi dikiş sıklığında büzülmeden, toplanmadan dikilebileceğini de tecrübe etmiş oluyorsunuz.
    daha sonrasında ise iki kumaşı üst üste getirip hizalarını bozmadan sürekli düz dikiş çalışmak da elinize alışkanlık kazandıracaktır. ilk başlarda düz bir çizgi yerine virajlı yollar çizmiş olduğunuzu fark edeceksiniz, umutsuzluğa kapılmaya gerek yok bir süre sonra bu tekrarı sık sık yaptığınızda, gözünüz kapalı gerçekleştireceğiniz bir duruma bürünecek çünkü.

    artık dikişleri nizamlı bir şekilde yapmaya başladığınızda ilk dikeceğiniz kumaş mümkünse saten, şifon gibi oynak türlerden ziyade pamuklu ve alelade bir tür olursa daha iyi olur, başka bir deyişle ilk kumaşınızın acemi elinizin hakim olabileceği bir tür olmasında yarar var. ilk dikeceğiniz model olarak da mümkünse kolsuz, yakasız ve bol (darlarda fermuar, düğme işlerine girişmek gerekiyor) bir model seçin ki, hata yapma payınız az olsun. ya da hata yaptığınızda kolayca düzeltebilme imkanınız olsun. ilk diktiğiniz modeli üzerinize oturtmaya çalışmayın bırakın bol kalsın, daha sonraki dikişlerinizde vücudunuzu tanıyarak, ölçülerini bilerek pens yaparsınız, ya da başka tekniklerle üzerinize oturtursunuz.

    boş vaktinizde kumaş satan yerlere bilhassa pazarlara uğrayın. bir şey almanız şart değil. gidin kumaşları mıncıklayın, elleyin, dokunun, kumaşı tanımaya çalışın. her ten her kumaşı sevmeyebiliyor, kendi teninizin sevebileceği bir türü seçmeye çalışın.

    bir süre sonra birkaç saat içinde en fazla 10 liraya mal ettiğiniz ve kendinize özgü, emek verdiğiniz kıyafetleri giymeye başladıkça hazır bir şey almaya yanaşmayacaksınız.
  • yepisyeni hobim. bir süredir alışverişlerde saatler harcayıp sinir krizi geçirmekten illallah geldiydi. kendim yapıp giysem ne olur diye düşünürken bir gün içinde karar verdim, kursu buldum ertesi gün başladım. bugüne kadar neden beklemişim diye çok hayıflandım açıkçası. dünyanın en zevkli şeylerinden biriymiş ve kesinlikle sandığım kadar zor değil. hayatımda hiç makinaya oturmamıştım, dersin sonunda gayet düzgün dikişler yapıyor hale geldim. azıcık el işine yatkınlığı olan kişi için gerçekten çok kolay. ama istediğim giysileri istediğim gibi dikebileceğimi düşündükçe sevinçten zıplayasım geliyor. kesinlikle tavsiye edilir.
  • kesinlikle herkese tavsiye edebileceğim uğraş. efenim bugün ilk eteğimi dikmiş bulunmaktayım. ilk olduğu için dikişleri biraz yamuk oldu tabii ama giyilebilir bir şey çıkardım, hem de çok kısa bir sürede. şu otuz senelik hayatımda hem belime hem kıçıma adam gibi oturan ilk etek bu kendi diktiğim yamuk dikişli etek oldu, onu da eklemek isterim. cidden başlamak için bu kadar beklemiş olmamı esefle kınıyorum.
  • dikiş aşktır.
    zamanınızı verirsiniz, emeğinizi verirsiniz ve bunların size geri dönüşü muhteşem bir hazdır.
    kendi diktiğini giymeye başlayan biri artık kolay kolay hazır giyime yönelemez.
    tabii ki giyilebilecek kıvamda parçalar dikmek zaman ister.
    verilen emeği sonuna kadar hak eden, uğraşıcısını asla üzmeyen bir iştir dikiş.
    hobidir demem, diyemem, karmaşık ruh halini dağıtmaz çünkü. dikişe başlarken dimağ açık olmalıdır.
    velhasıl güzel iştir, kendinizle gurur duyarsınız.
  • en bilinen iki tipi:

    1. kilit dikiş: http://www.karakurum.net/lockstitch.gif
    2. eyer dikişi: http://www.karakurum.net/saddlestitch.jpg
  • atılması sancılı, aldırılması eğlenceli, tutturulması güçtür.*
  • modanın son zamanlardaki bok gibi halini gördükçe tekrar çabalamaya karar verdiğim uğraş. alışveriş yapamıyorum artık arkadaş, dümdüz saçma sapan çuvak gibi bluzlar, kıçı başı yamuk tişörtlere dantel dikip dantele yazık etmeler... hayır kadına hakarettir bu giysiler arkadaşım. ya kıçına kadar açacaksın ki kadın olduğun belli olsun ya da çuval gibi şeylerle sakil sakil gezeceksin. insan onları giysi diye satmaya utanır.
  • tutmayan bi şey bu.

    yapıyorum yapıyorum, olmadık yerde, en olmayacak zamanda cart! gidiyor yine.

    tutmuyor. olur öyle. kabulleniyorum tam, hop! olmadık bi yerden, tam kendiminkine uygun bir kumaş görüyorum, hani böyle tuttursam, yama olduğu belli bile olmayacak...
    ona doğru çekiliyorum. tekrar diyorum, hadi, yap, dene bu sefer de.
    tutacak, eminim bak...

    sağdan çekeliyorum, soldan yamıyorum. tutturuyorum bazen yerli yerine, ama olmayacak bir yerde cartlayıveriyor yine.

    tutmuyor yani.
  • bazen tutmak bilmez.*
  • biricik hobim. en güzeli de 100-200 tl, bazen de 3000-5000 euroluk giysilere 10-20 tl'lik alternatifler yaratabilmek, kendi vücut yapına göre hareket edebilmek.

    bi de şöyle bişi var
hesabın var mı? giriş yap