• 2 sezon değildir, kuro no keiyakusha ve ryuusei no gemini şeklinde ayrılmaktadır. bir de bu ikisini birbirine bağlayan dtb kuro no keiyakusha gaiden adlı, 4 bölümlük, ova bulunmakta.

    darker than black kuro no keiyakusha(the black contractor) fevkaladenin fevkindedir... darker than black ryuusei no gemini(gemini of the meteor) ise ilkinin çıtayı yüksekte tutmasından mıdır, yoksa hei'nin "deli yürek"ten "kuşçu"ya döndürülmesinden midir bilinmez; bünyede buruk bir tat bırakmaktadır. ikisi arasındaki boşluk ova ile doldurulsa da, burukluğa çare ol(a)mamıştır.

    yine de, buruk muruk, her türlü darker than black çok güzeldir...

    yeni başlayacakların "kuro no keiyakusha>ova>ryuusei no gemini" sırasıyla izlemeleri daha iyi olur.
  • ağır dram içeren bir dövüş-bilim kurgu animesidir.animenin gitgide yükselen bir kalitesi var.ilk sezon 26 bölüm ve ben o ağır dram yüzünden fenalık geçirecektim neredeyse.inanılmaz derece moral bozuyor.o ağır dramdan sonra devam etmeyi düşünmemiştim ama insanda inanılmaz bir merak duygusu uyandırıyor anime.ilk sezondan sonra 4 bölümlük bir ova var ki inanılmaz güzel.hei ile kukla olan yin arasında geçenleri anlatır.işin içine biraz romantizm girer o ağır dram kasvet dağılır.son sezon 12 bölüm.hei yüzüne bakılmayacak hale gelmiştir.ağır drama dönüş.mangaka nın hei yi o şekilde çizerek hata yaptığını düşünüyorum.ne yaparsa yapsın tiksinmediğim hei den tiksinmeme vesile olmuştur.
    çizimleri fena değil, müziklerini de pek beğenmedim.dram olduğu için bol miktarda siyah rengi görüyoruz.biraz karmaşık bir konusu olduğu için izlerken dikkat etmek, söylenilen o bilim kurgu terimlerini akılda tutmak gerekebiliyor.
    nadiren dram izlerim.izlediğim dramlar içerisinde en kalitelisiydi.
  • beğendim mi beğenmedim mi anlayamadım... konuyu anlayamadım belki de! aslında problem de biraz bu... seriyi hazırlayanlar bir dünya yaratmışlar bu yaratılan dünyanın bazı bilinmezleri var ve bu bilinmezleri kimse bilmiyor, ne olduğu tam olarak açıklanmıyor. bu muğlaklığın hüküm sürdüğü dünyada bize bazı belli karakterlerin başından geçenler anlatılıyor.

    --- spoiler ---

    bence ilk sezon dizinin en iyi bölümlerine sahip...
    seri günümüze benzer bir dünyada geçiyor fakat bu dünyada olayların geçtiği zamandan 10 yıl evvel cennet ve cehennem kapısı denilen alanlar oluşmuş... bu alanlarla birlikte contractor ve doll adı verilmiş insan üstü güçlere sahip insanlar da ortaya çıkmış. kapıların görülmesinden 5 sene sonra güney amerika'daki kapının mevcut olduğu bölgede cennet savaşları denilen bir savaş yapılmış ve savaşın neticesinde bu alan yok olmuş.

    hikaye japonya, tokyo'da geçiyor. sendika adı verilen ve asıl niyeti ve kimler tarafından kontrol edildiği bilinmeyen gizli bir örgüt adına çalışan ve cennet savaşlarında yer almış hei'nin takımının başından geçenleri izliyoruz ilk sezonun ilk 14 bölümü boyunca... bir insan, bir doll/kukla ve bedeni bir kedinin içine sıkışmış contractor/yükleniciden oluşmuş takımla beraber sendika'nın verdiği direktifleri yerine getiren hei'nin, sendika'yla yaptığı bu işbirliğinin altında cennet savaşında yer alan ve akibeti bilinmeyen kız kardeşine ulaşma amacı yatıyor gibi görülüyor(?)
    15'inci bölümle birlikte cennet savaşlarında hei ve hei'nin kızkardeşi bai ile birlikte hareket eden amber animede kendini gösteriyor ve birden hikaye farklı bir doğrultuda değişiyor... amber zamanı kontrol eden; durdurabilen ya da ileri geri gidebilen bir contractor/yüklenici. payment/iadesi ise sürekli gençleşmek. amber gelecekleri görmüş... birinde cehennem kapısı tıpkı cennet kapısı gibi yok oluyor ve japonya'nın tamamını da milyonlarca insanla birlikte yok ediyor... diğerinde ise contractor'lar yok oluyor ancak japonya yerinde kalıyor. bu alternatif geleceklerin gerçekleşmesi hei'ye bağlı anladığım kadarıyla! hei aslında bir insan sonradan contractor güçleri edinmiş kardeşi bai'nin güçlerini. bai'de cennet kapısının yok olmasının nedeni anladığım kadarıyla. hei aynı kadarle yüzleşiyor. sözde birleşmiş millerin boyunduruğundaki bir araştırma kuruluşu gibi görünen pandora aslında sendika ile birlikte çalışan ve contractor'ları yok ederek japonya'nın güney amerika'ya dönüşmemesi için uğraşıyor ve bu doğrultuda cehennem kapısının etrafını saran duvarların ardına contractor'ları yok edecek bir tür cihaz kuruyor... -bu yazdıklarımdan emin değilim çünkü tam anlayamadım- hei ne contractor'ların yok olmasını ne de insanların yok olmasını istiyor ve bu ikilemden üçüncü şıkkı seçerek sıyrılıyor. cehennem kapısı yok olmuyor ve contractorları yok edecek silahı da molekülleri manipüle etme gücünü kullanarak durduruyor. böylece hem insanlar hem contractorlar kurtuluyor... bu olayların paralelinde gelişen olaylar neticesinde sendika dağılıyor, insanlar o zamana kadar hükümetlerin oyunları yüzünden haberdar olmadıkları contractorlardan haberdar oluyorlar ve sezon biriyor...

    ilk bai'ye tam olarak ne olduğunu, neden cehennem kapısının yok olacağını, hei'nin ne yaparak bunu durdurduğunu vs. gibi bir çok olayı ben anlayamadım. ya doğru düzgün açıklayamadılar ya da benim salaklığıma denk geldi ve anlayamadım... bunlar sır olarak kaldı benim için...

    yine de tüm bu anlaşılmazlıkların arasında iyi bir sezondu en azından ikinci sezondaki saçmalıklarla kıyaslayınca.

    ikinci sezondan önce 4 bölümden oluşan ovalar mevcut. ovalarda yin ile hei'nin sendika'nın artıklarından ve diğer istihbarat birimlerinden kaçısı konu ediliyor... bu kaçış esnasında yin'e bir şeyler oluyor ve daha sonra izanami adıyla anıldığını öğreneceğimiz ve contractorları yok edebilen bir şeye dönüşüyor... bu bilgilerde gelecekten anılar olarak anılan dökümanlarında yer alıyormuş. yin'e ne olduğunu anlamadım ama bir şeyler oldu uyandı, uyudu ve bir şekilde bölüm 3 denilen ve sendika'yı tamamen bitirmekle görevli olduğunu belirten bir birimin eline geçiyor ve hei bunun üzerine kendinden geçip kendini alkole teslim ediyor yin'in öldüğünü varsayarak. yin'in hayatta olduğunu ise madam oreille isimli birinden cia'yle işbirliği yapma teklifini aldığı zaman öğreniyor...

    ikinci sezon rusya'da başlıyor... ikinci sezonu ben toptan anlayamadım... izanagi, izanami, gelecekten gelen hatıralar, hei'nin sarhoş halleri, yin'in uyanması, kopya dünya vs... yazmaktan da yoruldum ve sıkıldım zaten.

    --- spoiler ---

    hasılı kelam ilk sezon sonları hariç iyiydi... ikinci sezon tam bir karmşaydı benim için... süper bir fikri alıp kötü bir şekilde hikayeleştirmişler gibi bir his var içimde... kimi boşluklar ve anlaşılmaz şeyler mevcut... mesela niçin hei'nin yanındaki tüm kadınlar hei'ya aşık oluyor... sorulması gereken en büyük soru bu herhalde.

    gelmiş geçmiş en müthiş animelerden biri olabilecek potansiyele sahip olup böylesi kötü harcanması çok kötü... neyse artık!
  • --- spoiler ---

    hei son bolumun son karesinde beyaz elbisesi icindeki yin'i kucaklamis goturuyordu. bir sezon daha gelir diye umit ediyorum.

    --- spoiler ---
  • finali hiçbir şekilde tatmin etmeyen ama izlediğim en iyi 10 anime içine rahatlıkla alabileceğim bi seri
  • gaiden (4 bölüm) > ilk sezon > ikinci sezon. her şeyi geçtim ilk sezonu sadece gaiden'dan zevk almak için bile izlenebilir.
  • ending 1'ının hastası olduğumdur.

    http://www.youtube.com/watch?v=whfrsclip48
  • --- spoiler ---

    sonu kaçık animelerden en bir güzeli sanırım. mangakalar bilerek birbirleriyle iletişim halinde böyle yapıyorlar. "abi bak sonunda piç gibi bırakalım insanları, içindeki boşluktan hemen yeni serilere başlasınlar, herkesin işi görülsün" mantığı. iki sezon arasında kopukluk var diyen dingiller ovaları izlememiş sanırım. hei'nin sarhoş hali, yin'in durumu çok güzel 4 bölümle özetlenmiş. ikinci sezon kalitesini yükselterek devam etti ama kısa sürdü. gerçi bu tür animeler 10 sezon çıksa "niye 11 çıkmadı amına koyayım ya" diye serzenişte bulunacağız. "shio'nun yarattığı ay aslında paralel bir evren mi, susao orada mı july ile birlikte, gümüş saçlı kimdi sondaki, yin öldü mü, hei n'aptı, hangi dünyada?" falan bir sürü soru var kafada. dizinin dinamikleri olan "kapı nedir, yüklenici, yıldızlar ne alaka, amaç ne , neden, ne" gibi sorulara girmiyorum bile. çünkü senaristlerin bile bildiğini sanmıyorum, müthiş bir gizemle başlayıp, aksiyon ve dram dolu bir şekilde ilerlemiş, bizleri follofoş ederek bırakmıştır bu seri, her şeye rağmen övgüyü hak eder, saygılar.

    ayrıyetten sırf, farklı bir bakış açısıyla bile saygıyı hak eder. bütün animelerde bildiğimiz süper güçlü karakterlerin hep üstün olduğu, normal insanların sıradan gösterilip, kimsenin sikine bile takmadığı dünyaları izledik. ama darker than black'de gördüğümüz gerçek; insansoyunun türlü şeytanlıklarla über insan üstülere tasmayı takmayı becerip, hemen menfaat doğrultusunda kullanması ve süper güçlü karakterlerin beklenileceği gibi kahramandan daha çok, ucube diye sınıflandırılırıp toplumdan dışlanması.

    --- spoiler ---
  • son bölümü* gerçekten tam bir hayal kırıklığı oldu bütün olayları tek bölümde bitirmeye çalışmışlar ama olmamış.

    --- spoiler ---

    12.bölüm cevaplardan çok sorular içeriyor. hadi shion'un yaptıklarını anladık dünyanın kopyası filan. fakat yin'in buradaki olayını anlayamadım, bi de o etrafındaki spectreler ne ayaktı? en sonda yin hei'ye 'beni öldür' dedi hei gülümsedi falan. sonra hei yin'in göğsüne dokundu. eee şimdi öldürdü mü öldürmedi mi yin'i ne yaptı bu adam? en sonda yin'i kucağında taşırken gördük hei'yi, o zaman tabutta uyanan kim ulan! yin midir nedir o? benim devreler iyice yandı yine. ulan bones final döneminde yapılacak iş miydi bu şimdi ne biçin bölüm lan bu?

    --- spoiler ---
  • yarın (5 nisan) tam 15. yılını doldurmuş olacak olan efsane anime.

    bu anime, özellikle ilk sezonla ilgili hislerim gerçekten anlatılmaz. aksiyon olarak ufuk açıcıdır. gerçekten, aksiyon, battle sekansı falan yazmak çizmek isteyen mutlaka ders olarak ezberlemelidir.

    gaiden de gayet iyidir bu arada, hatta ilk sezondan da iyidir. ikinci sezon bir tık düşüyor ama o bile üst seviye. düşünün ilk sezon ne kadar iyi.

    ayrıca opening'ini de günlerce loop'ta aralıksız dinlemişimdir. çünkü biz de "just howling in the shadows"...
hesabın var mı? giriş yap