• dallamanın gerçek anlamını yazayım*.. 40 entry boyunca yazılmamış.. dallama; osmanlı zamanında, müslüman olmayan çocukların ve bazı gelişmeye müsait müslüman çocuklarının mermerlere tokat atmak suretiyle büyütüldüğü ve sonraları bu çocukların savaştaki atlılara karşı yaya olarak önde koşulan askerler olan cenagverlere dönüştükleri zamanda onlara verilen isimdir*. yani bu çocuklar büyüyüp osmanlı tokadı atmaya başlarlar, öyle ki; savaşta atlıların karşısına çıplak elleriyle çıkarlar ve atın üstündeki düşmana zıplayarak tokadı koyarlar ve düşmanlarının boynunu tek tokat ile kırabilirler.. işte bu çocuklara dallama denilmekte(imiş)..
  • -telefon çağrısı bırakıp "beni ara" diyen, ama kim olduğunu söylemeyen yaratık..
    -hiçbirşey yapmayıp, "bunu da ben mi yapacam?" diyen, yağcılıktan başka bişeyden anlamayan tuhaf bir cins cins.
    -elinize bir disket tutuşturup, içinde word dokumanları var diyen birileri. (ama diskete baktığınızda hatunca resimler bulursunuz)
    -koltuk hırsı, efenime sölüüm yemek, para, beleş kefen bulsam içeri girerim vs. gibi şeylerden başka bişey beynine sığmayan, hatta beyni olduğu gibi şüphelere mazhar bi kısım terliksi hayvan. (bkz: paramecium)
    -hoca arayınca donlarına sıçan don françesko dö pago goyalar.
    -ne dediği asla anlaşılmayan, anlaması sizin müneccimitenize kalmış kelimelerarası uçurumlar doğuran iribaş.
    -günaydın, iyi akşamlar vb. nezaket belirten kelimelerin literatürlerinde bulunmadığı eşsiz hıyarat.
    -rüyalarında sizin bişeyler yapmış olmanız gerektiğini gören, her gece istihare yatan kaşkaval.
    -çeşitli kurum ve kuruluşlarda bir üst level'a geçiş için yapılan test (dallamalık)
    -sinir bozucu haşerat.
    -nev-i şahsına münhasır türemiş kereste.
    -yontulmamış kalas.
    -evlerimizde mevcut her türlü ahşap malzemenin ham maddesi.
    -her zaman kapasitelerinin uç noktasında olan, fotosentezle beslenen bitki kiti.
  • herhangi guzel bir kizin yanindaki tanimadigimiz herhangi bir erkek. hepsi dallamadir. a-ha su an bunu okurken yaninda guzel bir kiz varsa sen de dallamasin.
  • son derece mal olan kimse. mallıkta sınır tanımama özelliği öne çıkmış kişi,kimse,kurum,kuruluş.
  • pek sevdiğim küfürdür. "gavat" tan sonra tabi.
  • nicki lazım değil bir arkadaşın halka açık bazı eylemlerinden dolayı yaptığım bir yorumda bir zamanlar kullanmış olduğum deyim.
    yorum: "(bkz: bunu yapan ancak bir dallama olabilir)".
    karşı yorum: (sözlükten direkt mesaj): "dal sensin lama da sana girsin".
    aksiyon: entry silinir.
    dış atraksiyon: çaylak oldunuz, bi zahmet 10 entry giriniz, birşeyler yapınız. öpücük, ışık filan hak edinceye kadar görüşmeyelim.
    mecburen içsel kalan yorum: dalyarak...

    dünün yorumu: sallandıracaksın bunlardan birkaç tane meydanlarda, bak kalıyor mu yorum morum, cevap mevap, günah sevap, çaylak maylak. (bu anı uçmuş yazarlardan biri ile ilgilidir)
  • fransızlara çok yakışan sıfat.
    (bkz: dallama fransızlar)
    (bkz: ferhan şensoy)
  • sevdigim bir argo soz, niteleme sifati. pek kullanamiyorum gerci, sevinmeli mi bilmiyorum.

    guzel bir kullanimi pulp fiction'in turkce dublajinda john travolta tarafindan bruce willis'e yoneltilerek yapilmistir, her zaman hatirlarim.
  • sallanmamasi gereken sahsiyetler bütünü...
  • kesin bir anlamı olmamasına rağmen söylendiğinde ;hitap edilen kişinin formuna , genel olarak norma uygun , kulağı tırmalamayan argo.
hesabın var mı? giriş yap