• bir stephen king romanı. kujo adında bi köpekle ilgili. kitapta doğa üstü hiç bişey yok. köpek kuduz olur ve kendi istemi dışında saldırganlaşır. sahiplerini öldürür ve arabası bozulan bi anne ve oğlunu güneşin altında bi arabada günlerce rehin tutar...
    tarz olarak geralds game'i andırıyor...
  • navaho dilinde durdurulamayan güç anlamına gelen kelime.
  • stephen king'in en iyi kitabı olmayabilir ama en etkileyicisi olma ihtimali fazladır. bu kitaba değer kazandıran fantastik unsurlar kullanılmadan, gündelik hayattan bir konunun böylesine etkileyici anlatılmasıdır. okumayı düşünen herkesi uyarmak gerekir; hayvanlara ve özellikle köpeklere karşı fobiniz, çekingenliğiniz varsa okumamanızda fayda var diye düşünüyorum. sonra arkadaşınızın 5 yıldır bildiğiniz ve sevdiğiniz köpeği sizin üstünüze kuyruk sallayarak koştuğunda, sevinçle üzerinize atladığında karmaşık duygular yaşayabilirsiniz.
  • stephen king'in aynı adlı romanından uyarlanmış bir film. yönetmeni lewis teague, yapım yılı 1983. cujo benim en sevdiğim king romanlarından biri, fakat bu film tam bir fiyasko. hikayeyi kesip biçip kuşa döndürmeleri yetmemiş, bir de sonunu değiştirmişler. sonra romanın başlıca karakterlerinden biri olan charity chamber ve oğlu brett chamber'ın charity'nin kızkardeşinde iken yaşadıkları ve genel ruh halleri filmde tümüyle es geçilmiş. sonu ise gerçekten berbat edilmiş. romanı okuyup da bu filmi seyrederseniz, dişlerinizin gıcırdamasına engel olamayacaksınız.
  • çoğu kişinin okuduğu ilk stephen king romanıdır, fakat stephen king'in ilk romanı değildir. ilk romanı, carrie'dir.
  • zamanında izlendiğinde içe doğru sıçırtan bir film olmuştur cujo. bir neslin üzerinde etkisi büyüktür. günümüz koşullarında izlendiğinde basit gelebilir ama o yıllarda öyle hissettirmiyordu. şöyle söyleyeyim sanırım o filmi 30 sene önce izledim ve cujo'nun bakışları hiçbir zaman gözümün önünden gitmedi. o yılların teknolojisi ve bütçesiyle köpekli bir gerilim filmi nasıl çekilebilecekse en iyisi çekildi.

    kitabı filmi seyrettikten yıllar sonra okudum ve kitabın daha başarılı olduğunu düşünüyorum. filmde bazı konuları es geçilmiş ve tabi yukarıda yazıldığı gibi hikayenin sonu kitaba göre farklı bitiyor. aslında romanın en etkileyici kısımlarından biri sonu. izleyiciyi mutlu göndermek adına hikayeyi mutlu sonla bitirmişler. cujo kesinlikle kötü bir roman değil hatta ortaokul lise çağlarında bir genci stephen king'e başlatmak için çok iyi bir tercih olabilir.
  • ilkokulda bana ve o dönemki okul arkadaşlarıma kapalı devre video sistemi ile 80'li yılların ilk yarısında onlarca kez izlettirilmiş filmdir. sinemada öğretmen kemal, blue thunder...okulda cujo...hey gidi günler hey...
  • friends dizisinde rachel'ın joey ile izlerken korkudan joey'nin kucağına atladığı film
  • bu filmin tüm kadrosu sinemanın ikinci sınıf isimlerinden oluşur. yalnızca görüntü yönetmeni jan de bont, o da daha sonradan olmak üzere alanında a kalitedir. filmde donna ve oğluna cujo'nun saldırdığı ilk sahnede muhtemelen kendi tercihi olan harikulade bir şaşırtma vardır. korku filmlerinin genelinde kurbanı takip eden unsur (bu filmde cujo) kamerayla bağdaştırılır. kamera kurbanın arkasından sinsice yaklaşır. seyirci kötücül unsurun kurbanın tam arkasında olduğunu düşünür. kurbanla özdeşleşir ve onun yerine gerilim yaşar. elinden gelse filmin içine girip kurbanı kötücül unsurun önünden çekecektir. gerilim doruğa tırmanır ve kötü, kurbana saldırır. oysa cujo'da bu formül son ana kadar aynıyla işlerken son anda müthiş bir fake atıyor. jan de bont'un mu fikridir, yönetmen lewis teague'in fikri midir ya da bir başkasının mıdır bilmiyorum ama çok hoşuma gitti böyle amatörce çekilmiş bir film için bu tip seyirciyle oynama kumarı.

    ahan da şu sahne: https://www.youtube.com/…gr59czdrpo2qonj0zcl40jfj8_
  • amon tobin'in adventures in foam adli albumunde kullandigi moniker.
hesabın var mı? giriş yap