• programla iligli kısaca birkaç bilgi :

    *bylock'u ilk çıkartanların fetö'cü olmadığı, fetö'nün daha sonra yazılımı satın aldığı ve kendi amacına göre geliştirdiği sanılıyor.

    *programın en büyük özelliği ; x, y'ye mesaj attığında, mesaj y'ye ulaşınca mesajın tamamen silinmesi. yani whatsapp'ın son birkaç ayda yaptığını adamlar yıllar önce yapmış. yani ne yazarsan yaz, mesaj karşıya ulaşınca olay bitiyor. bu bilinen tarafı. fakat program aslında kriptoladığı mesajları abd ve kanada'daki sunucularına gönderiyor ve oradan karşıdaki kişiye gidiyor. yani kriptolu mesajlar fetö tarafından deşifre edilip kim kime ne demiş/yazmış anlaşılıyor. aksi zaten düşünülemez çünkü o zaman x savcı, y albayla ne konuşuyor cemaatin asla haberi olmaz.

    *burada ben bir komplo teorisinde bulunacağım. adamlar kalkıp da zibilyon tane insanın mesajlarını okuyacaklarına, bu sayıyı azaltmaları lazım. internette ufak bir araştırma yaptım ve son yıllarda bu bylock, türk ip'lerini banlamış. sadece vpn yoluyla türkiye'den kullanmak mümkün. programı bulmak da zaten çok ama çok zor çünkü seneler önce zaten android ve apple store dan kaldırılmış. üstüne üstük türkiye'den de banlanmış. yani bu saatten sonra bunu kullanmak, standart kullanıcı için imkansızlaşıyor çünkü vpn lazım, apk lazım-ki bulunmuyor. hepsini geçtin ve hazır hale getirdin eee? sonra. chat yazılımının amacı karşındaki ile mesajlaşmak değil mi. bu kadar külfete kaç kişi girer de bu yazılımı kurar ve senle mesajlaşır. yani adam kafayı sıyırsa ve "ben ille de bu yazılımı kullanacağım" dese, telefonunda sorunsuz çalıştırsa ne olacak. karşında kimse olmayacak. ayrıca vpn gibi şarjı emen bir uygulamayı da sürekli açık tutmalısın. ölme eşeğim ölme.

    *eğer teorim doğruysa, fetö bu yazılımı örneğin portekiz sunucusu kullanan bir vpn yazılımı ile örgüt üyelerine kuruyor. kanada ve abd'deki servlerlardan da portekiz ip'si ile gönderilen bütün kriptolu yazışmaları deşifre edip fişliyor. böyle bir durumda sadece fetö üyelerini fişlerler, kalkıp da yüzbinlerce kişinin boş mesajlarını okumazlar.

    *"bylock kullanan gariban" diye bir şey yok. uzun zaman önce android ve apple store'dan kaldırılan, bir de üstüne türk ip'lerini sebepsiz banlayan bir yazılımı hangi sıradan insan kullanır da kimle mesajlaşır onca zahmetsiz chat programı varken?

    edit : morbeyin.com tuzağı hakkında gelen itirazlar nedeniyle bu editi yapma gereği duydum. güya morbeyin.com dan indirilen bir apk ile direkt server'a bağlanılıyormuş ve böylelikle namaz vakti öğrenmek için indirilen apk yüzünden fetö mağduru olunuyormuş. birincisi, türk ip'leri ile bylock serverına erişemiyordun çünkü kara listedelerdi. o apk öyle bir şey olmalı ki, hem namaz vakti hem vpn programı hem bylock yüklemeli telefona(bkz: öehh) ikincisi android marketi açtığında zibilyon tane kıble tayini, namaz vakti öğreneceğiniz program var. sen bir apk bulacaksın, bu apk'yı önce bilgisayarına atacaksın, sonra sd kart ile ya da telefonu bilgisayara bağlayıp dcim klasörüne atacaksın, sonra da yükleyeceksin. bunları yapacak kadar bilgilisin ama android marketten tek tıkla indirmek varken bir ton külfete gireceksin. peki...

    bakın ben şunu demiyorum ; adam gariban bir işci, beyni yıkanmış ve temiz duygularla fetöye inamış ama suç işlememiş. bunu zaten içerde tutmak haksızlık fakat ortaya morbeyin gibi iddialar atılıyorsa bu iddiaların altını doldurmalısınız. güya programı yükleyince https://bylock.net/ e gizli bağlanılıyormuş ve 10 bin kişi mağdurmuş. zaten sen https://bylock.net/ e gireni içeri atmışsan ülkeyi kapatıp gidelim. bu nasıl adalet anlayışıdır. ortada yazışma yok suç yok, bir linke tıklandı diye 10 bin kişiyi içeri atmışsın ve bunu da açık açık söylüyorsun. ya haberi yapanlar yalan söylüyor ya da bu kararları verenler davayı sulandıran fetöcüler. siz karar verin...
  • bylock sorusturmasinda yer alanlar icin uc farkli renkte liste olusturuldu. kirmizi, turuncu ve mavi.
    siktigimin sozlugunde millet korkudan basliga yazamadigi icin bugüne kadar kimse yazmamis. yazan da silmis. hali hazirda mavi listede oldugum icin ben rahat rahat yazabilirim sanirim.

    http://www.haberturk.com/…ili-sorusturma-baslatildi

    bu da ismail saymaz'in bylock 'un apple store'da kayitli sahibi david keynes ile yaptigi roportaj.

    ismail saymaz bu röportaj sonrasi tanik olarak ifade vermeye cagrildi.

    özet olarak, david keynes amerikan vatandasligina gecmis bir türk. ev arkadasi tilki lakapli bir abiciymis ve programi o yazmis. apple store'a programi koyarken bunun kredi kartini kullanmislar. kendi örgüt üyesi olmadigini iddia ediyor ama acikcasi süpheliyim bu konuda. tilki de hala türkiye'deymis, hakkinda sorusturma bile acilmamis henüz.

    baska bir yerde david keynes ile ilgili cok daha zit bilgiler iceren bir yazi okumustum. app ortadogru ve türkiyeden gelen trafigi kaldiramadigi icin sahibi yeterince vakit ayirip yatirim yapamamis ve app'e türkiye ip adreslerden erisimi kapatmisti. hangisi dogru bilemiyorum ama eger ismail saymaz'in röportaji gercek ise, nedense buna bile güvenemiyorum ama benim siradan bir vatandas olarak bu bylock sorusturmasindan anladigim su:

    bylock cemaatciler tarafindan kodlandi, lakin direk feto tarafindan maddi olarak desteklendigini düsünmüyorum. bir kac kisilik bir grup tarafindan planlandigini saniyorum. belki amac olarak zirvdeki chatlesme appleri ile pazar payina ortak olmak icin tasarlanmis olabilir. böyle bir durumda yayginlasmasi icin tabi ki önce cemaat üyelerini kullanmislardir. yüzbinden fazla üyeden bahsediliyor. yüzbin üyenin hepsi güvenilir mi? bu insanlarin hepsi yüksek mevkilerde, ya da karar mekanizmasinda rol olan insanlar mi? hic sanmiyorum. bir cogu isik evlerinde kalan ogrenciler bile olabilir. ya da bazi cemaatciler yakin arkadaslarina yükletmistir. özetle demek istedigim, hadi gizli sakli takipsiz ülkeyi ele gecirme planlari yapalim diye kodlanmamis gibi bu app. mit kadar beceriksiz bir istihbarat örgütü bile kirabiliyorsa ( ya da mit'in icinde taraf degistiren örgüt elemanlari olabilir, belki de tilki?, ulan film gibi) pek de profesyonelce kodlanmamis diyebiliriz. cemaat'in harvard, stanford, mit'de okuyan ogrencileri var, belki de bünyesinde dünyaca ünlü yazilimcilari var. bu adamlar virus gibi her yere yayilmis. yani cidden isteseler, ciddi bir yatirimla cok daha saglam bir app yaparlardi.

    tabi belki bu app tutsa ve dünyaya yayilsa, ultimate amaclari kullanicilarin kisisler bilgi ve mesajlasmalarini yedekleyip, santaj amacli kullanmak olurdu. herkesin bildigi gibi fetö'nun uzmanlik olani gizli tape servisidir. neticede tutmamis, app ortadan kalkmis. fakat üyelerinin cogunun cemaatci oldugu dogrudur, ve abi avi icin kullanici bilgileri kullanilabilir. simdiye kadar mesaj icerikleri ile ilgili kulagimiza bir bilgi gelmedi, o yüzden bence sadece kullanici bilgileri var ellerinde. üye olurken de rumuz falan kullanilmis deniliyor. yani direk isim soyisim adres gibi bilgilerin oldugu süpheli. acikcasi biyoloji doktorasi yapmakta olan biri olarak bu tarz konularda bilgim sifir. ip adresi ya da telefon numarasi, google hesabi, ios hesabi gibi bilgiler elde edilebilir mi bilmiyorum.

    gelelim liste olayina:

    kirmizi liste: bu kisilerin kesin olarak app'i kullandigi dogrulanmis. yani cogu abici ya da potansiyel abici. lakin örgüt ici hiyerarsi konusunda bir bilgileri oldugunu sanmiyorum. bu cemaatci denilen insanlar bir kac yil öncesine kadar asti'den üniversiteye kayit yapmak icin gelen saf temiz kalpli ogrencileri topluyorlardi. hatta odtü'de kayit esnasinda yurtlarina ögrenci almaya calisirken kovulmuslardi da, i.melih odtü'yü yikma konusunu tekrar gündeme getirmisti. ahmet hakan bile programinda sacmaligin dibine vurmus, bu serefsiz cemaatci kopeklere destek vermisti. size ne, size giren cikan mi var? demisti ahmet. oysa biz her zaman görmüstük bu parazitlerin neler yapabilecegini.
    neyse özetle bu listede olanlarin cogunun beyni yikanmis koyun sürüsü oldugunu düsünüyorum. iclerinde önemli kisiler olabilir lakin ama sorusturma süresince ortaya cikacaktir bu bilgiler.

    turuncu liste: uygulamayi kullanmis, lakin kimlikleri belirlenememis. yani listede kimler var merak ediyorum eger kimlik bilgisi yoksa. muslum_cocuq, light_keeper falan olabilir.

    mavi liste: istee en önemli liste, benim de icinde bulundugum. bir sabah sirtimda posterimle sirita sirita milan trenine atladigimda bir anda ailemin evine polis baskini yapildigini ögrenmemle son iki haftami sikmis liste. simdi listenin tanimina bakalim:

    "bu listede yer alan kişilerin uygulamayı kullanmış olabilecekleri değerlendirilmekle birlikte teyit ve tekzip etmeye imkân sağlayacak ölçüde veri kaydı elde edilemediği yer aldı."

    benim buradan anladigim, bu listedeki insanlarin bu app ile bir alakasi oldugu ile ilgili bir kanit yok. peki bir kanit yoksa, kimlik bilgilerimizi nereden almislar? hackledikleri kullanicilari bilgilerinden degil demek ki.

    simdi kendime bakiyorum. hic cemaatci tanidigim yok. zaten yillardir kafirim. solcuyum. face eksi twitter'da rte, akp, fetö karsiti seyler yazmisimdir. ya da allahsizligi övmeye calismisimdir. app 2014 basinda yayinlanmis. ben 2014 ocaktan beri isvicre'de yasiyorum. kullandigim hic bir telefonumu baskasina satmadim. 2014 senesinden beri aldigim yeni telefonlari da sadece burada kullandim, kullanmadiklarim evde duruyor. benden habersiz de kimse sifre korumali telefonuma app indiremez. yani benim uzaktan yakindan bir alakam olmadigi belli. ayrica polis baskininda kimlik dogrulamasi icin aileme facebook fotografimi gostermis. savci ise babama bylock'da isim soyisim ve tc kimlik numaram ile üyeligimin oldugunu söylemis. liste tanimlarina bakarsak kirmizi listede olmam gerekiyor. lakin tabi ki bu uydurma, ellerinde böyle bir kanit olamaz. eger kimlik bilgilerim ile beni yakalamak isteseler facebook profilimi bulamazlardi. adimi 2-3 milyon kisiyle, soyadimi ile 1 milyon kisiyle paylasiyorum. oyle facebook'a yazinca cikacak bir profil degil yani. türkiye adalet sisteminin benden istedigi ise sucsuzlugumu ispat etmem. ellerinde suclu olduguma dair bir kanit yok (mavi liste) fakat benden sucsuzlugumun kaniti isteniyor. bir seyin yoklugunu ispat edebiliyor olsam sanirim önce tanri'nin var olmadigini ispat ederdim.

    o yüzden benim cikardigim sonuc sudur: muhalefet olanlar, muhalefet oldugu icin hakkinda ihbar yapilanlar direk mavi listeye aliniyor. bence iki sebep var. birincisi bu insanlarin hayatlarini sikip, yaptiklarina pisman etmek, korkutmak, susturmak. ikincisi, milyonda bir ihtimal bir sey cikar belki (pek inanmiyorum bunun varligina ama). özetle, kendinden olmayani sindirmek. yurt disinda yasamama ragmen basima gelenler sunlar:

    iki haftadir düsünmekten kafam catlayacak.
    ailem icin endiseliyim.
    annem babam korku icinde perisanlar.
    babamin is bilgisayari dahil hafizasi olan tablet, hardisk ne varsa el konuldu.
    komsunun diline düstüler ogullari terorist diye.
    türkiye'ye dönemiyorum. savci gelirse havalanina avukatini hazirlasin, ucaktan inince tutuklanacak demis. tutuksuz yargilansam da yurt disi yasagi kesin. su an pasaportum hali hazirda iptal edilmis bile olabilir. türkiye'ye gelirsem egitimim büyük ihtimal yalan olacak.
    kardesim icin ufak bir avrupa turu planlamistik. vize icin de cok ugrastik. hazirliklarin cogu yapilmisti, biletler alindi fakat kardesim de süpheli duruma düsmesin diye bu plani iptal etmek üzereyiz (baskalarinin basina gelenler yaninda belki önemsiz görünebilir ama haksiz yere bir insanin planlarini böyle bozamaz kimse)

    peki türkiye'de olsam basima gelecekler, ya da bir cok insanin hali hazirda basina gelenler:

    http://www.birgun.net/…orusturulursaniz-133744.html

    evet. türkiye bir banana republic degil arkadaslar ama bu ülkede adalet denilen seyin geldigi nokta budur. sorusturmam ile ilgili bir gelisme olursa aktaracagim. simdilik bana telefon ile ugrasma gayretini bile göstermedi kimse. adresim, yerim belli. hatta savciliga bütün sosyal hesaplarimi e-mail olarak attim, sorusturma dosyasina eklesinler diye. kimseden korkum yok. sizden korkan da sizin gibi olsun.

    "fear is the main source of superstition, and one of the main sources of cruelty. to conquer fear is the beginning of wisdom."

    “korku, batıl inançların kaynağıdır. bunlar da gaddarlığın asıl kaynaklarıdır. korkuyu yenmek, bilgeliğin başlangıcıdır.”

    bertrand russell
  • darbe girişimi soruşturmalarındaki kilit uygulama.

    15 temmuz darbe girişiminden bu yana görevden alınan ve tutuklananlar hakkındaki en yaygın işlem gerekçesi, bylock kullanmak olarak yansıyor. cumhuriyet halk partisi bilgi ve iletişim teknolojileri genel başkan yardımcılığı’nın erdal aksünger’in başkanlığında bylock uygulamasıyla ilgili bir rapor hazırlandı. teknik özellikleri ve hakkındaki tartışmaları derledik: bylock nedir, kimler kullanıyor, savcılık ifadelerinde hakkında neler söylendi?

    bylock nedir?
    bylock, geliştiricisi tarafından “kullanıcılar arasında askeri seviyede şifrelenmiş, güvenli ve gizli iletişim olanağı sunan bir iletişim uygulaması” olarak tanımlanan mobil uygulama.

    android ve ios işletim sistemleri için geliştirilerek google play ve apple appstore uygulama mağazalarında yayımlanan bylock’un pazara ilk olarak 2014 yılı başlarında, abd’de yaşadığını belirten david keynes isimli bir geliştirici tarafından sunulduğu biliniyor.

    bylock, kullanıcılar ve gruplar arasında şifrelenmiş, güvenli haberleşme olanağı sağlamak üzere geliştirilmiş bir uygulama. bu imkanı sunan diğer uygulamalarda olduğu gibi, uygulamanın sahibi veya sunucularını barındıran taraflar, kullanıcılar arasındaki yazışmaları göremiyor ve konuşmaları dinleyemiyor.

    bugün bu tür iletişimde kullanılan en popüler uygulama olan whatsapp başta olmak üzere tüm mobil uygulamalar şifrelenmiş, uygulama sahibi tarafından dahi görülemeyecek iletişim olanağı sunduğunu iddia ediyor. ancak bylock’un çıktığı günlerde, whatsapp şifresiz olarak çalışmaktaydı ve diğer birçok uygulama henüz kullanıma açılmamıştı.

    bylock’un mit tarafından kırıldığı iddiaları üzerine yapılan incelemelerde, uygulamanın amatör yazılımcılar tarafından geliştirildiği, iddia edildiği gibi askeri düzeyde bir şifreleme yapamadığı, kullanıcılara ait birçok bilgiyi kolayca okunabilir yapıda sakladığı ortaya çıkmıştı.

    internet arşivlerine göre, bylock 2014 sonbaharında geliştiricisi tarafından uygulama mağazalarından kaldırıldı. geliştirici david keynes o tarihte;

    -1 milyon civarındaki “beklenmedik sayıdaki” kullanıcının yüküyle başa çıkmakta zorlandığını,
    -orta doğu kaynaklı zararlı trafiği önlemek amacıyla bu bölgeden gelen bağlantıları engellediğini,
    -bağlantı sorunları yaşayan kullanıcıların vpn (sanal özel ağ) üzerinden bağlanmaları gerektiğini, bylock++ adını verdiği yeni uygulama üzerinde çalıştığını açıklamıştır.

    uygulamanın bilinen en son versiyonu 26 aralık 2014 tarihlidir. bylock++ olarak isimlendirilen uygulamanın pazara sürüldüğüne dair güvenilir bir kaynak bulunamıyor, ancak haziran 2015'te bazı internet sitelerinde bylock++ uygulaması olarak dosyalar yayımlandığı görülüyor.

    halen google play ve apple app store’da bylock veya bylock++ uygulaması bulunmuyor. bylock’un sahibi olarak görünen david keynes ismi araştırıldığında, yazılım ve uygulama dünyasında hizmet gösteren kişiler tarafından sıklıkla kullanılan linkedin, github, stackoverflow, twitter gibi sosyal ağ ve geliştirici sitelerinde hesabının bulunmuyor. david keynes tarafından yapıldığı kabul edilen sadece iki açıklama bulunmakta, bunlar da wordpress.com üzerinde açılmış ücretsiz bir blog sayfasında bulunmaktadır.

    chp’nin yayınladığı raporda “kısa sürede 1 milyona yakın kullanıcıya hizmet verdiği söylenen bir uygulamanın, kişisel çabayla sürdürülmesi ve finanse edilmesi, bu işin doğasına aykırıdır. normal şartlarda bylock’un bu alanda hizmet veren bir şirket tarafından satın alınması veya yatırımcı alarak büyüme yoluna gitmesi beklenirken, uygulama mağazalarından çekilmiş ve küçülmek amacıyla çeşitli teknik önlemler alındığı söylenmiştir. bu durum sıradışıdır, dikkat çekicidir.” deniliyor.

    bilim, sanayi ve teknoloji bakanı faruk özlü, eylül 2016 tarihli aa editör masası mülakatında, ‘bylock’ mesajlaşma yazılımına ilişkin, “o kriptolu bir yazılım, onun bile bizim işten çıkardığımız eski tübitak çalışanları, yani fetö yapılanmasına mensup kişiler tarafından geliştirilmiş olacağı yönünde kuvvetli tespitlerimiz var. yaklaşık 215 bin kişinin haberleştiği bir ağ ve kriptolu bir yazılım bu. bu yazılımı tübitak’ta çalışan malum yapıya mensup kişilerin geliştirdiği yönünde elimizde ciddi veriler var” açıklamasında bulundu.

    15 temmuz öncesine bakıldığında, bylock hakkında uluslararası basında da haber yapılmadığı ve uygulamanın teknoloji haber sitelerinde konu edilmediği görülüyor. chp’nin raporunda konuyla ilgili “oysa 1 milyon kullanıcıya ulaşan bir uygulamanın en azından teknoloji haber sitelerinin ilgisini çekmesi beklenirdi.” ifadesine yer veriliyor.

    15 temmuz sonrasında bylock hem türkiye medyasında hem de uluslararası basında hızla ilgi görmeye başladı. konuyla ilgili ilk haber, 29 temmuz’da wall street journal tarafından yapıldı. mit kaynaklarından alınan bilgilerle yapıldığı ifade edilen haberde;

    -türk istihbarat birimlerinin darbe girişiminden aylar önce internetteki sohbet odalarında milyonlarca gizli mesajı deşifre ettiği,
    -darbe girişimiyle ilgili herhangi bir bilgiye denk gelmedikleri,
    -mit ile işbirliği içinde çalışan abd istihbarat birimlerinin de darbe girişimini göremedikleri,
    -gülen hareketi mensuplarının 2014 yılından itibaren şifreli mesajlaşma uygulaması bylock’u kullanmaya başladıkları,
    -2015 sonunda mit’in bylock’u keşfettiği, sistemin kırılmasıyla milyonlarca mesajın deşifre edildiği, 40.000 ismin tespit edildiği, bunların 600 kadarının fetö ile ilişkili olduğundan şüphe edilen yüksek rütbeli subaylar olduğu,
    -mit’in bylock sistemine girmesinden kısa bir süre sonra cemaatin durumu fark ederek “kırılamaz” nitelemesi yapılan başka bir uygulamaya geçtikleri,
    -mit’in deşifre ettiği dosyaları bahar aylarında hükümet ve diğer türk istihbarat birimleriyle paylaştığı ifade ediliyor.

    milliyet’ten tolga şardan’ın haberine göre, “fetö/pdy” soruşturmalarında bylock kullanımıyla ilgili 24 aralık 2014 tarihi bir milat olarak kabul ediliyor. bylock’un bu tarihten önce herkes tarafından kolayca indirilebilmesi nedeniyle bu tarihin milat olarak seçildiği belirtiliyor. bu tarihten sonra telefonlara yapılan program yüklemelerin ise soruşturmada konu edilen suçlamalarda şüphe unsurunu güçlendirdiği savunuluyor. bu tarihten sonra asıl veritabanı kanada’da olan programın türkçe’ye güncelleyip cemaat tarafından kullanılmasının sağlandığı ifade ediliyor.

    anadolu ajansı muhabirinin emniyet kaynaklarından aldığı bilgiye göre, izmir’deki “fetö/pdy” soruşturmalarında ifade veren kişiler, “bylock” kullanımına ilişkin önemli bilgiler verdi. 17–25 aralık sürecinden sonra telefonlarının dinlenebileceği düşüncesiyle tedbir almaya başladıkları, üst düzey mensupların ise güvenli iletişim konusunda cemaat içi seminerler verdiği bilgisi yer aldı.

    emniyetteki ifadesinde telefon dinlemeleri konusunda 17 aralık 2013'ten sonra tedbir alınmaya başladığını belirten bir kişi, şunları söyledi:

    --- spoiler ---
    “17 aralık 2013'ten sonra telefonlardaki dinlemelerle ilgili tedbir almaya başladık. türkiye’de bulunan tüm telefonların güvenlik zafiyetleri bilindiği ve dinlenmesinin de çok kolay olduğu sohbetlerde anlatılıp toplantılarda görüşmelerimizi lıne, whatsapp, viber, hi, kakoa talk, coverme benzeri programlar üzerinden yapmamız söylendi. sonra bu programların da güvenlik zaafiyeti olduğu gerekçesiyle kullanımından vazgeçildi. sonrasında kritik noktalara bakan herkes bu bylock denilen programı kullanmaya başladı. herkes bize mutlaka kullanmamız gerektiği söylenen bu bylock üzerinden mesajlaşarak bilgi alışverişini sağladı.”
    --- spoiler ---

    bir başka kişi ise, gülen’den geldiğini belirttiği “tüm üyeler bylock programı üzerinden görüşmeler yapsın, normal telefonla görüşme yapanlar hizmete ihanet etmiş olur” talimatıyla bylock kullanımının örgütte zorunlu hale getirildiği, başlangıçta ingilizce olarak yazılan uygulamanın sonrasında “turquoise” adlı güncellemeyle türkçeleştirilerek, türkiye yapılanmasında da yaygınlaştırıldığını ortaya koydu.

    bylock programınının appstore ve google play gibi kamuya açık mobil uygulama mağazalarında bulunmadığı, ancak telefona dışarıdan flaş bellekle yüklenebildiği bilgisine ver verilen ifadelerde, programın tercih edilmesinin nedeninin başlıca nedeninin ise “sanal ağ bağlantısı sağlayan vpn programlarıyla çalışan yapısı nedeniyle, görüşmelerin yurt dışı serverler üzerinden yapılmasını sağlaması, bunun da örgüte istihbarat çalışmalarına takılmama imkanı vermesi” olduğu ayrıntıları yer aldı.

    bir başka kişi ise bylock’un yüklenmesi ve çalışmasına ilişkin, ifadesinde şu bilgileri aktardı:

    --- spoiler ---
    “kendimiz bir isim ve bir adres belirliyoruz. bu adres hotmail, gmail veya yahoo gibi bir adres olmamakla birlikte kısa bir isim ve rumuz olarak belirledikten sonra bir rakam, bir harf ve bir karakter kombinasyonundan oluşan en az 8 karakterli bir şifre oluşturmanız gerekiyor. şifre oluşturulduktan sonra sisteme türkiye haricinden başka bir ülkenin serverı üzerinden bağlantı sağlanıyor. bu bağlantı genellikle abd üzerinden gerçekleşiyor. bylock veri tabanı kanada’dır. bylock üzerinden gönderilen mesajlar, mesajı gönderdikten sonra alıcı tarafından silinmemiş ise 24 saat içerisinde sistem tarafından otomatik olarak siliniyor. yine gönderici mesajı gönderdikten sonra mesajı telefonundan silerse, alıcı mesajı okuduktan sonra sistem mesajı otomatik olarak siliyor. bylock içerisinde gelen mesajlardan telefonların özelliklerine göre ekran görüntüsü kopyası alınabiliyor. bir de bylock ana sayfada bir kişi bir başka kişiyi eklemediği sürece birbirleri ile mesajlaşamazlar. bu sistem üzerinde grup kurma özelliği mevcut değildir. birbirlerini ekleyen kişiler sadece dm (direkt mesaj) şeklinde görüşme yapabilmektedirler. bu program üzerinden fotoğraf, pdf dosyası veya video paylaşımı yapılamaz sadece mesajla yazışma programıdır.”
    --- spoiler ---

    fethullah gülen cemaati ile ilişkilendirilen hesaplardan @gultekinbibar, 25 aralık 2014 tarihinde twitter hesabından paylaştığı tweet’te “bylock kullananlara tavsiyem bunu çizin” diyerek uygulamanın giriş ekranındaki çizim alanına arapça allah yazılmasını önerdi.

    mhp genel başkanı devlet bahçeli, 22 eylül 2016'da yaptığı açıklamada bylock’ta 215 bin kişinin sistemde olduğunu, ancak bunların 50 bininin bilgilerinin bulunduğunu belirtti. bahçeli, operasyonlarda düzenlenen baskınlarda tespit edilen dolar banknotlarının üzerindeki seri kodlarının bylock sistemine giriş şifreleri olduğunu iddia ederek şu değerlendirmeyi yaptı:

    --- spoiler ---
    “bylock kullanan kamu görevlileri görevlerinden atıldı. 160 bin kişinin kim olduğu merak konusu, iş çevresi, siyasetten isimler olabilir. bunların açığa kavuşturulması gerekiyor. bylock sisteminin kurulmasından itibaren referans sistemi kullanılıyormuş. tanıdık olmayanın sisteme girmesi imkansız. örgüttekilere verilen f serisindeki bir dolarların seri numaraları ise bylock sisteminin giriş şifresi olarak kullanılıyormuş”
    --- spoiler ---

    bylock kullananların durumu
    eylül 2016 sonu itibariyle, ohal kapsamında işten el çektirme, memurluktan ihraç ve tutuklama işlemlerinin önemli bir kısmının “bylock yüklemek” iddiası üzerinden yürütüldüğü görülüyor.

    hakkında işlem yapılan kişilerin bir kısmı uygulamadan habersiz olduğunu belirtmekte, bir kısmı da telefonlarına başkaları tarafından yüklendiğini anlatmaktadır.

    yerel emniyet birimleri, savcılar ve hakimler, tc kimlik no—telefon numarası şeklinde hazırlanmış ve soruşturmanın gizliliği nedeniyle şüpheliler ve vekilleri ile paylaşılmayan listeler üzerinden arama, gözaltı ve tutuklama işlemleri yapıyor.

    ekim 2016'nın başında hatay 2. ağır ceza mahkemesi’nin bylock isimli haberleşme programında kaydı olduğu belirtilen bir şüpheli hakkında verdiği karar sosyal medyada tartışma konusu olmuştu. mahkeme, kararda savcılığın iddianameyi yeterince delillendirmediğini gerekçe göstererek iddianameyi savcılığa iade etti. kararda, “kişilerin lekelenmeme hakkı ve eksiksiz soruşturma ve tek celsede duruşma” prensiplerine değinildi ve “soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılarının makul sürede bütün delilleri toplamaları, sadece mahkumiyetle sonuçlanacağını değerlendirdikleri hususları dava konusu yapmaları, beraatle sonuçlanacağını değerlendirdikleri eylemleri dava konusu yapmamaları, yani bir nev’i filtre görevi yapmaları gerekir.” denildi: https://haber.140journos.com/7ee3c2b2e1be

    whatsapp’ın 5 nisan 2016'da uçtan uca şifreleme güvenlik duyurusunu yayınlamasıyla birlikte güvenlik nedeniyle farklı uygulamaları kullanan birçok kullanıcı, whatsapp kullanmaya başladı.

    darbe girişiminin ertesi sabahı ise, 16 temmuz 2016'da anadolu ajansı’nın yayınladığı görüntülerde, darbeci bir askerin ele geçirilen telefonunda darbecilerin irtibatlarını whatsapp üzerinden kurduğu görülmüştü.

    chp genel başkan yardımcısı erdal aksünger başkanlığında yayınlanan bylock konulu, 5 ekim 2016 yayın tarihli dosyaya 140journos web sitesinde ulaşmak için: https://haber.140journos.com/b0cef225641c
  • telefonuna bu uygulamayı yüklemiş olanları ankara'da ya tutukluyorlar ya meslekten ihraç ediyorlar ya da ikisini birden yapıyorlar; hani merak edip de neymiş ne değilmiş diye sağdan soldan bulup telefonunuza yüklemeye kalkmayın, sonra derdinizi kimseye anlatamazsınız. zaten programın etrafında nasıl bir korku duygusu oluşmuş ki insanlar başlık altına yorum yapmaya korkmuş bizi de alır götürürler diye; vallahi şu ortamda alıp götürürler de hani; doğruya doğru.
  • yazıldı mı bilmiyorum ama mit'in vpn serverini hackerlik maharetiyle değil, türk usülü ele geçirdiği kaçak uygulama. türk usülünden kastım hacking macking kasmadan adam bulup, pazarlığını yapıp vpn sağlayıcısı server her şeyiyle para basılıp satın alınıyor. sonrası bam bam bam. bu da dahiyane bir yaklaşım, tebrikler.
  • şöyle korkunç ve rezil bir olaya neden olmuş uygulama (ya da her neyse).

    '...bylock kullandığı iddiasıyla gözaltına alınan zabıt kâtibi stresten karnındaki bebeğini yitirdi. serbest bırakılsa da, açığa alınıp memuriyetten atılan kâtip, 2 yıl sonra hakkında açılan davadan beraat etti...'

    insanların hayatlarıyla oynamak, basit bir süpheyle insanları gözaltına almak sonra da 'hata yapmışız pardon' demek... nasıl bir ülke haline geldi burası...

    ne kimyasal hadım ne idam... bu adalet düzeninde devletin geri döndürülemez cezalar vermesi kabul edilmemeli...

    not: haber milliyet'te yayınlanmış önceki gün.
  • bugün yine durduk yere aklıma takıldı. düşündüm düşündüm içinden çıkamadım yine. aklıma tek bir ihtimal geliyor, ve gerçekliğinden 99% eminim diyebilirim.

    orta-cag cadı avlarına benzetiyorum ben bu durumu. dünya tarihinde henüz gözlemlendigi dogrulanmıs ya da kanıtlanmış bir mucize, büyü vakası yok. yani bu cadılar belli ki bir şey yapmamışlardı ve suçsuzlardı. ama kendilerinden cadı olmadıklarını ispatlamaları istendi. peki bir insan cadı olmadığını nasıl ispatlayabilir? boğunca ölmeyecek diye taşa baglayıp suya attılar, ateşte tutuşmayacak diye yaktılar. peki ne oldu? hepsi öldü tabi ki.

    bylock sorusturması bu cadı avına çok benziyor. insanlar önce saçma sapan listelere konuldu. daha sonra listedeki insanlar göz altına alındı, sorgusuz sualsiz islerinden atıldı. anayasanın 38/4 "suclulugu ispat edilene kadar herkes masumdur" maddesi ihlal edildi. süphelilerden suçsuz olduklarını kanıtlamaları istendi kendilerine bir delil göstermeden. (buradan sonrasını atlayıp sondaki maddelere bakabilirsiniz direk.)

    hangi mobil hattan ya da hangi imei numaralı telden, hangi ip'den hangi günler bylock'a erisildigi ile ilgili bir bilgi yok. böyle bir kanıt ile gelseler en azından insanlar kendilerini nasıl savunacağını bilir ama böyle bir şey yok. çünkü ellerinde herhangi bir delil yok. nasıl bu kadar eminim?

    çünkü koskoca t.c. devleti bana iftira atıyor. bu ülkenin savcısı da, hakimi de, polisi de cahil olunca herkes senaryoya tam olarak uyamıyor tabi.

    daha önceki bir entry'imde de olayı acıkladım ama tekrar madde madde özetleyecegim ki burayı okuyan herkes bylock soruşturmasının nasıl şişirilmiş bir balon olduğunu görsün istiyorum. yanlış anlaşılmasın, benim niyetim, bu sorusturmayı degersizlestirmek icin bir algı yönetimi yapmak değil. dürüst bir insan olarak, başımdan geçenleri tüm gerçekliği ile yazmak ve diger insanları bilgilendirmek.

    bundan 20 sene sonra belki de tarihin karanlık sayfalarında yerini alacak bu bylock sorusturması; sucsuz insanların, muhalefetlerin sadece bir telefon uygulaması kanıt gösterilerek hapse atılması ya da sindirilmesi. benim pek kaybedecek bir şeyim yok, zaten en yakın zamanda almanya'ya falan sığınma talebinde bulunucam. yurda giriş yaptığımda, pardon ya karışıklık olmuş diyerek serbest bırakabilecekleri gibi 20 sene hapis de verebilirler. milyonda bir de olsa ikinci ihtimalin başıma gelme riskini alamam. bir de kolunda "ı don't want to believe, ı want to know (c.sagan)" yazan bir ateist olarak dinci bir terör örgütünün üyesi çıkarsam yakarım kendimi zaten. hatta ülkeyi de yakarım. yiğidi döv hakkını yeme demişler. dünyanın en ağır işkencesi belki de göz göre göre haksızlığa ugramak. belki de dağa çıkıp teroristlere katılanlar, intihar bombacısı olanlar, haksızlığa uğratıldıkları, ezildikleri konusunda ikna olmuş insanlar.

    maalesef bylock sorusturması ile ilgili hapse atılanlar ya da gözaltına alınıp serbest bıkakılanlar hakkında bir bilgi yok. ne yapmıslar, ne konusmuslar, bu kanıtlar nasıl ele geçirilmiş belli değil. sağdan soldan tutarsız bilgiler geliyor. o yüzden ben sadece kendi üzerimden durumu inceleyeceğim ama benim gibi bylock'u hayatında daha önce duymamıs olanların da benzer sebeplerden ötürü göz altına alındığını düşünüyorum.

    1- bylock bir chatlesme uygulaması ve kullanıcılar sadece nick kullanarak ile üyelik alabiliyorlar. gercek isimlerini falan kullanmıyorlar. zaten esas amaç gizlilik (en azından bize anlatılan bu, hani her türlü gizli görüşme buradan yapılıyormuş ya).

    - sorusturmamı yürüten savcı, bylock'da tc kimlik numaram ve ismim ile üyeliğimin olduğunu iddia ediyor. olm tc kimlik numarasının ne işi var? hadi isim olsa bile ahmet, mehmet gibi ilk isimler olur sadece. kısacası düpe düz yalan fakat sacvı bunları kendisi mi uyduruyor ya da kendisine verilen talimat mı bu bilemiyorum.

    2- baskın yapan polisler ellerinde facebook profil fotografim ile kimlik tespitimi yapıyorlar.

    - emniyetim sisteminde benim kimlik fotografım yok mu? zaten kimlikte anne, baba adı belli ve ailemin evine baskın yapıyorsun, neden fotografımı gösteriyorsun aileme, oglunuz bu mu diye? önceden de belirttigim gibi benim adım soyadım çok yaygın*. bu bilgiden faydalanarak facebook profilime ulaşana helal olsun. mümkünatı yok, hacker bile olsan ulaşamazsın yani. on binlerce var, hangi birine bakacaksın?

    özetle başımdan geçen şudur. ekşi ya da face'de hükümet karşıtı bir yazım birisinin canını sıktı, hırslanan akit beni ihbar etme yoluna gitti. ben bugüne kadar suç sayılabilecek en ufak bir yazı yazmadım ya da paylaşımda bulunmadım. şüpheliyim ama aslında kanıt yetersizliginden süpheli de degilim. o zaman ne yapmak lazım? hemen atalık bylock listesine.

    yani benim bylock soruşturmasında olmam, telefonum ya da ip adresim ile ilgili değil tamamen facebook ya da ekşi sözlük paylaşımlarım yüzünden. o sebeple ortada bylock diye bir şey yok ama ihbar edildigim için fetö terör örgütü şüphelisiyim ve suçsuz olduğumu kanıtlamak için bylock kullanmadığımı göstermem lazım. sanırım bu durumda fiji adasindaki bir yerli de benim kadar suçlu çünkü onun da suçsuzluğunu ispat edebileceğini sanmıyorum.

    özetle eger, fetö ile alakası olmayıp soruşturmada adı geçenler:

    - ya muhalefetsinizdir
    - ya da çalıştığınız kurumda sizi sevmeyen ayağınızı kaydırmaya çalışan insanlar varıdr.

    eger zamanında şeytana kedi kurban etme ayini falan yaparken kaydedilmiş görüntüleriniz yoksa bence boku yemiş olabilirsiniz.
  • 2014 yilinda yazilmis bir mesajlasma programi gunumuze kadar 2015 yilinda sadece bir kez guncellenmis. bu da demek oluyor ki oyle buyuk capli bir program degil. eger bahsedildigi gibi cemaat tarafindan kullaniliyorsa yine cemaat tarafindan yazilmis bir mesajlasma programi olabilir. kendi yazdiklari mesajlasma programini kullanmaktan mantikli birsey olamaz gibi.
  • 2.5 sene sonra sonunda bu bylock belasindan kurtuldum. sorusturma bitince detay verecegimi daha önce belirtmistim.

    bir kac ay önce takipsizlik karari cikti. avukatim falan yoktu, zaten kimseyi bulamadim. bulduklarimdan biri cok tehlikeli bir dosya oldugu icin gidip bakamadigini söyledi. orospu cocugu. digeri sagolsun bakacakti ama dosya numarasi yokmus dava acilmadigi icin. dosya numarasi beklerken de takipsizlik cikti zaten. en büyük pay sürekli savcinin yanina gidip sucsuzlugumu savunan babama ait sanirim. o bu sorusturmanin takibini yapmasa simdiye kadar hic bir gelisme olmayacakti.

    takipsizlik ciktigi icin dosyaya erisim yok artik, bilmem ne bürosunda arsivlenmismis. savcim dosyayi istetti ama orada degilmis artik maalesef. icerisinde ne varmis gercekten cok merak ediyordum. ama takipsizlik kararim ile ilgili olan belgede yazanlar durumu biraz özetliyor. dosyaya göre bylock kullanicisi oldugum tespit edilmis. bylock'da "isim soyisim, universite adi, sehir" seklinde bildigin 7 kelimelik aralarinda boyluklu kullanici adi oldugum tespit edilmis. tabi ki herhangi bir cep no ya da ımeı bilgisi yok dosyada zaten tr'de kayitli telefonum olmadigi icin. sözde örgütün sifreli konusmak icin kullandigi bir uygulamada bir insan neden bu bilgilerle kullanici adi alir. ayrica bu uygulamada kullanici adi icin karakter siniri yok mudur? karakter siniri yoksa bile kelimeler arasinda bosluk ve virgül konulabilir mi? hadi oldu diyelim, benim okulumdan ayni ada soyada sahip olup okuyan, mezun olan kisi sayisi 10dan fazladir. neresinden tutsaniz elinizde kalacak, facia gibi bir sorusturma maalesef. ben böyle bir iftira ya da yanlislik yüzünden gurbette hapis kaldim ve psikolojik olarak büyük sikintilar yasadim.

    bir de sunu demek istiyorum. hala burada gelip "bylock'u nereden bulup yüklemis, ben niye duymadim? demek ki var bir baglantisi" diyen beyinsizler oluyor. bunlari görünce beynime kan sicriyor ve bu serefsizleri buldugum yerde kafa göz girmek istiyorum. bylock yüzünden hapis yatan ya da isinden atilan bir insan bylock kullanicisidir diye bir kaide yok.
    bylock davasinda bir cok masum insan kasten ya da yanlislikla bylock listelerine kondu. ilk sene sonunda 10 bin kadar insanin i.p. cakismasi sebebi ile bu listelere girdikleri belirlendi ve onlar temize cikti. bunun disinda listeye yeni isimler eklenmeye devam edildi.

    benim sorusturmami özel yapan, tr'de üzerime herhangi bir telefon ya da cep hatti kaydi olmamasi idi. hal böyle olunca, sirf muhalif oldugum icin bu listelere kondugumu düsünmeye basladim. bir yanlislik olsa, belki düzeltilebilirdi ama ortada yalanci deliller var ise durum o kadar basit degil. o yüzden yillardir dönmedim ülkeye, ailemi göremedim. kardesimle planladigim tatil planini son dakika iptal ettik onun da basi belaya girer falan diye. toplam 3 sene boyunca ailemi görmedim. polis baskini esnasinda tr'de olsam büyük ihtimal bir kac ay iceride yatacaktim, sonra pasaport serh'inden dolayi belki de bir yili askin bir süre yurt disina cikamayacak ve doktora egitimim yarim kalacakti.

    umarim diger haksizliga ugrayanlar en kisa zamanda kurtulurlar.
  • bu program hakkında enteresan bazı şeyler tespit ettim.

    mesala bu bylock başlığı ekşi sözlük'te 15 temmuz öncesinde açılmış olmasına rağmen başlığa girilen tüm entryler silinmiş.

    bunun yanı sıra 13 şubat 2015 tarihinde akit'in internet sayfasında bylock ile ilgili haber yapılmış.

    http://www.yeniakit.com.tr/…rla-sagliyor-52106.html

    yine 20 aralık 2015 tarihinde bir forumda bylock yüklemesinde sorun yaşayan birileri yardım istemişler.

    https://www.technopat.net/…-bylock-kurulumu.279723/
hesabın var mı? giriş yap