• gogol'ün gerçeküstü hikayesi.

    --- spoiler ---

    burun kelimesinin rusça karşılığı olan "nos"un tersten hali "son" rüya ve uyku demektir.

    hikayenin ikinci bölümünün başında kahramanımız (kendi deyimiyle binbaşı) kovalev uyanır ve burnunu yerinde bulamaz, hikayenin sonunda ise yine uyanır ve burnu yerindedir. hikaye içinde kovalev'in burnunu nevskiy caddesinde kendinden üst rütbede bir memur kisvesinde görüp insan şeklindeki burnunu tanıyabilmesi olayın rüyada geçtiğini destekler.

    hikayede burun simgeseldir ve bana göre simgelediği şey kovalevin hayallerine ulaşmasını sağlayan araçtır. bir iki örnekle açıklamaya çalışayım :
    örnek 1) kovalev kazanskiy katedralinde güzel bir kız görür ve hemen onu elde etme hayaline kapılır ancak tam yeltenecekken burnunun yerinde olmadığı aklına gelir ve hayalkırıklığına uğrar.
    örnek 2) kovalev'in elit kesimden soylu hanımlarla ahbaplığı vardır ki bu hanımlardan biri kızını kendisine vermek niyetindedir. kovalev sık sık bu hanımların evlerine ziyarete gitmektedir ancak artık burunsuz bir şekilde evlerine gidemeyeceğini düşünür.

    şimdiye kadar vermiş olduğum örnekler kovalev'in bayanlarla olan ilişkisindeki engelin burnunun yokluğu olduğunu gösterip; kimi yorumcuların dediği gibi burnun penisi, yokluğununsa iktidarsızlığı simgelediğini düşündürse de bence doğru bir çıkarım olmaz çünkü:

    örnek 3) kovalev bakanlıkta iyi bir mevki kapma hayalindedir ve burnunun kaybolmasıyla beraber bu hayalide kaybolmuştur.

    gogol hikayesinde bunları anlatırken dönemin düzeni ile aşağılarcasına alay eder. ancak vurucu nokta son sayfada meydana çıkar ve gogol direk okuyucuyla konuşmaya başlar. hikayenin olağandışılığından, yazarların nasıl olur da böyle faydasız konulardan bahsettiğini söylerken ama altında yatan başka bir anlamda var mıdır acaba diyerek okuyucuyla alay eder resmen. okuyucuyu, "çok derin bir anlam çıkarma isteği" ile "aman canım sadece bir rüyaymış düşüncesi" arasında dumur bir noktada bırakır.
  • (bkz: nikolay vasilyeviç gogol) tarafından yazılan, şahane saçmalıkta bir öykü ve radyo oyunudur.
    türkçe'ye çeviren (bkz: orhan veli)

    trt yapımı radyo tiyatrosunun uygulayıcı rejisörü kemal bekir,
    efekt ise * korkmaz çakar tarafından icra edilmiş.

    gerçeküstü bir rus eserinden geleneksel türk tiyatrosu aroması almak isteyenlere hitap eden bu kült yapıtın seslendirme kadrosu, şampiyonlar ligi gibi:

    yazar: çetin ipekkaya
    berber ivan: türker tekin
    berberin karısı: güzin özipek
    bir adam: özkan birol
    polis: müjdat gezen
    kovalev: münir özkul
    kovalevi’in uşağı: şener şen
    burun: kemal ergüvenç
    arabacı: rauf altıntak
    kapıcı: sükan kahraman
    memur: metin çoban
    kontesin uşağı: şemsi inkaya
    komiser: zihni küçümen
    doktor: ersan uysal
    pelovna giriyovna: gül ergün
    1.şehirli: engin gürmen
    2.şehirli: erhan dilligil
    3.şehirli: fadıl garan
    4.şehirli: argun kınal
    polis: ümit iner
    patron: ünal gürel

    --- spoiler ---

    berber ivan yakovleviç, zil zurna sarhoş olduğu bir gecenin sabahında karısı tarafından yemeğe kaldırılır.
    sabah kahvaltısında ekmeğin içinden bir burun çıkar; ivan ve karısı şaşkına döner.
    aynı günün sabahı, sekizinci derece devlet memuru kovalev, uyandığında burnunun yerinde olmadığını görür.
    --- spoiler ---

    burun tam olarak nerede, orası biraz karışık;
    fakat oyun burada
  • türkcede akar [burnum akiyor],
    ingilizcede kosar [my nose is running],
    almancada yürür [meine nase läuft].
  • kendiminkini hiç sevmiyorum. allah belasını versin. düşer bir gün umarım.
  • hafiften kemerlisi karizmatik olur.ya da bizim hatun beni yiyor.
  • gogol'un yarıcı, yaratıcı öyküsü. son derece leziz ve eğlencelidir.

    "en azından 3. dereceden bi memur olan burun.."
  • alın ile üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı.

    gıda alımı için sindirim sistemine açılan tek bir giriş varken, solunum sistemine alınan hava için sağ ve sol burun deliği olmak üzere iki kanal vardır. sağ veya sol burun deliklerinden nefes alırken ilk anda solunumda ve akciğerlerde fark edilir bir değişiklik gözlenmese de, son dönemde çok ilginç bilgilere ulaşılmıştır.

    solunum esasında tek bir burun deliği ağırlıklı gerçekleşir. burun deliklerinden birinden geçen hava miktarı, diğerine göre birkaç kat daha fazla olabilmektedir.

    hangi burun deliğinin kullanılacağı vücudun ihtiyacına bağlı olmak üzere günün belli zaman dilimlerinde değişir. her insanın daha yoğun kullandığı eli gibi, daha yoğun kullandığı burun deliği vardır. buna rağmen ağırlıklı kullandığımız burun deliği, gün içinde ve gecede devamlı değişir. ancak aynı burun deliğinin sürekliliği yoktur. yoğunlukla kullanım onbeş dakikayla sekiz saat arasındaki bir periyotta değişir ve bu değişmeye tıp dilinde nasal siklus denir.

    bir burun deliği ağırlıklı olarak kullanıldığında, o kanalı takip eden burnun boşluğundaki damarlar daralırken * , burun boşluğu genişler. bu anda diğer delikte tam tersine burun boşluğundaki damarlar genişlerken * , burun boşluğu daralır.

    burnun yumuşak dokusu altında bulunan sinir uçları doğal olarak beyinle ilişkilidir ve nasal siklus, beynin normal çalışmasına ve fonksiyonlarına tesir eder. solunum sağ burun deliğinden gerçekleşirse, ki bu diğer burun deliği tıkanarak da uygulanabilir, sol beyin de elektrik aktivitesi artar ve bu beyinden elektro ensefalogram * ile izlenebilir. tersine solunum sol burun deliğinden gerçekleşirse, sağ beyindeki elektrik aktivitesi artar. bir burun deliğinden aşırı hava geçişi o burun mukozasında mekanik ve dokunma duyuları hasıl etmektedir. ki bu durum, sufilerin ve doğu öğretilerinin kullandığı nefes tekniklerinin bilim tarafından anlamlandırılması, gerçeklik kazanmasıdır.

    beynin sol lobu sempatik sinir sisteminin çalışmalarını düzenlerken, sağ lop parasempatik sinir sisteminin çalışmalarında yetkilidir. sağ burun deliğinden nefes alırken farkında olmadan sempatik sinir sistemine, sol burun deliğinden nefes alırken de parasempatik sinir sistemine etki ederek çalışmalarına yön vermiş ve tesir etmiş oluruz.

    (bkz: #10033408)
  • öpüşürken nefes alabilmek için yapılmış organ
  • çirkin bir insanı güzel, güzel bir insanı da çirkin hale getirebilen bir organ.

    işte bu yüzdendir ki burnu kırık bir insanın kalbi de kırıktır.
  • yüksek rütbeli bir burunun, ait olduğu kişiye tepeden bakmasının öyküsü. gogol bu hikâyeyi anlatırken sadece 3. ya da 5. dereceden memur burunlarının değil hepimizin burnunun bir gün canı sıkılınca alıp başını gideceğini hissettirir, büyüksün gogol efendi, herkesi "palto"ndan çıkartacak kadar büyüksün hem de.

    tüm öyküyü dinlemek isteyenler için radyo tiyatrosu; http://www.insanokur.org/…ay-gogol-radyo-tiyatrosu/
hesabın var mı? giriş yap