aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • konyanın güneyinde, akdeniz bölgesinde, toroslarin kuzey yamaçlarına kurulu küçük bir ilçedir. isminin tam tersi olarak çevresindeki kurak arazinin tam ortasında yeşillikler içinde kurulmuştur. dağlardan gelen soğuk suları ve içinden geçen bir deresi vardır. sosyal hayat diye bir kavramı bulunmamaktadir. kurtuluş savaşı sırasında gerçekleşen konya ayaklanmasının başladığı yerdir.

    çok güzel dağ köyleri vardır. bunlardan biri olan dere, arasından sadece bir yolun geçebileceği kadar dik bir vadide kurulmuş, her evin damının bir yukarıdakinin ön bahçesi olduğu ilginç bir yerleşimdir. babamın doğduğu köydür. çocukken çevredeki tepelere uzun solulu geziler düzenler, eve dönüp babaannemin yaptığı patates kavurmasını yerdik. dedemle bozkır pazarına çıkar ayakkabı stardık. rahmetli sırf ben kendimi işe yarıyorum hissedeyim diye ayakkabı numaralarını bana okuturdu, gözlerim bozuk göremiyorum bahanesiyle.

    gidemedikçe özlediğim, özledikçe gidemediğim bir şehirdir. artık orada yaşayanım da kalmadığına göre uzun süre özlemeye devam edeceğim sanırım.
  • coğrafi adalet diye bir şey varsa bundan payını alamamış iç anadolu'da ki verimli buğday arazilerinin tersine ne dönümlerce arazisi nede hayvan otlatacak meraları vardır. yani ülkemizin tahıl ambarının bedbaht, unutulmuş bir köşesidir. geçim mücadelesi bir kat daha zordur. bu sebepten ülkenin bir çok yerinde bozkirli girişimciye rastlanır. çoğunluğu ticaret erbabıdır. bununla beraber yurtdışına gurbetçi olarak gidenlerin sayısı da hayli fazladır. coğrafyanın karaktere etkisi teorisini doğrular şekilde dik dağları ve sert geçen kışlarına benzer bir sosyal yapısı vardır. esnaf muhabbetlerinde, insanları şakayla karışık kavgacı, inatcı hatta nakıs olarak değerlendirilse de yine de hile hurda bilmeyen düzgün insanlar şeklinde söz bağlanır. etrafı dağlarla ve bu dağların arasına kurulmuş küçük köylerle çevrilidir. bu köyler kuzey torosların sırtlarında olduğu için sadece bu dağların cömert pınarlarından yana şanslıdır. özellikle ucpinar köyü adını aldığı üç adet pınarıyla ve etrafına set çekilmiş gibi duran çam ormanlarıyla hayli güzel bir yayladır aslında. bu köyle ilgili bir hikaye anlatılır. bir yılan ve bir üçpınarlıyı aynı çuvala koymuşlar. yılan feveran etmiş -çıkarın beni buradan burada üçpınarlı* var diye. bu hikayeyi de üçpınarlılar şöyle devam ettirir. -üçpınarlı yılana tabi eziyet eder, yılan eğri büğrüdür, her yoldan gider, üçpınarlı yamuk işi sevmez.
    ayrıca bu bölgede besiktas* taraftarının hayli fazla sayıda olduğu göze carpar. her ne kadar adını cumhuriyetten önce gazi'ye karşi bir isyanla duyursa da büyük taarruz' da en çok şehit veren ilçelerden biridir.
  • suyunun sert, insanının mert olduğu söylenen konya ilçesi.
    burayla ilgili bir fıkra anlatılır:
    adamın biri sakal traşı için berbere gider. berber sabuna fırçaya davranınca "ben bozkırlıyım hemşerim, su sabun istemem" der. berber usturayla girişir adamın kuru sakalına. adamın gıkı çıkmadığı gibi yüz ifadesi bile değişmez.
    hadiseye şahit olan sıradaki adam aldığı gazla koltuğa oturunca "sakal traşı hemşerim. ben de bozkırlıyım. suya sabuna lüzum yok" der. fakat berber henüz üçüncü hamlesini yaptığında adamın gözlerinden şapır şapır yaş damlamaya başlamış ve suratı kıpkırmızı olmuştur bile. pabucun pahalı olduğunu gören balon yiğit "aman abiciğim bi' dur. ben zaten bozkır'ın köylüğündenim. azıcık ıslatsan da olur" diyerek durumu kurtarır.
  • konyanın bir ilçesi
    dağların arasında sıkışmış ilçenin ortasından birde çarşamba çayınin geçiyor olması ilçe merkezini darlaştırmıştır.dar olan ilçe merkezinin galericiler tarafından işgal edilen genişce bi yolu vardır.bir baştan öbür başa 15 dakikada yürünebilen ilçede cuma günleri adım atmak başlı başlına bi problemdir.çünkü cuma günü ilçede pazar kurulur.köylülerin ilçe merkezine gelmesi ile bozkırın 6 bin bilemedin 10 bin olan nüfusu 30 bin bilemedin 25 bine çıkar.pazarcı çadırları köy servisleri köylü kentli heryerdedir.yol önce davrananındır.rakip taşıtlar bile olsa!(buranın insanında çarpılacağım ezileceğim korkusu yoktur. arabaları falan hiç takmazlar.)
  • çarşısını 15 dk da yürüyerek bitirdiğin, şehirleşmeden bir miktar uzak özünü bozmamış, konyanın kasabasıdır.
    etrafa yapılmış birkaç bina ve açılan birkaç süpermarket dışında eskiden çok da birşey değişmemiş manzara olarak.çocukken beni ne zaman bu kasabaya götürseler ağlardım.otobüste bozkıra yaklaştıkça stresten duramazdım.

    oysa anne ve babamın olmayı en çok sevdiği yerlerden biri..

    şimdi yaş ilerledikçe, durgunlaştıkça 1-2 günlüğüne de olsa o mistizme, atmosfere kaptırabiliyorum kendimi.gitmeyen gözler aramaya başlıyor artık.

    meğer o atmosferde ne çocukluklar, ne isyanlar, ne vazgeçişler yaşamışız. ne bekleyişlerimiz olmuş belki bu tenha kasabaya çıkar da gelir diye. sonra öyle bir vazgeçmişiz ki, kısmetimiz çıkınca evlenmiş ve düğün günü çocukluktan beridir beklediğimiz prensi uğurlamışız meğer..

    oralara yıllarını verene çok şey anlatır bozkır.yoksa bir başına bir ucuna bakıcak olsan bir tarafı dağ, bir tarafı yol..
  • dunyanın pek cok ulkesini gezmis bir amerikalı misafirim bizim bozkır diye burun kıvırdıgımız topraklarımıza bakıp bakıp "ne kadar bereketli (fertile) topraklar" diyerek ekilebilir dikilebilir arazinin ne kadar kıymetli oldugunu dillendirmistir.
  • 2014 yerel seçimlerinde akp nin kazandığı konya'nın ilçesi. bugüne kadar akp hiç bozkır belediye başkanı çıkaramamış iken büyükşehir yasası kapsamında köylerin desteği ile akp kazanmıştır.

    taban olarak %70 milliyetçi olan ilçede akp nin kazanması bozkır ilçe merkezinde yaşayanları üzse de; akp nin 12 yıldır söylediği " bozkırda akp kazanırsa konya bb den yardım görecektir. daha çok hizmet gelecektir." sözünden dolayı icraat zamanı diyerek beklemektedir.

    tkp nin adayı olmamasına rağmen 17 oy almıştır bu arada.
  • konya'nın eski ama gelişememiş bir ilçesidir. bozkır anadolu'ya ilk gelen türklerin kurdukları yerleşim yerlerinden birisidir.
    kemal karpat'ın osmanlı nüfusu'nu incelediği eserinde bozkır, o zaman (1881/82-1893) konya sancağının -ki bu sancak şu anki konya ve karaman illerini kapsamaktaydı- 11 kazasından birisiydi ve en büyük nüfusa sahip 3. (konya merkez kazası ile akşehir kazasının gerisinde) kaza idi. aynı ölçülerde bozkır 1914 sayımında 4. büyük (ilaveten karaman tarafından geçilerek) olarak göze çarpmaktadır.
    tabi şimdi durum epey değişti. yeni bir il (karaman) yeni ilçeler kuruldu ve idari bölünüş farklılaştı. o zaman kaza olmayan yerler şimdilerde ilçe oldu. fakat bozkır hep küçük kaldı. şimdi ise aynı bölgeyi tekrar incelediğimizde (2000 nüfus sayımına göre) bozkır'ın ilçe nüfusu olarak 15. merkez nüfusu olarak da 18. sırada olduğu görülür. yani bozkır kaza iken o bölgede kaza bile olmayan yerleşim yerleri şimdilerde nüfus olarak bozkır'ı geçmiş durumdadırlar.
    bozkırın gelişmemiş olduğu başka verilerle de ortaya konabilir, ama nüfus verisi sanırım ilk bakışta yeterli bir veridir.
    bozkırın gelişmemiş olmasının en büyük nedeni tabiki coğrafyasıdır. engebeli ve verimsiz arazi ünlü bozkır türküsündeki "bozkır dedikleri küçük kasabayı" sürekli küçük bırakmıştır.
  • eskiden bu ilçeye yalıhüyük, ahırlı, hadim, taşkent ve güneysınır ilçeleri de dahildi. bu saydığım ilçeler tek tek bozkırdan ayrılmışlardır. sanırım ilk ayrılan da hadim'dir.
  • susuz denizler.
hesabın var mı? giriş yap