ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
18 mart 2023 gaziantep hava olayları
-
normaldir. hala "daha ne olacak bu coğrafyada?" diyen var; senin binaların sağlam olsaydı o deprem 1 ay gündem olmayacaktı, senin altyapın sağlam olsaydı bu akşamki doluyu şu an elinde sıcak çikolatasıyla sevgilisiyle öpüşerek camdan izliyordu insanlar. bu kadar ağaç kesilmeseydi muhtemelen mandalina büyüklüğünde bir dolu yerine güzel bir yağmur yağmıştı ve insanlar instagram'da yağmur storylerini atıyordu. doğa kendi rutinini bozmuyor, her şey normal ilerliyor ancak sizin bu "yüzyılın felaketi" anlayışınız yüzünden gerekli önlemler alınmıyor ve bu cahillik felakete yol açıyor.
babala tv yayınındaki aktrollün ifşa edilmesi
-
babala tv'nin son yayınında "hayatımda akp'nin kapısından geçmedim" diyerek duyar kasan aktrollün kirli çamaşırlarının ortaya dökülmesi olayıdır. aktrollün adı umut nimet ataş.
link
ünsal ünlü'nün dediği gibi: "bir siyasal islamcı sizi asla şaşırtmaz. her kabın şeklini alır."
çocukken astronot olmak isteyen kız
-
kızım değilmiş. yaş yedi.
-baba uzaya gitmeye ne gerek var ki? dünya zaten uzayda. biz de aslında uzaylıyız zaten.
+hö? evet.
ibrahim müteferrika
-
müslüman olmadan önceki hayatıyla ilgili neredeyse hiçbir bilgi bulunmayan ilk türk matbaasının kurucusu büyük insan. gidin babanızla alay edin ağalar!
çok iyi derecede yunanca, latince ve macarca bilir imiş.
ayrıca müteferrika soyadı değil ünvanıdır. daha doğrusu bulunduğu hizmettekilere verilen addır. önemli isimlerin hizmetlerinde bulunup da matbaayı da kurunca müferrikaların en tanınanı olmuştur hâliyle. bu ismi de sonradan takmış tarihçilerimiz. esasen kendi döneminde " tercüman ibrahim efendi " denirmiş.
divân-ı humâyûn tarihçiliğine terfi edince kağıtlarla, kitaplarla daha bi' içli dışlı olmuş ve yalova'da kağıt fabrikası kurdurmuştur.
kurduğu matbaada basılan ilk kitap vankulu lugatı, nâm-ı diğer sıhâhu'l cevherî tercümesidir.
bu adam olmasa çok çok daha gerideydik şu anda ülke olarak. matbaanın önemini ne yazık ki kavrayamamış ergenler eğlenedursun.
ruhu şâd olsun...
ayrıca (bkz: darüttıbaa)
ilişkiyi bitirme cümlesi
-
benim bir kedim var. öyle kaprisli ev kedilerinden değildir. sizi görür görmez yere atar kendini, açar karnını ve bekler. ister ki sevilsin, okşansın.
bazı günler bakar ki gelip onu yerde seven yok, kalkar oturduğum koltuğa gelir. önce boynumun arkasına burnunu sürter, saçlarımı koklar ve hoppp diye kucağıma atlar. çok da güzel mırlar, açar motoru tor tor tor...
severim ben de kedimi, o kadar zahmet etmiş, ayıp olmasın derim. ama o sırada başka bir odaya gitmek isterim. karnım açtır mutfağa gitmek isterim, hava sıcaktır duş almak için banyoya gitmek isterim. isterim de isterim!
peki kediyi o mutlu, huzurlu ortamdan çıkarmak onu üzmeyecek mi derim içimden. daralırım, kalbim sıkışır.
düşünürüm ve sonra yavaş yavaş sevginin şiddetini arttırırım. dokunulmasını sevmediği yerlerine dokunur, koltuktaki yerini daraltırım.
önce bir afallar, sonra bana kızar, bazen pati atar hatta dişlerini de kullanıp şiddetin dozunu kaçırır ve bir hışımla kucağımdan atlatıp kaçar.
"gitme" derim ama gider.
ilişkileri bu tek kelimelik cümle ile bitiririm ve benim bitirdiğimi kimse anlamaz. bana kızan olmaz.
bu yöntemi ben keşfetmedim, bir zamanlar keşfedenin kedisiydim.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: ulan hiç unutmuyorum sırf forma alamıyorum diye
1. atletimi forma yapmıştım o zamanlar 8 yaşında filandım mahallede maç yapacağız beni oynatmıyorlar neymiş formam yokmuş o zamanlar fakiriz tabi amk gittim atletimi çıkardım arkasına "10" bi de "hagi" yazdım. önüne de "marshall" yazdım. ne gülmüştü o. çocukları... neyse yıllar geçti hala fakirim amk bir şey değişmedi her şey aynı... bu da böyle bir anımdı.
vozvraşçeniye
-
en az iki kere izlenmesini siddetle tavsiye ettigim film. hayir, yanitlanmamis sorulara yanit aramak icin degil; baba bunca zaman nerdeydi, ne is yapardi, kutuda ne vardi, hicbiri onemli diildir zira. karakterlerin her izleyiste nasil derinlestigini, hepsiyle (baba da dahil olmak uzere) nasil daha buyuk bir empati kurdugunuzu gormek icin. ufakligin "baba" diye haykirdigi sahnede aglamak icin.
gercekten de, son zamanlarin en guzel filmi. oyunculuk, goruntu, yonetim ve senaryo (ki yonetmen zvyagintsev'e ilk olarak bir gerilim-polisiye seklinde gelen senaryo yonetmenin bakis acisi dogrultusunda tekrar sekillenmis, bu halini almistir, ne de iyi olmustur) anlaminda dort dortluk.
resim dersine mon ami 48 ile gelen çocuk
-
faber castelle gittik de noldu resim öğretmeni olduk, resim öğretmeni olduk da nooldu atanamadık... gidiyorum ben, yağlı boya isteyen varsa buralardayım.
o_0
-
@@@
(ö_ö)
gelin olmuş hali
halil söyletmez'in ekşi sözlük'e sallaması
-
(bkz: halil söyletmez kim amk)
kendini bir masalın ortasında hissettiren şarkılar
-
harry potter - hedwig's theme
carter burwell - bella's lullaby
david oistrakh - clair de lune (violin)
yann tiersen - la valse d'amelie
midnight in paris - bistro fada
dmitri shostakovich - waltz no. 2
yiruma - river flows in you
brian crain - dream of flying
brian crain - wind
iron & wine - flightless bird, american mouth
jeremy messersmith - a girl a boy and a graveyard
lana del rey - bel air
noir désir - le vent nous portera
coldplay - oceans
plumb - cut
berry - love affair
yolda - yol
hastası olunan sözler
-
"giydikçe açılır" diyen tezgahtar, "uzadıkça şekil alır" diyen kuaför, "zamanla unutursun" diyen arkadaş... bunların hepsi aynı örgüte üye..