ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk sinema tarihindeki en efsanevi replik
-
anasını mı öldürsek baba?
erdal özyağcılar
ispanya olmasaydı dünyada eksik kalacak şeyler
-
(bkz: amınoğlu esteban)
ısrarla istanbul'da yaşamaya çalışan insan
-
hakkında yapılan tespitlere genel olarak katıldığım fakat öğrencilik kısmına katılmadığım insan.
istanbul öğrenciliği geçirmek için harika bir şehir. illa itü, boğaziçi vs gibi okullar için de söylemiyorum. öğrencinin kendisini eğitmesi, değişik insanlar tanıması, dünyaya açılması için türkiye'de en fazla olanağa sahip şehir istanbul. bu yüzden ısrarla istanbul'da okumaya çalışan, ısrarla hobiler edinmek kurslara gitmek için ek işler yapan, simit-peynirle geçinip tiyatroya konsere giden, şehri gezip tarihini öğrenmeye çalışan öğrenciye ben saygı duyarım. böyle öğrenciler sandığınız kadar da az değil.
maalesef işte çalışma hayatı başlayınca istanbul o eğlenceli yüzünü çeviyor insana. sadece ne kadar kalabalık olduğunu, sokaklarda dilenen çocuklarını, pisliği, trafiği görmeye başlıyorsunuz. sanki bambaşka bir şehir haline geliyor. ne kadar çabalasam da artık eskiden beni mutlu eden şeyleri bulamıyorum bu şehirde ben. ben onu, o da beni tükettik.
bundan sonra rotamız ege. ama dendiği gibi, tası tarağı toplayıp gitmek de öyle ha deyince olmuyor. deneyeceğiz.
isveç'i babam da yönetir
-
anayasa profesörü burhan kuzu'nun tespiti.
5 milyonluk köy gibi yerlermiş, herkes yönetirmiş.
ben söyliyim; isveç'i türkiye'deki siyasi zihniyet yönetseydi tüm iskandinavya ve kuzey avrupa'dan tecrit edilir, mimli gözlerle bakılır, sabah ayazında erkenden kalkan darbe yapar, halkın hükümete güveni yerlerde sürünür, ayrımcılık ve sömürü normalleşir ve sosyal devlet makarnayla somutlaşırdı.
şöyle bir kampanya var arkadaşlar: http://www.eksiduyuru.com/…/bilgisayar-laboratuvari
türk müzik tarihinin en iyi klibi
dokun bana yarışmasını izlemiş efsane nesil
-
aynı zamanda filozof eray, kızların sevgilisi melih ve kimsenin takmadığı zeki'den oluşan 3'lü bbg finalini de hatırlayan nesildir.
sözlükçülerin vücutlarına bakıp söyledikleri
1 ağustos 2015 öcalan'ın özgürlüğü için yürüyüş
-
"yozgat'tan da geçsinler" dediğim yürüyüş.. yol üstü, dinlenirler biraz..
edit: ilk debe'm, ilk edit'im, ilk mutluluğum.. teşekkürümü şuraya bırakayım.. aslında yapmayacaktım, sevmiyorum ama, barisunver rica etmiş.. boş kaldığınızda uğrayacakmışsınız; (bkz: moderekşi)
hadi sağlıcakla..
eski sevgiliden mail almak
-
"fwd: çok önemli lütfen okuyun!!! avrupa bor yataklarımızı 99 yıllığına kiraladı!!!!"
- abi sen bu kızla ne kadar çıkmıştın?
- 5 ay...
- hahahahahah
- gülme lan!
aykut kocaman
-
lig tv'de ertuğrul sağlam'ın ağladığı görüntülerin ve maç sonunda yaptığı röportajın ardından çok doğru bir tespit yapmıştır. "biz artık kötüyüz. insanlara acı çektirmekten, kötü olmaktan mutluluk duyuyoruz. bizi oluşturan özelliklerden en büyüğü kötülük oldu" diyerek sadece futbol camiasına değil, yaklaşık 13-14 yıldır türkiye'de yaşayan tüm insanların geldiği durumu çok basit bir sıfat ile anlatmıştır.
yadigar ejder
-
kilyos'ta çok soğuk, karlı bir havada kemal sunal ile yağlı güreş sahnesi çekmektedirler,çekim uzadığından yadigar üşümektedir.aynı anlarda kemal sunal ise kaloriferleri yanmakta olan arabasının içinde viski içmektedir.yadigar ejder de arabaya binmek en azından ısınmak istemiştir.arabanın kirleneceği düşünülerek izin verilmemiştir.bu yadigar ejder'in çok ağrına gitmiş o gün sette yapımcıyla tartışmıştır ve yeşilçam mafyası tarafından bir daha iş alamama cezasına çarptırılmıştır ve bu sürecin sonu da malum sonla ,parkta ölümle bitmiştir.
kemal sunal'ın yadigar'ın arabaya bindirilmemesi konusunda tavrı bilinmemektedir. günahını almayalım ama gerçekten bundan sonra yeşilçam emektarları benim gözümde yıldızların çok ilerisinde
anı kaynak: sönmez yıkılmaz arka pencere dergisi sayı 5
hayatındaki gelişmeleri kimseyle paylaşmayan insan
-
öncelikle; "insanların çoğu cevap vermek niyetiyle dinliyor, anlamak için değil."
söz konusu gelişmeler olumsuz ise: anlattığınız kişiler ya bunu umursamayacak ya da bu olumsuz durumunuzdan haz duyacak olabilirler.
söz konusu gelişmeler olumlu ise: yine aynı şekilde umursamayan bir kesim olur ya da haset ederler. hatta kimisi çomak sokmaya kalkabilir bu işlere. veyahut malum türk insanı her şeye bik bik etmeyi pek sever. siz ne kadar olumlu görseniz de yaşadığınız gelişmeleri, burnunuzdan getirme olasılıkları vardır.
durum bu olunca ne diye paylaşasın? sevincini de üzüntünü de kendi içinde yaşa geç.