ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
afganistan'da bar açmak
-
(bkz: talibar)
şimdi yatayım yarın erkenden kalkıp ders çalışırım
-
pazartesi sınav olunacaktır.
çarşamba: daha var.
perşembe: daha var.
cuma: yarın çalışırım.
cumartesi: yarın çalışırım.
pazar: (sabah) bi film izleyeyim. daha çok zaman var.
pazar: (öğlen) bakayım msn de kimler var(hayallah kimse yoktur, ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketlerin uygun olanları itina ile yapılır.)
pazar: (akşamüstü) daha hava bile kararmadı. hava kararırken çalışamıyorum. kararana kadar biraz gezeyim.
pazar: (akşam) msn e gireyim millet napmış çalışmış mı ki. şu siteye gireyim buraya da bakayım hazır bilgisayarın başına oturmuşken.
pazar: (gece) hazır bilgisayarın başına oturmuşken kalkmayayım. (arkadaşlar sağolsunlardır, aksi gibi önemli bazı not/çıkmış soruyu msn den yollayıvermişlerdir üzülüp)
pazar: (gecenin ilerleyen saatleri) zaten az yer varmış çalışacak, baksana gönderdiklerine. şimdi yatayım bari. yarın erken kalkıp çalışırım. gözlerim yanmaya başladı, yoksa oturup çalışırdım.
pazartesi: (sabah) zzz
pazartesi: (sınava bi kaç saat kala) yarım saatte olacak iş değil boşuna bakmayayım.
pazartesi: (sınavdan sonra) seneye kesin çalışçam olmuyo böyle.
(bkz: kendini kandırma sanatı)
gülşen'in lolipop klibi
-
akp gidene kadar ben bunları eleştirmem hatta desteklerim. ne zaman akp gider işte o zaman petek dinçöz foolish casanova muamelesi yapar yerin dibine sokarız*.
sevgilisini aldatan kızın pişkinliği
-
bok sineği gibi tek bir yere toplanmışlar bir de. reziller.
inönü stadı'nın altından tarihi eser çıkması
10 mayıs 2021 bbc'nin istanbul'da çektiği fotoğraf
-
yılın fotoğrafı,
tek karede durumu özetlemiş.
bizden istenen bu,
turistler tatil yapıp rahatlarken.
biz ortada gözükmeyerek,hizmet ederek haddimizi bilmemiz lazım.
kedilerin az yakıp çok kaçması
-
kedi denilen amaçsız hayvanın işe yarayan tek özelliği. kodumunun canlısı denk gelirse iki lokma yiyiyor. tüm gün boyunca oradan oraya serserilik yapiyor, 100 km'de 0.2 lt dizel yakıyor adeta. arabalardaki beygirleri sucuk yapıp kedileri işe almak lazım aq.
wuhan canlı hayvan pazarının yeniden açılması
-
sözlükteki gerizekalı çin duyarcıları damlamadan tekrar yazalım;
batı medeniyeti (araplar dahil) bunlara haddini bildirmek için birleşmezse, başımıza daha çok müsibet gelir.
bunlarda empati, insanlık falan yok.
şu vahşi hayvanları mıncıklamayın ulan.
katana şeklinde şemsiye şeklinde katana
-
japon mafyasına patentini satmayı umduğum yeni silahım.
görmüşsünüzdür samuray kılıcı (katana) şeklinde şemsiyeler var. gören önce bir "noluyoruz, herif kılıçla dolaşıyor" diye şaşırıp sonra şemsiyeyi farkedince gülüyor.
benim icadımda ise gören önce kılıç sanıyor şaşırıyor, sonra şemsiye olduğunu anlayıp gülmeye başlıyor, sonra şemsiyenin içinden çıkan kılıçla ikiye bölünüp gülümsemesi yuzünde donuyor.
fernando muslera
-
dünyanın en iyi kalecilerinden biri olduğunu idrak etmek için galatasaraylıların konuşmasına bile gerek olmayan tip.
gerekli olan şey sadece bir adet beyindir. zira bildiğim kadarıyla opta sports ile çalışan maçkolik'te yer alan sezon istatistikleri şu şekildedir:
ceza sahası içi kurtarma yüzdesi: 63%
ceza sahası dışı kurtarma yüzdesi: 93%
ortalama kurtarma yüzdesi: 76%
ne kadar anlamlı olduğunu idrak etmek için bazı isimlerden örnek vereyim:
manuel neuer
ceza sahası içi: 74%
ceza sahası dışı: 90%
ortalama: 79%
david de gea
ceza sahası içi: 66%
ceza sahası dışı: 86%
ortalama: 72%
salvatore sirigu
ceza sahası içi: 62%
ceza sahası dışı: 88%
ortalama: 72%
joe hart
ceza sahası içi: 65%
ceza sahası dışı: 86%
ortalama: 72%
thibaut courtois
ceza sahası içi: 62%
ceza sahası dışı: 87%
ortalama: 71%
bernd leno
ceza sahası içi: 66%
ceza sahası dışı: 80%
ortalama: 71%
hugo lloris
ceza sahası içi: 64%
ceza sahası dışı: 84%
ortalama: 69%
şimdi "tamam da o liglerin forvetleri bizim ligden daha kaliteli" denilecek olursa, beynin bu takdir ettiğim kullanımının aşağıdaki isimleri hatırlatmakla desteklenmesini tavsiye ederim:
1. boateng, kompany, thiago silva, javi martinez, benatia, david alaba, azpilicueta, filipe luis, cahill, david luiz, mangala
2. sabri sarıoğlu, semih kaya, aurelien chedjou, alex telles, hakan balta, tarık çamdal
ek: kıyaslamada baz olarak dünyanın en pahalı ve bilindik kalecileri ele alınıp aralarındaki fark gösterilmiştir. edirne'nin batısında yıllardır bazı nedenlerle maç yapamamış kişileri de işin içine katacaksak elbette yine işbu kaynağa göre dünyanın en iyisi olarak gimnasia la plata'lı fernando monetti, river plate'li marcelo barovero, lillestrom'lü arnold origi otieno veya uluslararası bilinirliği bunlardan farklı olmayan fenerbahçe'li volkan demirel'i gösterebiliriz. ancak şu anda bunu yazdığımız site antu değil de ekşisözlük olduğu için böyle akıl dışı hareketler yapmıyor, kıyas kabul etmeyen insanları ve istisnai olarak bazı hayvan türlerini* işin içine katmıyoruz.
sevgilisi olmadığı halde mutlu olabilen insan
-
(bkz: ben)
işsiz güçsüz müyüm lan ? sevgilim yok diye üzülecem.. müzikle yaşıyorum, spordan zevk alıyorum, yemeyi içmeyi seviyorum, sanatın her bir dalıyla ayrı ayrı ilişkim var.. çalışıyorum, okuyorum, arkadaşlarımla geziyorum. kasmaya gerenk yok bence.. akışına bırakın, anı yaşayın.
ingilizlerin hem dayıya hem amcaya uncle demesi
-
eskimolarda "kar" ile alakalı fazla kelime olması durumu ile benzer mantığın ürünüdür.
diller kendisini kullanan kitlelerin sosyal yapılarından etkilenirler ve ingilizler de bizim gibi amca,dayı,enişte gibi kavramların her birine ayrı ayrı kavram bulmak için uğraşıp gelecek nesillerin başına iş açmamışlardır. ingilizcenin eksiği değildir. bence bizim atalarımız aile kavramına fazla takıntı yapmışlardır.
mesela elti ne, görümce nasıl bir şey, kayınço kim yahu?
knorr türk halkının sağlığı ile oynuyor
-
gazeteci yazar fatih altaylı'nın ortaya koyduğu hakikattir..
knorr, türkiye'de farklı ve avrupa'da farklı ürünler satıyormuş.
içinde tavuk bile olmayan tavuksuyu çorbaları gibi.
--- spoiler ---
knorr’un aynı ürünü avrupa’da farklı, türkiye’de farklı içerikle sattığını, avrupalıların sağlığını korumakla kalmayıp, onlara daha kaliteli bir ürün sunarken türk tüketicisine içinde tavuk olmayan tavuk suyu bulyonu itelediğini yazdım.
epey bir mesele oldu.
her yerden ses geldi.
iki yerden çıt çıkmadı.
biri türk halkını kandıran knorr.
diğeri türk halkının kazıklanmasına ve belki de zehirlenmesine seyirci kalan tarım ve orman bakanlığı’ndan.
her ikisini de vurdumduymazlıklarından ötürü kutluyorum.
belli ki aralarında iyi bir konsensüs var.
belli ki söyleyecek, verilecek yanıt yok.
belli ki sükut ikrardan geliyor.
ve belli ki, aynı kaba pislemişler.
bizim yediğimiz kaba.
ama en azından biz görevimizi yaptık.
knorr konusunda halkımızı uyardık.
bundan sonra hala knorr kullanan var ise bile bile zehirleniyor, bile bile kazıklanıyor demektir.
ona da benim karışacak halim yok.
--- spoiler ---
kaynak burada