hesabın var mı? giriş yap

  • bugün karşılaştığım vizyon sahibi görev adamı inşaat işçisidir. 3 saatlik bir işi vardı hemen hemen adam koca termos getirmiş yanında kola su enerji içeceği bile var termosta geldi işini yaptı ve gitti hiç sevmiyormuş insanlardan devamlı su kola isteyip yemek ısmarlatmayı. işimi yaparım paramı alırım ne gerek var insanlara yük olmaya diyor. giyimi oldukça düzgün önlükle çalışıyor ayağına galoş geçiriyor sanıyorum avrupa birliği yasalarına göre yetiştirilmiş numunelik bir işçidir.

  • nagehan alçı, habertürk’te katıldığı canlı yayında “suriyeli göçmenlere yönelik nefret dilini adeta bir alışkanlık haline getirenler, bakalım ukraynalı göçmenler gelince de aynı şekilde itiraz edecekler mi?”demiş.

    (bkz: kiev’den yola çıktılar kocanıza sahip çıkın)
    bu kadından ne farkı var nagehan alçı’nın?

    evet nagehan itiraz edeceğiz. eğer 20’li yaşlarında işsiz güçsüz, s*kini sallaya sallaya, milyonlarca, kayıtsız, kontrolsüz gelip orda burda kadınlara sarkıntılık ederlerse mesela itiraz edeceğiz.
    devletin fakir halkından esirgediği sağlık hizmetlerinden, bedelsiz faydalanırlarsa mesela itiraz edeceğiz.
    bankamatik kuyruklarında jöleli saçlarıyla devletin bağladığı maaşı yıllarca alırlarsa mesela itiraz edeceğiz.
    belli şehirlere, illere, nahallelere yerleşip demografik yapıyı bozarlarsa mesela itiraz edeceğiz….

    ayrıca merak etme gelmezler, çünkü avrupa’da serbest dolaşım hakları var.
    link

  • ortam ve şartların negatif yönde olması bile kendisinde şirin olma merakını gidermemiştir. azimli kız. aferin ona. beş, pekiyi.

  • anneme ne fikirle gitsem, ki ufak çaplı bir mucittim küçükken, "amaaan max saçmalama" diyerek her seferinde beni terslemesiyle her söylediğimin saçma olduğu ve ciddiye alınacak bir insan olmadığım fikrini buna örnek verebilirim. bu yetişkinliğime de yansıdı ve hâlâ tam olarak aşamasam da büyük oranda ilerleme kaydetmek yıllarımı aldı.

    büyüyüp bu sorunu yüksek oranda aşınca konusunu anneme açtım. "napayım çalışıp işten gelmişim bir şey anlatmaya çalışıyorsun, vaktim yoktu seni dinlemeye" cevabını aldım.

    çok net arkadaşlar, zaman ayıramayacaksanız çocuk yapmayın.

  • sanilanin aksine ayakkabi, bot, oyuncak, mont gibi urunler uretmeyen, genel olarak insaat ve madencilik sektorunun kullandigi is makineleri, dizel motor, tren lokomotifi gibi urunler ureten endustriyel sirket. caterpillar dunyada kendi alaninda olmayan bir alanda en cok para kazanan sirketlerden biri. sirket her ne kadar is makinalari uretse de ismini ve logosunu lisanslayarak bot, mont, oyuncak basta olmak uzere yuzlerce farkli urunden epeyce para kaldiriyor. yani piyasada "cat" logosuyla satilan tuketici urunlerinin hicbirini caterpillar uretmemekle beraber sadece logosunun bu urunlerde kullanilmasi icin epeyce komisyon almaktadir.

    sirketin hikayesi de oldukca ilginc. 1800'lu yillarin sonlarinda ve 1900'lu yillarin baslarinda "holtz" ve "cl best" adinda onde gelen iki traktor sirketi vardi. bu sirketlerin amaci o gunlerde hizla buyuyen tarim sektorune yardimci olacak araclar uretmek ve islerini kolaylastirmaktir. holtz'un urettigi traktorlerden biri arkasinda epeyce vagon tasidigi ve uzaktan dev bir kirkayagi andirdigi icin sirketin traktorlerine ingilizce kirkayak anlamina gelen "caterpillar" lakabi takilmaya baslandi. bir sure sonra bu iki sirket arasindaki rekabet kizismaya basladi ve her iki sirket de digerini batirmak icin inanilmaz rekabet politikalari izlemeye basladi. bir sure sonra iki sirketin de borclari daglar kadar buyudu ve bankalar iki sirketin de iflas etmesine kesin gozuyle bakiyordu.

    bu sirada kredi fonlarindan biri "siz birbirinizi iflas ettirmeye calisip birbirinizi yiyeceginize birlesseniz cok daha iyi olmaz mi?" diye ortaya bir fikir atti. bundan sonra iki sirket masaya oturdu ve birlesip tek bir sirket haline gelme karari aldi. ilginctir ki bu sirketin urettigi urunler her ne kadar tarim alaninda kullanmak icin dizayn edildiyse de en fazla kullanimi 1. dunya savasi sirasinda avrupa'da buldu. avrupa kitasinda birbiriyle savasan ordular bu sirketin urettigi is makinelerini cephede (savasmada degil ama yol acma, esyalari nehirden karsiya gecirme gibi arka gorevlerde) oldukca faydali buldular. ayrica bu sirketin traktorleri o zamanlarda yeni yeni kullanilan tank paleti teknolojisini de epeyce ilerletmisti ve bu teknoloji ilerde askeri alanlarda da kullanilacakti.

    1. dunya savasi bitip bir sure sonra buyuk depresyon baslayinca bu sirket yine zor gunler yasamaya basladi ama bu kez sirketin imdadina amerikan devleti yetisti. iki dunya savasi arasindaki donemde amerika'da karayolu agi kurulmasi planlandi ve bu yolda cok buyuk bir butce ayrildi. ulkenin her yerine devasa boyutta yollar kurulacakti ve bunu firsat bilen caterpillar, tarim isiyle beraber insaat isine de girdi ve devletten epeyce buyuk ihaleler alarak ihya oldu. daha sonra sirket madencilik sektorune de girdi. 2000'li yillarin basinda tarim portfolyosunu agco sirketine satan caterpillar, tarim isinden hemen hemen tamamen cikarak insaat, maden, enerji ve tren sektorlerine yoneldi.

    caterpillar'in ilk gunlerinde uretilen is makineleri genelde yesil ve gri renkteydi. sonradan karayolu insaatinda calisan makineler daha kolay farkedilsin ve kazalar onlensin diye "karayolu sarisi" denen ve bugun sirketin patent altina aldigi renkte karar kirildi. bundan sonra caterpillar'in makineleri "sari makine" diye anilmaya baslandi ve bu da sirketin marka degerini ve karizmasini arttirdi. bir sure sonra amerika'daki isci sinifi ve hizla buyuyen insaat/maden sektorleriyle ozdeslesen sirkete bir cok sirketten cesitli tuketim urunleri icin lisans teklifi geldi. oyuncaklar, ayakkabilar, botlar, t-shirtler, kahve bardaklari derken ortaya milyar dolarlik bir market cikti. 2012 yilinda caterpillar peoria sehrindeki ana binasinin yanina bir muze koydu ve yanina da sirketin logosunu bulunduran yuzlerce farkli urunun satildigi bir magaza yerlestirdi. bu konsept cok tutunca dunya'da bir cok ulkede caterpillar urunleri satan dukkan ve magazalar acilmasina karar verildi. bugun dunya'nin 145 ulkesinde caterpillar'in lisansli urunleri satilmaktadir ve sirket bedavaya reklamini yapmak bir yana, satilan urun basina epeyce para kazanmaktadir. ustelik satilan urunlere logosunu koymak disinda bir yatirim yapmadigi icin buradan gelen paranin kar marji %100'e yakin.

    caterpillar maden sirketleriyle icli disli oldugu icin is guvenliginin onemini en iyi anlayan sirketlerden biri. sirketin ana ofisinde hemen hemen her toplantidan once 5 dakikalik guvenlik brifingi veriliyor, acil bir sey olmasi halinde polisi arayacak biri seciliyor, her toplantida mutlaka can kurtarma tekniklerini bilen biri bulunuyor. sadece ofis ortaminda bile is guvenligi konusu bu kadar onemliyken sirketin fabrikalarinda bundan kat kat daha buyuk bir titizlik soz konusu. sirketin en buyuk fabrikalarinin birinin muduruyle konustugumda is guvenligi konusunun en onemli konu oldugunu, bu konuda en ufak bir gevseklik gosteren kisinin yonetici bile olsa sirketten uzaklastirildigini soylemisti. baska bir fabrikada bir kazada bir iscinin parmaginin kenarinin kesilmesi sonucu o kisinin uzerindeki ustanin "bir isciye zarar veren sorumsuzluk" sebebiyle isten atildigini da duymustum.

    milkwaukee'de sirketin maden urunlerini satan global ekiple bir gorusmemde daha ben hic gundeme getirmememe ve bahsetmememe ragmen mudurlerden biri "is guvenligi bugun madencilikte en onemli konulardan biri. ornegin, duydun mu bilmiyorum ama gecen sene turkiye'de bir maden kazasinda 500'den fazla isci hayatini kaybetti" diyerek soma olayina referans yapti. devletin acikladigi resmi rakam 300'lerdeydi ama kazada olenlerin sayisinin cok daha fazla oldugu biliniyordu, demek ki adamin kulagina da bir seyler gitmis. neyse, konudan konuya atlamayayim. en son caterpillar'in tuketici urunlerinden bahsediyorduk.

    tuketici urunleri derken sirketin kendi urettigi veya logosunu koymaktan fazlasini yaptigi birkac tuketici urunu de mevcut. ornegin sirketin fabrika, maden ve insaat iscileri icin urettigi ve nokia'dan bile saglam cep telefonlari var, ki bunlara yukarda baska bir entry'de deginmistim.

    caterpillar sirketi urunlerini lisanslama isine biraz para biraz da gurur olarak bakiyor. agir is makinelerinde her vidanin uzerinde bile "cat" logosu gormek mumkun. bir cok agir is makinesi 10 binden fazla irili ufakli parcadan olusuyor ve bu parcalarin her birinin uzerinde tek tek sirketin logosu bulunuyor.

    2012'de 65 milyar dolara sirketin cirosu son birkac yilda dunyadaki insaat ve maden sektorlerinin kemer sikma politikasi yuzunden 52-53 milyar dolara kadar geriledi. bu yine de yillik 5-6 milyar dolarlik kar anlamina geliyor. sirketin onumuzdeki 1-2 yilda buyumesi sinirli olacaktir ama batmasi da cok zor.

    bu sirket zaman icinde bir coca cola, mcdonald's, disney, ford, gm gibi amerika'nin sembolu olan sirketlerden biri haline gelmistir.

  • hastalığınızın biyolojik hiçbir kökeni olmadığını öğrendiğinizde korkuyla karışık şeyler hissedersiniz. çünkü bu tedavisi kesin olmayan bi rahatsızlıktır. ülserseniz ona göre ilaç içersiniz. hastalığın yapısını ve ilaca ne tepki vericeğini, ileriki safhaların ne olacağını bilirsiniz. modern tıp bu tip bilgilere sahiptir. ama mideniz tamamen sağlıklıysa ama nedenini bilmediğiniz halde bir gün durmadan kusmaya başlarsanız bunu bilim kalıcı olarak tedavi edemez. sorunun midede olmadığını kafada olduğunu öğrendiğiniz zaman hastalığınız hala ordadır. psikologla yaptığınız terapilerde sorununuzu fark ettiğinizde ve bilincine vardığınızda hastalığınız hala ordadır. bedeniniz ve ruhunuz ilişki içinde olsada burda kontrol sizde olmaz. gerçekten psikosomatik bi rahatsızlığınız varsa "neden ben" diye üzülmekte çok haklısınızdır. ilaçlarla idare edebilirsiniz ama o da ilaçlar yan etkisi göstermeye başlayana kadar. bence çözüm vücudunuzun hangi olaydan sonra o tepkileri vermeye başladığını bulmak ve orda her neyi değiştirdiyseniz eski haline geri getirmek. yani vucudunuz istediğini yapmak. bunu yaparkende kendinizi kısıtlanmış hissetmemeye çalışın. vücudunuzun sizin için, hayatta kalmak için size en iyi yolu gösterdiğini düşünün.