hesabın var mı? giriş yap

  • anlamak için uzun uzun test çözmenize gerek olmayan şey.

    kalbimin tek sahibine* eşliğinde duygulanıp tabi tabi* eşliğinde eğleniyorsanız bu zekayla bu yaşa gelebildiğiniz için şükür namazı kılın. bakın ne kadar basit.

    edit: gerçekleri çarpıtmadan söylüyorum ki haftada 3-4 gün uyumadan önce ya da çizim yaparken muhakkak beethoven dinlerim, lil wayne kimdir bilmiyorum bile. karşınızda nasıl bir deha var bilin yani.

  • ön siparişi nasıl verilir diye soran olmuş. ön siparişe açılırsa tesla'nın sitesine girip siparişinizi geçebilirsiniz. normal araç alımları da internet üzerinden yapılıyor. aracı, modelini, rengini, aksesuarlarını belirleyip, ne kadar peşinat yatıracağınızı ekleyip siparişi geçiyorsunuz. apple pay bile kabul ediyor.

    eğer deneme sürüşü yapmak isterseniz, onun da rezervasyonunu internet üzerinden yapıyorsunuz, ancak deneme sürüşü yaptığınız araç satın aldığınız araç olmayacak, çünkü siparişiniz size hazır olduğunda yollanıyor.

    eğer 6 bin dolarlık veya 15 bin dolarlık self driving paketlerini düşünüyorsanız birincisini öneririm, ancak 15 binlik paket gereksiz, ve türkiye'de çalışıp çalışmayacağı bile meçhul. 6 binlik pakette ise otobanda otonom sürüş, aracın park yerinde sizi bırakıp kendi kendine park etmesi, geri geldiğinizde park ettiği yerden gelip sizi bulması gibi özellikler var. en iyi yanı da arabayı sipariş verirken karar vermek zorunda olmamanız. bir süre kullandıktan sonra bu paketlerden birini aktif hale getirmek isterseniz ücretini ödeyip satın alabiliyorsunuz.

    edit: yukarıdaki yazar arkadaş çekici falan demiş. tesla sahibi olan 10'un üzerinde eşim dostum var. elektrikli araçların en iyi yanlarından biri kaza yapmadığınız sürece öyle arıza falan çıkarmamaları, periyodik bakımlarının ucuz olması. bu araçların kırk yılda bir frenlerine baktırmanız yetiyor. onun haricinde, eğer olur da yolda kalırsanız, tesla servis aracı gelip sizi bulup arızanızı gideriyor. öyle çekiciye bağlanmış tesla görmeniz mümkün değil.

  • çocukken bu adamların gazete köşelerini okur, bunlar herhalde bizim gibi cahil insanlar değil ki köşe sahibi vs diye düşünürdüm.
    bunların bu vasatlığı ülkeyi akp’ye bıraktı.

  • ilk başta zormuş gibi görünen birkaç ders sonrası aslında o kadar da zor değilmiş diye rahatlatan ama ortalara geldiği zaman allah'ım al beni diye nefessiz bırakan zor bir süreçtir. karın ağrıtır, çok karın ağrıtır ama öğrenilen her şey inanılmaz zevk verir. hiçbir dil, hiçbir bilgi bu kadar insanı tatmin edemez. zaman geçtikten sonra her gece yatağa yatarken bugün fransızca için ne öğrendim sorusunu sormaya başlar insan. dilerim bu yola çıkmış herkes yolun sonunu görebilir. bu da benim fransızca ile olan hikayem ve önerilerim.

    fransızca öğrenmeye yardımcı olacak kaynakları iyi kullanmak çok önemlidir.

    - her türlü grammer, mp3, pdf gibi arşive sahip olan devamlı kullanılması gereken bir site. http://www.laits.utexas.edu/tex/gr/index.html

    - her konunun alıştırmalarını yapabilmeniz için leziz bir site. önerim alıştırmaların çıktısını alıp alıştırmaları kağıda çözüm sonra tekrar kontrol etmenizdir. http://w3.restena.lu/amifra/exos/

    - kulak dolgunluğu için önce biraz radyo dinleyebilirsiniz. http://www.radiofrance.fr/

    - radyo bir süre sonra size sıkıcı gelmeye başlayacaktır. işte o noktadan sonra merhaba france 24 demeniz gerekiyor. türkiye'den çok bahsettikleri için ister istemez dikkatinizi verebiliyorsunuz. ayrıca altyazıları mutlaka okumanızı öneririm. anlamasanız bile okuyun. http://www.france24.com/fr/

    - ben şarkı dinleyerek öğrenmek istiyorum derseniz onu da bu siteden yapabilirsiniz. hatta güzel güzel şarkı dinlerken pdf'ten takip edebilir ve alıştırmalarını da yapabilirsiniz. http://www.coerll.utexas.edu/chansons/

    - fransızca altyazılı fransızca film bulmak çok zor olabiliyor. ya da fransızca filmleri izlerken sıkılabilirsiniz. onun yerine fransızca dublajlı ya da orijinal fransızca filmleri fransızca altyazı ile bu siteden izleyebilirsiniz. www.filmfra.com

    vakit buldukça arşivimi listeye aktaracağım.

    umarım bu çetrefilli yola çıkanların işine yarar.

  • (bkz: hakan şükür)

    fetocu olmasi büyük topçu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. bu adam ve ahalisi seni 2002 dünya kupasında 3. yaptı. bu adam ve arkadaşları bu ülkenin sahip olduğu tek avrupa kupasını getirdi. boş yapmayın amk.

  • akıllara freud'un şu sözünü getiren durum;

    "bir insan bir yere bakıyorsa, orada ilgilendiği bir şey vardır. bir insan bir yere hiç bakmıyorsa, orada ilgilendiği bir şey kesinlikle vardır."

  • sabah sabah üzdü ama;

    generalleri falan öldü hâlâ bekliyorlar. tek adam ve diktatörlük ile yönetilen bir ülke gösterin bana savaşa girip kazanmış. işleri güçleri dış politika da "r" yapıp, iç tarafta kazanmış gibi göstermek.

    çünkü ülkenin savaş kaynaklarının çoğu, kendini ayakta tutması gereken medya, mafya ve küçük terör gruplarına hibe edilmiştir ve elde avuçta pek bir şey yoktur. azerbaycan da mavi olanı işte. iç politikada biz gardaşız edebiyatı yapıp çomarların gazını almaya benzemez. elin ermenisi bile gelir tokadı yapıştırır.

    edit: arkadaş şurada özetlemiş olayı #113549095

    edit 2: arkadaşlar dokuz yıldır çaylaklara mesaj alımını kapatmayan ben bugün itibariyle kapattım. iyileri tenzih ederek yazıyorum ama hepsi mi hakaret eder :) biri hakaret etmiş, "bak seni savcılığa veririm uğraşırsın" diyorum, "ver ben zaten avukatım" diyor. ülkenin okumuşu bile bunu yapabiliyor. arabalar hakkında soru soran çaylak kardeşlerimden özür diliyorum.

  • bir tane var arkadaşımız. 35 yaşında yedek sağ bek. ve yıllardır yedek sağ bek. ama ısrarla her antremana gidiyor.. halı saha maçlarımızda da " ben top oynuyorum", "antremanım var" diyerek kendini sakınıyor, " ben bugün ilerde oynayayım" diyor. ertesi gün maçı varmış..

    bir gün hele " çok hırsladım, amatör kumede oynadığım gibi oynayacağım" demişti... o gün yedek soyundurduk. amatörde öyle oynuyor çünkü..

  • dünyada bir milyardan fazla türk olsaydı muhtemelen çirkinliğin tanımını değiştirirdik! hepi topu 70 milyonla çok iddialı işler çıkarabiliyoruz.

    yazarın notu: ne kadar ırkçı ve ayrımcı bir başlık lan bu! sözlükteki hindistanlı arkadaşları klavye başına çağırıyorum.