hesabın var mı? giriş yap

  • 1997 yilinda 39 yasindayken annapurna'da cig altinda kalarak hayatini kaybetmis efsanevi rus kokenli kazakistanli dagci. 8000 metre ve uzerindeki zirvelere tam yedi kere oksijensiz tirmanmistir. olumunun uzerinden neredeyse 10 yil gecmesine ragmen hala bazi yuksek irtifa hiz rekorlarinin sahibi kisidir. butun bu basarilari, hayattayken kendisine 'himalayalar'in tiger woods'u' yakistirmasinin yapilmasina sebep olmustur.

    dagcilik basarilarinin yaninda, kendisi en cok 1996 everest trajedisinde yaptigi kahramanca kurtarislar ile bilinir. kendisi, zirveden donmekte olan bazi dagcilari 8400 metre irtifada yakalamis olan ani bir firtinada, gozgozu gormez bir haldeyken yardim icin cadirinden cikmis ve dagda olmek uzere olan ve yon duygusunu tamamen kaybetmis 3 dagciyi teker teker resmen cadirlarina kadar surukleyip donmaktan kurtarmistir; akabinde daha yuksek bir irtifada yardima muhtac durumda olan ve kendisinin de rehber olarak dahil oldugu grubun lideri scott fischer'a yardim etmek icin tirmanmis, malesef cabalari fischer'i kurtarmaya yetmemistir. butun bunlari everest'in zirvesine oksijen tupu kullanmadan gerceklestirdigi tirmanistan hemen sonra yapmistir.

    olmeden once yazdigi the climb adli bestseller kitabi, 1996'daki trajedi hakkindadir ve ayni kitapta jon krakauer'in ayni olayi temel alan kitabi into thin air'de kendisi hakkinda yaptigi bazi suclamalara cevap verir.

    hayatini kaybettigi annapurna eteklerinde adina yapilmis mutevazi anitta kendisine ait su sozler yazar:

    "mountains are not stadiums where i satisfy my ambition to achieve, they are the cathedrals where i practice my religion - daglar, basarma hirsimi tatmin ettigim stadyumlar degil, dinimi tatbik ettigim katedrallerdir"

  • görsel

    ilgili tweet

    "netflix siyahi ukraynalı bir adamın cinsiyet değiştirmiş rus askerine aşkını anlatan filmin çekimi için savaşın bitmesini bekliyor"

    adam netflix denen oluşumun saçma salak sjw'lerin hoşuna gidecek filmlerini makaraya almış. escobar reyisi de fotoşoklamış :)

    bir tweettir.

  • altındaki yorumun yardığı ve videodan bi zik anlamadığım kayıt.

    "hello my arab friends, as a turkish guy i am experinced at this tapes and i want to give you some information tips. first think you should know is most probably (like %90) parallel state recorded this tapes.of course with help of lobby of interests (faiz lobisi) and chp (cehape). but i know that your people dont be fooled by this kind of shits.(halkınız bunları yemiyor).sisi did 1400 km divided road (bölünmüş yol). jesus christ (allah aşkına) can you imagine that a government who did this roads can make corruption? (bu kadar yol yapmış bi iktidar yolsuzluk yapabilir mi?).dont give up to continue to follow your long man (uzun adam).eeeey pennsylvania. stay straight dont bend (dik dur eğilme) this nation is with you (bu millet seninle) hulooggggggg"

  • bakara makara sorun degil, beni temsel eden basbakanin elini kolunu yardirarak omzunu araya sokarak fotograf karesine girmesi sorun degil. turkiye ekonomisinin 19. siraya dusmesi sorun degil. adamin peceteye parayi teslim aldim yazip cezadan yirtmasi sorun degil. bunlara bakip ne gunlere kaldik demiyoruz ama birisi asker kiyafeti bornoza benziyor diye dusakabin diyince ne gunlere kaldik oluyor. dikkat ettiysen daha yolsuzluk kayitlarina dogudaki sorunlara girmedim. akpnin cogunluk oylari almasi garip bir durum degil her gun daha cok ispat cikiyor. koyunogullari

  • henüz 23 yaşımda aşık olmuştum. onun doğru insan olduğuna emindim. gördüğümde avuç içlerim terliyor, kalbim ağzımdan çıkacak gibi atıyordu.

    ilk buluşmamızda evli ve 2 yaşında bir kızı olduğunu, boşanma davası açtığını söyledi. yani ben onu tanıdığımda boşanma davası açılmıştı. ona şunu söyledim.

    "boşanma davan bitene kadar görüşmeyelim. belki evliliğine bir şans daha tanımak istersin. çocuğun için bir arada olma kararı verirsin. bu süreçte ben yanında olmak istemiyorum. söyleyeceğim en ufak bir söz, yapacağım bir davranış belki kararını etkiyleyebilir. boşanman ya da boşanmamana hiçbir şekilde dahil olmak istemiyorum. ne karar verirsen ver asla seni yargılamam. davan tamamen bittip yolunu çizdikten sonra tekrar konuşuruz"

    üst düzey ve sanat eğitimi almadan söyleyebilmiştim bunu üstelik. davası bitene kadar asla görmedim, konuşmadım. aradan 18 sene geçti. ve ben 18 yıldır kafamı yastığa koyar koymaz uyuyabiliyorum. huzurlu bir uykuyu, galaksinin en muhteşem aşkına değişmem.

    aşk denen şey bir gün biter. ancak vicdan toprağa gireceğimiz güne kadar bir azap kolyesi gibi sallanır durur boğazımızda.

  • açlık hastalığına yakalanmış ilginç bir arkadaşmış kendisi. hikayesi wikipedia'dan çevirebildiğim kadarıyla şöyle:

    charles domery 1792 - 1797 yılları arasında fransa'ya karşı yapılan birinci koalisyon savaşları sırasında küçük yaşta prusya ordusuna katılmış. bugün almanya - fransa sınırında yer alan thionville şehrinin kuşatması sırasında prusya ordusunda yiyecek kıtlığı başlamış. buna çok kızan domery, fransızlar'a teslim olmuş ve fransızlar için savaşmaya başlamış. fransız komutan domery'e ödül olarak kavun vermiş. domery de kavunu anında hatta kabuğuyla beraber mideye indirmiş.

    paris yakınlarındaki askeri bir kamptayken bir yıl boyunca 174 tane kedi yemiş. sebzelerden hiç hoşlanmazmış ama yemek bulamadığında günde 2 kg civarı ot yermiş. daha sonra fransız donanmasında ingilizler'e karşı savaşırken bir askerin kopan bacağını bile yemeye başlamış diğer askerler bacağı ondan alıp, denize atana dek.

    ingilizler tarafından esir alınıp, liverpool yakınlarında bir esir kampına nakledilmiş. ingilizler domery'nin iştahını görünce şok olup, yemek payını iki katına çıkartmışlar. domery bir süre sonra günde 10 esirin payı kadar yemek yemeye başlamış. ayrıca hücresini ziyaret eden 20 civarı fare ile hapishanenin kedisini bile yemiş. hatta ve hatta diğer esirlerin almayı reddettikleri ilaçları, hapishanedeki mumları da yemiş.

    bu doymak bilmez arkadaşın liverpool'da mı kaldığı, fransa veya polonya'ya mı döndüğü, yoksa aşırı iştahtan mı öldüğü konusunda bilgi yok.

  • memlekette olan biten her şey zaytung haberi tadında olduğundan inanması kolay olmuştur.

    debe editi: gezi şehitleri ölümsüzdür!

    debe'ye girmesini daha çok arzuladığım entrilerim de vardı ancak ilk kez bir entrim debe oluyor çok mutlu oldum durduk yere. teşekkür ediyorum.

    ayrıca tog'a veya halk evlerine benzettiğim şu kampanyaya: (bkz: karanliga kufretmek yerine bir mum yakiyoruz) destek olmak istiyorum.