hesabın var mı? giriş yap

  • müdürün kürsüden konuştuğu bir sırada, öğrencilerden en çok gözüne batanı seçip, parmağıyla göstererek, müdür yardımcısına mikrofondan "halil ibrahim bey, şu öğrenciyi dövebilir miyiz?" diye ricada bulunması.

  • şüphe!

    70 yaşındaki dedeler gibi kısa kollu gömlek giymem, kollarında faça mı var derler.
    müdüre evrak imzalatmaya giderim, özel bir konu mu görüştün derler.
    bir gün öğleden sonra izin isterim, iş mi arıyorsun derler.

    kafayı yemiş ibneler...

  • çok naif, samimi bi' hareket. bilgisayar uyku moduna geçiyor ama sizin bilgisayarla yapacak bazı işleriniz var. ne yapacaksınız bu durumda? bilgisayarınıza bi' buse kondurup uyandıracaksınız. kaba davranmak yok... evet.

  • boylarına uygun sevgili bulmaları zor olduğundandır. gerçi ben kısayım ben de bulamıyorum. bu adamlarla kim çıkıyor lan o zaman.

  • sizce nazileri ve 2. dünya savaşını konu alan bir film komik olabilir mi? filmi baştan sona izlediğinizde bu sorunun yanıtı, evet! ama filmin komik olmasının yanında bir o kadar da ciddiye alınması gereken fantastik drama yönü de bulunuyor.

    caging skies romanından uyarlanan film, konusu ve hikayenin ele alınış tarzıyla adeta the producers, the tin drum, hope and glory, moonrise kingdom, life ıs beautiful, the diary of anne frank, hogan's heroes, ınglourious basterds filmlerinden birer tutam tatlar barındırıyor.

    beatles'tan tom waits'e, roy orbison'dan david bowie'e filme ayrı bir zevk-renk katan ve ayrı bir parantezi ve övgüyü hak eden soundtrack listesi için ise buradan buyrun.

  • baba bir tamirat işi ile uğraşmaktadır.

    - baba ya o öyle olur mu. alttan ittireceksin.
    - hsss
    - ya baba bırak allahaşkına, o tornavidayla olmaz o, şununla yapsana.
    - (dayanamaz işi bırakır) bak oğlum bigün dedenin dükkandayım. saat tamir ediyor rahmetli. ben de omuzundan bakıyorum. dedim ki "baba şunu şöyle yap, bunu böyle yap", deden elindeki işi bıraktı, bana döndü, anlatmaya başladı:

    birgün devenin biri coşkun akan bir ırmağın kenarına gelmiş, maksadı karşıya geçmek. suya girmiş, yürümeye başlamış. biraz açılınca akıntıdan ayakları yerden kesilir gibi olmuş. o esnada korkudan biraz kaçırmış.

    deve bakmış ki boku suda batıp çıkıyor, girdaplara gire çıka, döne döne uzaklaşıyor, içinden geçirmiş.

    "işe bak yahu, sıçtığım bok bana yüzme öğretiyor."

    -tısss

  • artık kullanmadığım bir spor aletini 800 liraya ilana koydum. elemanın biri “abim, canım abim 500 olsun hemen gelip alayım” diye mesaj attı. ben, o fiyata olmaz ama 750 olsun dedim. arkadaş başladı yok sakatlık geçiren birine alacaklarmış arkadaşlarıyla da, parayı çıkaramıyorlarmış da, sevaba girermişim de. neyse o biraz çıktı ben biraz indim anlaştık.

    abim gelecek almaya dedi. numaramı istedi. sözde abisi aradı beni aletin ebatlarını sordu. sedan arabaya sığar mı? yoksa babamın arabasıyla geleyim dedi, sığar dedim. buluşma yerine c serisi mercedes ile geldi. abi bakalım sığmazsa pederin x5 i alıp geleyim dedi. neyse bir şekilde sığdırdık, aldı gitti. ben de salaklığıma gülüp el salladım arkasından.

  • kaçırdığı golden sonra 16. yy'daki atalarına kadar sövdüğüm adam. attığı golden sonra da 16.yy'a kadarki bütün atalarının taşaklarını öperek özür diledim onlardan.