hesabın var mı? giriş yap

  • entry'lerin altına şükela favori butonlarının ayrı ayrı gözükmesine sebep olmuştur.
    (bkz: neden acaba)

    edit: bunun en beğenilen entrylerimden biri olmasıyla ne kadar sikimsonik yazılar yazdığımı öğrenmiş oldum. bu gerçekle yaşayamam.

  • motorla aracının yanına yaklaşıp camını kırıp 36000 eur parasını gasp edenleri eşekler cennetine gönderen dimitry kardeşimin ellerine sağlık diyorum. tüm hırsızların sonunun böyle olması dileğiyle. gaspçılar ayrıca silahla ateş de ettikleri için nefsi müdafaa ile kısa süre sonra çıkacağını düşünüyorum dimitry'nin. sizi bilmem ama bence adalet budur.

    link

  • 10 yaşındaki oğlum. aslında onda "rağmen" kelimesi mevcut değil. kitap alındığında, kitap hediye edildiğinde direkt çok mutlu oluyor.

    kendince takip ettiği yazarlar ve yayinevleri var. yazarlardan biri ile iletişime geçti, facebook üzerinden arada mesajlaşıyor.

    zaten kendi kitap gibi, içinde kitap olmayan bir evde yaşamıyoruz. ortalıkta dergi, kitap olan, salondaki masanın üzerinde kitaplar duran dağınık bir evimiz var. bebekliğindan beri giysiden çok kitap aldık. ilk kitapları yırtıp yedi ama, bir taraftan da inceledi.

    kitap okumadan uyuyamıyor. bu ay biraz sıkışıp kitap alamadım, kitaplığından 2-3 kitap bulmuş onlarla idare ediyor. zamanda yolculuk ve karadelikleri anlatanı biraz tedirgin etmiş, onu sonra okumak üzere kenara aldı, roket nasıl yapılır diye bir kitap okuyor.

    bu ay maaşımı alınca söz verdim, hacivatla karagöz diyalogları içeren kitaplar alacağım. gözde karalterlerimiz onlar bu ara, bazen karşılıklı canlandırıyoruz.

    çeşitli vesilerle iyi okullardan mezun gençlerle görüşüyorum, birlikte çalışıyorum, oğlumdaki heyecan ve merak bir çoğunda yok. 10 yaşındaki çocuğun paylaşacak daha çok şeyi var, bunlar hep kitaptan...

    2022 yılından notlar: oğlumun şu an ne yaptığı soruluyor mesajlarla. bu yılki üniversite sınavında arzu ettiği bölüme yerleşti ve grafik tasarım eğitimi alacağı için çok mutlu. çizgi romancı olmak istiyordu ilk adımı atmış oldu. king crimson, yes ve pink floyd dinliyor, eskisi kadar edebiyata ilgili değil ama kendince okumalar yapıyor. en son kuran'ı okuyup anlamaya çalışıyordu.

  • gecenin şu ana kadar en kârlısı sağdaki 3. adam. bütün gece telefonda candy crush oynadı, az soru sordu az laf yedi, çay çorba içiyor beleş. valla kârlı adam.

  • cumhuriyetin kurulduğu zamanlar, yeni fabrikalar da beraberinde açılmış ama çalışmak isteyen işçi bulunamadığı için işçilerin en az 5 yıl çalışmaları karşılığında ayrılsalar bile alabilecekleri paranın teminatı olarak ortaya çıkmış bir şeydir bu kıdem tazminatı ve zamanla şimdiki halini almıştır. velev ki bugün kaldırılması gündemde, hal böyleyken bizler ötv’nin çok yüksek olduğunu, kaldırılması isterken. hükümet daha da tezat bir hareketle kıdem tazminatını kaldırmak istemektedir, bu ne yaman bir çelişkidir? bizleri yok etmek mi istiyorsunuz? kolayca işten çıkarılıp, taş mı kemirelim istiyorsunuz?! hiç mi vicdan, allah korkusu yok siz de? bu nasıl bir aymazlıktır, yardım et allah’ım!

  • "kendimi yalniz birakmamak icin butun gece aynanin karsisinda oturdum" diyecek kadar yalniz bir adam

  • şu şöyledir, bu böyledir efendim. o da öyledir. o konuda fikrimi sorarsanız da hemen söyleyivereyim; sormasanız da söylüyorum, o da şöyle böyledir...

    bu tarz lambur-i, ahkam kesmeci ifadeleri pek itici bulurdum. şu ara pek bir kararsızım. bunun bir gereklilik olup olmadığı konusunda çekinceliyim aslında. kendini bulamamış ya da bulmaya imkan bulamamış insanların hayatlarındaki bir boşluğu dolduruyor bu insanlar. sonucunda saygı görmesi de kaçınılmaz oluyor bu kişilerin. şu şöyledir, bu böyledir. mutlaka birileri dikkat kesiliyor, ahkamın keskinliğine göre.

    birileri ihtiyaç duydukça, bu ahkamcılar varlığını sürdürecek, gerek cemaatlerde gerek okullarda, gerek siyasette. adalet arayışında olanları, adaletin ancak onların kutsal dergahlarında yeşerdiğine inandıracak birileri, ya da maneviyat arayanı ancak ve ancak onların evliyazadelerinden birinin ışığının makbül olduğuna. çünkü şu şöyledir ve bu böyledir arkadaşlar.

    yalnız şimdi farkettim, yukarıdaki tanım mansplaining'e ya da expert cinsiyetçi mode on şekli ile açüklamaya bir açıdan bayağı benziyor. ama önemli bir farkı var tabii. mansplaining kavramının kendi de şu şöyledir bu böyledir demekten geri durmuyor. demesin mi, desin tabii. insanların ihtiyacı var ahkamı ahkamlamayana da. doğru ya da yanlışı fark etmez, ahkam olsun yeter.

    edit: ahkamdan kasıt, doğruya, kaynağa ulaşmaya çalışmak yerine, başlıktakini benci bir yaklaşımla düstur edinmek.

  • bir arkadasin esinin anne babasina avrupa'da bir sehirden istanbul'a ucak bileti alirken daha ucuza geliyor diye biri icin ataturk'e digeri icin sabiha gokcen'e bilet almasi.