ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hayattan ve her şeyden bir anda soğutan şeyler
-
bir kız arkadaşın sevgilisiyle arasında sorunlar vardır. adam, kızı konuşmak için eve çağırır. kız, barışma umuduyla güle oynaya gider, giderken yolda beni arar ''ay barışıcaz galiba'' diye... saatler sonra kız tekrar arar, ağlamaktan zor konuşuyordur. adam kızı eve kapatıp saaatlerce dövmüş, hakaret etmiştir. kızın tüm vücudu çürük içinde, boğazının sıkılmasından sesi kısık çıkmakta, kulağından kan gelmektedir... ailesi çok kapalı olduğundan, erkek arkadaşı olma ihtimalini bile kaldıramayacağından (öyle söylüyor) ailesine hiçbir şey anlatamamaktadır... hastaneye gidip darp raporu almaktan da korkmaktadır çünkü adam sürekli arayıp ''evden dışarı adım atmak yok. ağrıyorsa bir yerlerin buz koy. beni oraya getirme'' diye tehdit etmektedir. adamın asker olması, kızın savcılığa yapacağı şikayetin çocuğun tutuklanmasını sağlamayacağını bilmesi ve yardım isteyecek bir ailesinin olmaması işleri daha da zor hale getirmektedir... tarih 25 mart 2013 ve ülkede kadınları psikopat erkeklerden koruyabilecek bir merci hala yok... tarih 25 mart 2013 ve ülkede muhafazakar aile adı altında kızlarını böylelerinin vicdanlarına terk eden aileler var... bugün tarih 25 mart 2013 ve daha söyleyecek hiçbir şey yok!
edit: bir çözüm bulundu gibi. iyi insanlar sağolsunlar. her karanlıkta bir aydınlık nokta varmış...
bu sözlük her derde deva.
edit 2: çözümü merak edenler olmuş. yazmak lazım. olur da benzer durumlar yaşanır falan... memurun amiri, müdürü, özel sektör çalışanının patronu varsa, askerin de üst rütbelisi var. çözüm o.
altınordu u16 oyuncusunun umut veren röportajı
-
türkçe konuşabilen, düzgün cümle kurabilen ve konuşurken aklını da çalıştıran bir genç tarafından verilmiş röportajdır. halbuki bazı abileri gibi adam olsaydı, mağara türkçesi ile konuşur ve basmakalıp cümlelerle sağa sola adamlık taslardı.
42 saniyelik videoyu izleyince içim ferahladı resmen. umarım bu gençlerin geleceği parlak olur ve ülkedeki spor ortamı da onlara layık olur.
türkiye'nin 2022'de internet hızında 119. olması
-
2020'de 117. sırada (#122737143) bulunduğumuz, 2021'de 124. sıraya (#132708772) gerilediğimiz çalışmada, 2022 yılında 119. sıraya çıkmışız. ancak şunu da belirtelim, geçen sene veriler 224 ülkeden toplanmışken bu yıl 220 ülke verileri kullanılmış.
cable.co.uk'in her yıl düzenli olarak yayınladığı çalışma bu yıl, 2020 ülkede, 244 milyon (244.154.784) farklı ip'den yapılan, 1.1 milyar (1.1081616.570) hız testi değerlendirerek oluşturmuş.
global internet hızı ortalaması, 2017 yılında 7,40 mbps, 2018 yılında 9,10mbps, 2019 yılında 11,03 mbps, 2020 yılında 24,83 mbps, 2021 yılında 29,79 mbps çıkarken bu sene %17 artışla 34,79 mbps'ye ulaşırken, türkiye'nin 2021 yılında 11,58 mbps olan ortalama internet hızı, %38 artışla 16 mbps'ye yükselmiştir.
en hızlı 5 ülkedeki ortalama internet hızı en yavaş ortalama internet hızına sahip 5 ülkeye göre 229 kat daha yüksek ortalamaya ulaşmış. 2021'de bu ortalama 202 kat yüksekti, uçurum iyice açılmış.
listedeki ilk 10 ülke:
1) makau: 262,74 mbps
2) jersey: 256,59 mbps
3) izlanda: 216,56 mbps
4) lihtenştayn: 166,22 mbps
5) cebelitarık: 159,90 mbps
6) andorra: 159,80 mbps
7) tayvan: 135,88 mbps
8) lüksemburg: 131,95 mbps
9) japonya: 122,33 mbps
10) fransa: 120,01 mbps
türkiye ve alt ve üstünde bulunan 5'er ülke:
114) saint kitts ve nevis: 17,55 mbps
115) umman: 16,59 mbps
116) amerikan samoası: 16,52 mbps
117) saint barthelemy: 16,51 mbps
118) brunei: 16,29 mbps
*119) türkiye: 16,00 mbps
120) antigua ve barbuda: 15,99 mbps
121) nikaragua: 15,38 mbps
122) nijerya: 15,37 mbps
123) gürcistan: 15,20 mbps
listedeki son 10 ülke:
211) tajikistan: 2,02 mbps
212) eritre: 1,89 mbps
213) etiyopya: 1,68 mbps
214) somali: 1,60 mbps
215) ekvator ginesi: 1,34 mbps
216) afganistan: 0,98 mbps
217) gine-bissau: 0,98 mbps
218) yemen: 0,97 mbps
219) doğu timor demokratik cumhuriyeti: 0,94 mbps
220) türkmenistan: 0,77 mbps
kaynak: cable.co.uk
her yıl yaptığım gibi bu notu da ekleyeyim: bu durumda türk telekom ile beraber peşkeş çekilen ana iletişim kablolarının da etkisi mevcuttur. olması gereken bunların ve mevcut şehir içerisindeki altyapı ağının devlet kontrolünde bırakılması, geliştirilmesi ve firmalardan lisans ücreti alınarak rekabet ortamı yaratılmasıydı... türkiye'yi internete bağlayan sualtı iletişim kabloları
sayısal loto'nun 136. çekilişte de devretmesi
-
bunu oynayan arkadaşlar yeşillendirirse yeni bir çiftlikbank ve bitcoin platformu projem var onun sunumunu yapmak isterim.
bitmiyor arkadaş ülkede gerizekalı bitmiyor.
annelerin evde pizza yaptığı karanlık dönem
-
karanlık değil tam tersine aydınlık dönemdir çünkü hiçbir pizzacıda, pizza yerken yanında çay içemezsin.
onu muayene edemem abdestim kaçar nikah düşer
-
çok net söylüyorum ortalama 1500'lü yıllara falan denk geliyor bu söylem.
rosetta taşı
-
taş bulunduğunda büyük heyecan yaratır zira metin bilinmeyen hiyerogliflerin su gibi bilinen yunanca çevirisiyle tam bir cevap anahtarı gibidir. jan fransuva elindeki bu muazzam belgeyle günlerce cebelleşip bir milim ilerleyemedikten sonra hiyerogliflerde kimi simgelerin gazetede işaretlenmiş ev ilanı gibi daire içine alındığını görür, bunların özel isim olabileceğine kanaat getirir. yunanca metindeki özel isimleri tarar (ki ptolemaios ve kleopatra'dır bunlar) ve ptolemaios ile öngördüğü anahtar kleopatra'ya uyuverince şifre çözülüverir, hiyeroglif artık sadece bir resim yazısından ibaret değil, tekil sesleri de kapsayan bir alfabedir. alfabe çözüldükten sonra sıra hala konuşulan kıpticenin de yardımıyla ölmüş eski mısırca canlandırılır ve o güne kadar sus pus oturan yüzlerce gizemli belge konuşmaya başlar, rosetta taşı olmasaydı hiyeroglifler biraz zor çözülürdü derler, taşın orjinali atmayayım ama galiba british museum'da bulunmaktadır.
şahan gökbakar
-
ayın 21'inde buradan, ayın 23'ünde inci sözlükten başlattığım kampanyanın dallanıp budaklanıp buralara geleceğini, sosyal medyanın çalkalanacağını tahmin edemezdim.
yıllardır sevdiğim, toz kondurmadığım, 7 sene önce kimse bilmezken, ben lise yıllarında tüm okuluma farklı parodilerinden oluşan 3 saatlik gösterisini yaptığım bir insandı şahan gökbahar.
recep ivedik 2'den sonra her seveni gibi ben de programlarını takip etmez, filmlerini merakla beklemez oldum. ne olduysa celal ile ceren'i izleme gafletine düştüğümde oldu. bir de daha ilk haftasında, ilk gününde. olmamıştı. yarıda çıkmayı hep geyik sanar, bu lafı kullanana çok kötü'yü basardım. nitekim öyle olmadı, aradan dönüp 5 dakika oturup, bir hışımla çıktım.
biraz zaman sonra imdb sayfasını kontrol ettim. sadece 150 oyu vardı ve 6.9 puanı vardı. o hışımla 1 puanı hanesine yazdırdım. ardından burada film başlığına bu durumda benim gibi düşünen birilerini bulurum ümidiyle, imdb linkini ve oy isteğimi yazdım. o entry zamanın ötesine, hatta en karanlık yerine gitti. fifi oldu yani, tınn oldu... tabi o zamanlar böyle filme sallamak yok; film çok güzel, her giden çok memnun. en azından "ne bekliyorduk ki işte" tutumu hakimdi başlığa.
2 günde en fazla 300 oy gelebildi buradan ve 4.9'a geriledi. soluğu inci sözlük'te, kendimi kıyasla daha rahat ifade edebileceğim yerde aldım. badi'lerinin yalnız bıraktığı ama panpa'larının kucak açtığı yazardım artık.
filmin adını dahi aceleyle yanlış yazdığım başlık olan, "ceren ile celal ziyareti koş"a 2500'den fazla entry yazıldı. çığ gibi büyüyen, moderasyon'un defalarca olan bitene taşıdığı başlık, kontrol'den çıkmıştı.
bottom 100 hedefiyle çıkılan yolda, 4 puan'ı gören 3'ü istiyor, 3'ü gören 2'yi istiyordu. 3 günde hedefimize ulaşmıştık. sözlük rahat bir nefes alacakken, şahan'ın beklenen "fifi" li açıklamaları gündeme bomba gibi düştü. olan o zaman oldu.
şahan'ın karşısındaki gladyatör'ü devirmesine rağmen, halk ölüm diye bağırıyordu. bottom 100 listesine girmişti ama çırpınışlar devam ediyordu. 1000'den fazla 10 puan çıkmıştı lehine. listenin ortalarında 3 gün geçirdi böyle.
gelen özel mesajlarla, entry'lerle fikir alışverişi yapıyor, listenin en başında bu filmi nasıl görebiliriz'i tartışıyorduk. bir anda kendimi tahtta bulmuştum. halkın arena'dan naraları yankılanıyor, gladya meydanında şahan'ı yaralı ama canlı vaziyette görüyordum. birşeyler yapmalıydı. 1.7 puanı olan filme 10000 oy dahi versek ilk sıraya yerleşemezdi artık. aritmetiği de, ortalaması da müsade etmiyordu.
"şahan imdb ziyaretinde şok gelişme" başlığı ile ikinci defa söz hakkı alıyordum. "şahan'ı 1. liğe indiremiyorsak, diğerlerini yukarı çıkartalım" fikri tutuldu ve 2 günde 6000'den fazla 10'ar puan bu filmlere verildi.
bugün "o sozzzluk çocukları!" açıklamaları şahan'dan geldi. halkın da isteğiyle kapan açıldı ve ilk önce kükremesi sonra aslanın kendisi gladyatörümüzün üzerindeydi. gün itibariyle de filmi dünyanın en kötü filmi olarak sahnede.
gazeteler, haber siteleri, sözlükler derken, iş çığırından çıktı; olay 2 büyük gazetenin röportaj isteğine geldi. haliyle söyleyecek pek birşey yoktu, herşey ortadaydı. kabul etmedim. çıkış amacı haksız rant'a tepki olan olaydan, gazetelerin bizi kullanarak rant elde etmesi kabul edilemezdi.
peki neden bu entry'i yazdım?
az önce bir inci sözlük yazarı aracılığı ile resmi mail'den suç duyurusu iletildi. ip'nin bulunması, belçika server'lı sitenin şikayet edilmesi bile söz konusu değilken, tehdite maruz kaldım. tamamen anonym olan ben, kendimi en iyi nerede ifşa ederim diye düşünüp, kendimi bu yazıyı okuyacağını bildiğim şahan'ın başlığına attım.
en güzel ip, açık adres, kimlik bilgileri burada veriliyor. şahan'a son bir kıyak yapıyorum.
-------
an itibariyle de filmin listeden çıkartıldığı haberini alıyorum. imdb'ye mailler atılmaya hazırlanılıyor.
taban puan 1.9 oldu, filmin puanıda 1.6... tekrardan birazcık oylanıp, 1.9-2 puana yükseltilirse listede yerini alır.
10 günde imdb'yi hatim ettim, az sakin, telaşa mahal yok.
hilal cebeci
-
şu kafada biri:
-birbuçuk ay oldu sevgilimden ayrılalı neden hala yokk panpişlerim çünküü beni ancak einstien mutlu edebilir:)
-karar verdim bir bilimadamıyla çıkıcam hahahahahah
-newton öldümü yaşıyomu pekii panpişlerimmm onlada sevgili olabilirim
-newton damı ölmüşşşş :(
newton damı düşşün kafana.
taksim gezi parkı işgaline katılan türbanlı kız
-
başörtüsü takmayıp aynı eyleme katılan kızdan farkı olmayan kızdır. duyarlıdır birçokları gibi vicdanını örtmemiştir.
tuzla'da oturup beylikdüzü'nde çalışan insan
-
bu insanı koy bir ıssız adaya 1 ay hayatını idame ettirebilir. giderken yanına 3 şey bile almaz. öyle bir azim, öyle bir hayata karşı başkaldırış. insanüstüdür, senden benden çok farklı bir canlıdır. ayrıca (bkz: asfalt ağladı)
edit:imla
50 yaş üstü erkeğin fön çektirince alf'e benzemesi
-
allah günah yazma yarabbim tövbe... böyle acı bir hakikat olamaz. öz babalarımızdan, dayılarımızından, amcalarımızdan bizi soğuttunuz türk berberleri. allahınızı seviyorsanız 50 yaş üstü erkeğin saçına fönle şekil vermeyin. berberden saçına fön çekilerek şekil verilmiş her adam mahalledeki kedilerin düşmanı gibi geliyor bana. fönle kurutun ama şekil vermeyin n'olur psikolojim bozuldu. öz eniştem'i alf gibi gördüm karşımda (enişte'nin fotosunu koyamadığım için alf'in fotosunu koyuyorum. bir fark yok zaten aynı alf oldu o da):
http://images.wikia.com/…lf/images/f/fc/alf-po3.jpg