• muz cumhuriyetlerine bir örnek (bkz: banana republic)
  • 1937 yılında "başkan" seçilen anastasio somoza debayle 1979'a kadar bu orkestrayı yönetti. bis sırasında telef olan insan sayısı 50,000 kadardı. 120,000 kadar izleyici salonu terk etmiş ve 600,000 kişi de açıkta kalmıştı.
  • gülerken zobaranlar* için potansiyel bir gülme efekti olan ülke ismi.
    cumle icinde kullanayim da tam olsun
    a: - bla bla bla, bık bık bık !
    b: - ne diyosun, nikaraguaahahaha !!!
  • amerikaya karsi uluslararasi adalet mahkemesinde dava acmis,davayi kazanmis ama amerikadan siktiri yemistir....
  • dunyanın en önemli 10 denklemine pul basmış ulke . bu pullar değerlidir ve pul koleksiyoncuları için mutlaka koleksiyonlarında bulunması gerekenlerindendir.pulların üzerindeki denklemleri merak ediyorsanız asagıdaki adrese tıklayınn
    http://www.fh-friedberg.de/…icaragua/uebersicht.htm
  • eski ispanyolca'da* kara gun dostu anlamina gelen kelime*
  • tarım ülkesi olma özelliğinden kurtulamamış, orta amerika'nın en geri kalmış ülkelerinden biri. sanat alemindeyse adını duyurabildiği tek isim şair ruben dario'dur.
  • seçimlerin ardından latin kızılının devam ettiği ülkedir.
    (bkz: frente sandinista de liberación nacional)
    (bkz: latin amerika/8)
  • daniel ortega'nın oyların yüzde 38'ini alarak başkan olduğu ülke. seçimleri izleyen abd gözlemcisi eski başkan jimmy carter, zenci rice ile telefonda görüşmüş, ortega washington'a saygı gösterirse aynı şekilde karşılık alacakmış. abd'ye bak, sen adamın aleyhine seçim kampanyası yürüt sonra saygı bekle.

    sonuçta latin amerika'da bir seçimde daha babayı alan abd oldu, ortega 1996, 2001 yenilgilerinden sonra bu kez kazandı. hem de sağı solu bu kez kendi kafasında adamla dolu. abd'nin çevresinde çember gitgide daralıyor.
  • dünyanın en yurekli kadınlarına sahip olmuş bir ülke.

    8 mart 1979

    ''canım kızım,

    bugün, önce nikaragua'daki, sonra da latin amerika ve tüm dünya ülkelerindeki insanlar, her yerdeki insanlar için çok önemli bir dönem yaşıyoruz. devrim her birimizden fedakarlık bekliyor. kendi bilincimiz ise, bu sürece olabildiğince yararlı olmak yolunda örnek bireyler olmamızı istiyor.

    bir gün, çok uzak olmayan bir gün, senin, bütün insanların düşman değil kardeş olduğu ve insana yakışır biçimde büyüyüp gelişebileceğin özgür bir toplumda yaşayacağını umuyorum. seninle ellerini avuçlarıma alıp konuşabilmeyi, yollarda yürürken insanların gülümsediğini, çocukların kahkahalar attığını, dereleri, parkları seyredebilmeyi öyle isterdim ki. ve bizler, halkımızın mutlu çocuklar gibi büyüdüğünü gördükçe keyifle gülümsüyor ve onların her yerdeki insanlara karşı sorumluluklarının bilinciyle, yeni insanlar olmalarını izliyoruz.

    sen de, tadabileceğin özgürlük ve barış cennetinin değerini öğrenmelisin. böyle diyorum, çünkü, cesur halkımızın en seçkin insanları, değerli kanlarını, gelecek nesiller ve senin gibi çocuklar için, özgürlük ve barış için, büyük bir halk sevgisiyle, seve seve döktüler. yaşamlarını, çocuklar, güzel nikaragua'mızdaki birçok kadın, erkek ve çocuğun çektiği bu sefalet, utanç ve baskı altında yaşamasın diye feda ettiler.

    bunları sana yüz yüze söylemek fırsatını bulamazsam ve başka kimse de söylemeyecek olursa diye anlatıyorum. bir ana yalnızca çocuğunu dünyaya getiren ve ona bakan biri değildir; bir ana, bütün çocukların, bütün insanların acısını sanki hepsini de karnında taşımışçasına duyar. en büyük arzum, bir gün senin yüreği insanlık sevgisiyle dolu gerçek bir kadın olman. ve, adaleti nasıl savunacağını bilip, onu ayaklar altına almaya kalkışan kim ve ne olursa olsun koruman.

    böyle bir insan olmak için, devrimimizin ve diğer ülkelerin devrimlerinin büyük önderlerinin yapıtlarını oku ve özümle; en iyilerini örnek al ve daima gelişebilmek için bunları uygula. bunu yapacağını ve başaracağını biliyorum. bu bana büyük bir huzur veriyor.

    sana sözler, vaatler ve içi boş ahlak yargıları bırakmak istemiyorum. sana, kendimin (henüz en iyisi olmadığını bilmeme karşın) ve bütün sandinist kardeşlerimin, yaşama karşı aldığı tavrı bırakmak istiyorum. bunu nasıl kullanacağını öğreneceğinden eminim.

    evet, benim tonton kızım, eğer seni yeniden görebilirsem -bu olasılık hâlâ var- yaşam ve devrim hakkında uzun uzun konuşuruz. yüklendiğimiz görevleri yerine getirebilmek için çok çok çalışırız. gitar çalar, şarkı söyler ve beraberce oynarız. böylece birbirimizi daha iyi tanır ve karşılıklı bir şeyler öğreniriz.

    gel, bana tatlı yüzünü göster
    çiçekler ve özgürlük kadar güzel
    ve bana mücadele edecek güç ver
    gülüşünü gerçekliğimizle birleştirip

    her gün seni düşünüyorum
    hep nasıl olduğunu düşlüyorum
    halkımızı ve insanlığı hep sev

    annen idania'dan kucak dolusu sevgiler,

    zaferimize kadar, daima.
    ya özgür vatan, ya ölüm''

    (sandino'nun kızları, 2. baskı, metis yayınları 1985, margaret randall, s.160-162)
hesabın var mı? giriş yap