hesabın var mı? giriş yap

  • yeni şafak'ın "ortaylı'nın tarihe ve millete bakışı ortaya çıktı. ilber ortaylı millete hakaret etti" şeklinde ortaylı'yı karalamaya çalışırken tarihçinin ters köşe yapması durumu. atatürk'ün zehirlenmesi hakkında yayınladıkları röportaj şayet şizofrenik bir beynin hayal ürünü değilse-ki yeni şafak'tan bahsediyoruz- ortaylı herkesin ağzına sıçarak gerekli cevabı vermiş.

    favori bölümüm:

    --- spoiler ---

    "bunların hepsi mahalle dedikodusu. her şeye bulaşmayın. bunu gazeteler çok yapıyor. kendine göre yeni türkiye kuruyorlar. bok kurarsınız. güldürmesinler adamı. yeni türkiye böyle geri zekalılar olmadan kurulabilir ancak. nereye baksan cahil. bir tane herif var. ( engin ardınç) eski solcu, alkolik, geri zekalı… o da konuşuyor. git başka tarih kitabı oku hayvan. baban seni fransız okuluna yollamış. lisan biliyorum diyorsun git başka dilde oku. herif okul kitabıyla tarih yazıyor geri zekalı."

    --- spoiler ---

    röportajın tamamının yer aldığı sıçmığın linki bu ama tık kazandırmamak için şöyle alalım: http://i.imgur.com/zaxvhww.png

    --------------------------------------------------------

    yanlışlıkla verdikleri bu başarılı gazetecilik örneği için yeni şafak'a teşekkür ediyoruz.

  • alamancılara kimsenin nefret beslediği yok.
    almanya'nın etinden sütünden faydalanıp her fırsatta kötülemeleri ve türkiye'de yaşayan bizlere türkiye'yi övmeleri midemizi bulandırıyor, o kadar

  • -hürrem sultan 1 2 3
    osmanlı tarihinin en çok merak edilen kişilerinden biri: hürrem sultan. günümüzde çoğu osmanlı padişahından daha fazla tanıyor. sevecenliği, güzelliği ve cilvesiyle kanuni’yi kendisine bağladığını muhteşem yüzyıl dizisinden izledik. büyüyle padişahı kendisine bağladığını söyleyenler bile var. yaptığı entrikalarla devlete yön verdiği, şehzade mustafa’nın ölümüne sebep olduğu çok kere yazıldı.

    -kendisiyle ilgili bilgiler çok net olmamakla beraber 1506 yılında doğduğu düşünülmektedir. asıl adının roxelane olup rus asıllı olduğu tahmin edilmektedir. muhtemelen kırım türkleri’nin yaptıkları seferlerden birinde köle alınmış, 1520li yıllarda kanuni’ye sunulmuştur. sürekli neşeli ve güler yüzlü olmasından dolayı kendisine hürrem ismi verilmiştir

    -pek çok tarihi kaynakta hırslı, kıskanç aynı zamanda mütevazı ve sakin olduğu yazılmıştır. çocukları ve kendi geleceği için planlar yapmış, uzun yıllar bunları gizliden gizliye uygulamıştır. cihan hakimi osmanlı padişahı kanuni’yi kendisine aşık etmesi aralarındaki mektuplaşmalardan anlaşılıyor. kanuni-hürrem ilişkisini daha iyi anlayabilmek için kanuni ile hürrem’in nikahlandığını bilmek gerekir. padişahların eşleri ile nikah yapmadıklarını düşündüğümüzde: kanuni, osmanlı geleneğinin dışına çıkmıştır. bu nikah at meydanı’nda yapılan görkemli bir düğünle taçlandırılmıştır.

    -kanuni-hürrem ilişkisi kanuni’nin annesi hafsa sultan’ın ölümüyle daha da bütünleşmiştir. hafsa sultan’ın kanuni’nin ilk gözdesi mahidevran sultan tarafını tutması güçleri dengelemekteydi. hafsa sultan’ın 1534’te ölmesi, hürrem sultan’ın saraydaki etkisini gün geçtikçe artırmasına imkan vermiştir.

    -osmanlı geleneklerine göre şehzade sancağa gönderildiğinde annesi de beraberinde giderdi. manisa’ya gönderilen şehzade mustafa - mahidevran örneğinde olduğu gibi. ancak hürrem bu geleneğe uymayıp sarayda kanuni ile beraber kalmıştır. hürrem sarayda kaldığı sürece, seferde olan padişaha saraydaki gelişmeleri mektuplarla aktarmıştır.

    -hürrem sultan’ın mehmet, beyazıt, selim ve cihangir isimli dört erkek şehzadesi ve mihrimah adında bir kızı olmuştur. kızı mihrimah’ı rüstem paşa ile evlendirmiş, sonrasında sadrazam olmasına çalışmıştır. oğulları arasında denge kurmaya çalışmış, bu dengeyi sadrazam olan damadıyla desteklemiştir.

    -hürrem sultan’ın temel kaygısı kanuni’ye yakın olmak ve oğullarından birinin padişah olmasını sağlamaktı. buna engel olabilecek tek isim şehzade mustafa’ydı. şehzade mustafa, manisa sancakbeyliği sırasında halkla yakın ilişkiler kurmuş, asker tarafından sevilmişti. mustafa’nın yükselişi hürrem sultan’ın oğulları için iyi değildi. çünkü o dönem uygulanan kardeş katli gereği padişah olan şehzade diğer kardeşlerini öldürmekteydi.

    -mustafa’nın sarayda ki destekçisi sadrazam pargalı ibrahim paşa’ydı. pargalı, kanuni’nin şehzadeyken tanıştığı, kız kardeşi hatice sultan ile evlendirdiği aile içine aldığı biriydi. kanuni üzerinde tesiri de olduğu bilinen makbul ibrahim paşa, hürrem sultan için ortadan kaldırılması gereken biriydi. pargalı’nın öldürülmesini sadece hürrem sultan’ın üzerine yüklemeyelim. ibrahim paşa’nın bazı yanlış davranışlarının da gözden düşmesine sebep olduğu söylenmektedir.

    -bir de rüstem paşa var. diyarbakır beylerbeyi iken mihrimah sultan ile evlenip saraya damat olmuştur. bu evlilik siyasi kariyerini güçlendirecektir. sadrazamlık yolunda hürrem sultan’ın da desteğiyle hızla yükselecektir. hürrem sultan, ittifakını güçlendirmiş, yönetim üzerindeki ağırlığını dolaylı yoldan desteklemiştir.

    -taht için aday şehzadeler: mustafa, mehmet, beyazıt, selim. yaşça en büyük ve tecrübeli olan mustafa’dır. ancak kanuni’nin mehmet’ten yana olduğu düşünülmektedir. sancağa gönderildikten kısa süre sonra ölen mehmet, planları alt üst etmiştir. hürrem ve rüstem paşa’nın beyazıt’tan yana olduğu söylenmektedir. hürrem için kesinlikle padişah olmaması gereken kişi mustafa’dır. ittifaklar görseli

    -şehzade mustafa’nın öldürülmesinde hürrem sultan’ın rüstem paşa ile sahte mektuplar hazırlattığı söylenir. mustafa’nın kanuni hayattayken taht için hazırlık yaptığı dedikodusu yayılır. iran şahı ile işbirliği içerisinde olduğu gösterilir. bu olaylar kanuni’nin oğluna cephe almasına ve sonunda öldürülmesiyle sonuçlanır. şehzade mustafa’nın öldürülmesinin ardından oluşan tepkiyle rüstem paşa sadrazamlıktan alınmıştır. daha büyük bir ceza verilmesini ise hürrem sultan ve mihrimah sultan önlemiştir.

    -1547 yılında başlayan gelişmeler hürrem sultan’ın osmanlı siyasetindeki önemini göstermektedir. iran’dan kaçıp osmanlı’ya sığınan iki prens politik sebeplerle desteklenmiştir (burhan-ı ali ve elkas mirza). hürrem sultan kendi açısından bu prenslere yardım etmiştir. 1548-1549 yılında padişahın elkas seferi’ne çıkması sağlanarak kendi şehzadelerini daha göz önüne almıştır. şehzade selim, olası saldırıda payitahtı korumak için edirne’ye gönderilmiş, şehzade beyazıt ise padişahla beraber sefere çıkmış, halep’te konaklamıştır. şehzade mustafa ise bu seferin dışında amasya’da bekletilmiştir.

    -hürrem sultan 15 nisan 1558’de sevgili eşinden sekiz yıl önce vefat eder. naaşı süleymaniye cami avlusuna defnedilir. kanuni tarafından türbe yaptırılır. ölümünden kısa bir süre sonra oğulları selim ve beyazıt arasında taht kavgası yaşanır. 1559 yılında selim ve beyazıt arasında konya’da yaşanan savaştan sonra beyazıt dört oğluyla beraber iran’a sığınır. iran’la yapılan mektuplaşma sonucu beyazıt ve dört oğlu zehirlenerek öldürülür.

    -hürrem sultan’ı sadece saray entrikalarıyla hatırlamak doğru olmaz. istanbul’dan edirne’ye, mescid-i aksa’dan mescid-i haram’a kadar osmanlı toprağında pek çok hayır eseri yaptırmıştır. kanuni ile olan mektuplaşmaları hareme yeni bir üslup getirmiştir. kızı mihrümah sultan,torunları hümaşah sultan ve ayşe sultan da mektuplarını onun stilinde ve üslubunda yazmışlardır. içli, tatlı dilli ve çekici ifade ile yazdığı mektuplarını şiirlerle de süslemiştir.

    buraya kadar okuduysanız tarihi meraklı birisiniz sanırım. tarih ve genel kültür içerikli videolar hazırlıyorum, youtube kanalıma bakmak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.
    entry videosuu

    kaynakça
    • dudu şirin oluk, kanunî sultan süleyman’ın hayatındaki üç kadın: hafsa valide sultan, hürrem sultan, mihrimah sultan.
    • ayşe özakbaş , hürrem sultan.
    • şehri kartal, haseki hürrem sultan yapıları.

  • bir adam ile kızının ilişkisini kızından daha iyi bilip kızı hakkında ahkam kesebilecek adamlar da varmış, bunu da gösteren beyan.
    her boku bilen ekşiciler vardı hep eyvallah da, bunun bu boyutlarda olabileceğini tahmin etmemiştim yahu.
    -hayır o iyi bi babaydı tamam mı! bütün filmlerini izledim ben.

  • dünyanın en büyük yapay zeka atılımını yapan nvidia'ya karşı suserlerın yalanlamalarını okuyacağımız iddia. üzgünüm jensen hiç şansın yok…

  • evlilikle ilgili her şeyin fahiş fiyatla satılmasının sebebi. nasıl olsa bu kezbanlar buna 10 katı fiyat da çektirsem aldırır diyorlar. çünkü kezban bencildir.

  • "sahnede eğer bir silah varsa mutlaka patlar." bunu hepimiz biliyoruz.

    gülse birsel de bunu o kadar göstere göstere, gözümüze soka soka yapıyor ki, bir sonraki sahnede ne olacağını anlamak hiç de zor olmuyor.. hatta ne olacağını çözdüğümüz için devamını izlemesi ziyadesiyle sıkıcı geliyor.

    misal;
    orçun, eylem'e içirmeyi düşündüğü kızları coşturduğu söylenen içkiyi cebinden çıkarıyor, eylem'e sesleniyor. birden annesi gelince, o elinde dursa bile görünmeyecek küçücük şişeyi panikle baharatların arasına atıveriyor. (ki cebine geri koyması daha kolay bir hamle olabilirken)

    hee bu demek oluyor ki, onu oradan alamayacak ve annesi onu yemeklere koyacak.

    peki yanıldık mı? hayır? aynen düşündüğümüz gibi de oldu.

    bu kadar mı? tabi ki değil..

    emir hasta yatıyor. rıza'nın deniz'e hediye ettiği orkideden oldukça rahatsız. çiçeğin ortamki oksijeni aldığını ve bu yüzden rahat nefes alamadığını söylüyor. çaktırmadan, deniz görmeden çiçeği terasa koymak için hızlıca çiçeği kapıp terasa çıkıyor. çiçeği masanın üzerine koyuyor. sonra da ne alakaysa çiçeği sulamaya kalkıyor. (çiçeği koy içeri gir, çiçek sulamak da neyin nesi) derken deniz'in sesi duyuluyor. panik yapan emir elindeki suyu nereye koyacağını bilemezken su yere dökülüyor ve koşarak içeri giriyor.

    hee, yere su döküldüğüne göre biri bu suya basıp düşecek.

    bi'şeyler bi'şeyler oluyor, diş ağrısı çeken bora terasa çıkıyor. "heh! suya basıp, kayıp düşecek kişi de geldi" diyoruz hepimiz.

    neden bora? çünkü tüm uğraşlara rağmen dişi çekilemedi, ayağı kayıp düşsün ki, diş kendiliğinden çıksın.

    eee yanıldık mı, hayır!

    çünkü gülse birsel, bir sonraki sahnede ne olacağını şıp diye çözmemizi sağlayacak basit oyunlar kurguluyor. ve bu da bildiğimiz, sevdiğimiz gülse birsel'e hiç yakışmıyor. kendisinden daha yaratıcı kurgular bekleyen bizleri hayal kırıklığına uğratıyor.

    şahsen ben uğruyorum.

  • bir anne-baba, çocuğunu 'acı çekmesin diye' öldürebilecek duruma gelmişse, bilin ki oğlunu kızını o kadar çok seviyor ki, artık acı çekmesine gönlü razı olamıyor demektir.

    yaşlı anam, kalp krizi geçirip ameliyat oldu ve yoğun bakımda uzun süre yattı. artık kapalı yerde kalmak nasıl bir acı verdiyse, yanına her girişimde, "oğlum beni bi 5 dakika dışarı çıkar etrafı göreyim, ne olur!" diye yalvarır oldu. doktorlara söyledim, 'olmaz' dediler, 'yapamayız, ölürse sorumluluk bizde olur', dediler. ben de mecburen boyun eğdim. annem, 1 hafta sonra öldü.

    şimdi düşünüyorum da, keşke son kez çıkartabilseydim, şöyle doya doya gökyüzünü seyrettirebilseydim, o gün de ölseydi. işte çaresizlik.

    'o duruma düşmeden anlaşılamayacak bir olay' kanımca.

    debe editi: ilk debe'mi, canım anneme armağan ediyorum. huzur içinde uyusun.