hesabın var mı? giriş yap

  • sanılanın aksine en yüksek kafein oranına sahip olan kahve değildir. kahve tadı en yoğun olan kahvedir. decafden sonra en az kafeine sahip kahve de denilebilir. zira bir ölçek kahvedeki kafein miktarı sabittir ve ne kadar çok kafein isteniyorsa o kadar uzun çekilir. ristretto bir ölçek kahvenin içinden 3-4 saniye süre ile geçen bir kahve olduğu için taze kahvenin en yoğun aromalarını alır. fakat ölçekteki kahvenin kafeininin hepsini alabilmesi için içinden daha uzun süre su geçmesi gerekir. bu uzun çekim kahvelere lungo denir.

  • 19 yıldır yapımı devam eden füzyon reaktörü sonunda tamamlanıp ateşlenmiş ve kısa süreliğine de olsa başarıya ulaşmış. deneyi helyumla yapmışlar. şimdi hidrojenle yapacaklarmış.

    (bkz: wendelstein 7-x)

    https://www.youtube.com/watch?v=u-fbbraxjnk

    http://news.sciencemag.org/…ght-save-nuclear-fusion

    bilgi editi:

    arkadaşlar bu konu hakkında bolca espiri kasılmasının tek nedeni yeterli bilgiye sahip olunmaması. okuduğum birkaç makaleden ve bu başlık altına yazılan birkaç bilgi içerikli iletiden çıkardığım sonuçları buraya yazayım.

    çalışma şekli (en basit haliyle)

    wendelstein 7-x, büyük olarak tasarlanmış ve optimize edilmiş ilk stellarator. görevi yüksek ısı üreterek elektronları atomlarından ayırmak. bu, 100 milyon dereceden fazla yani güneşten 5-10 kat fazla ısı enerjisi demek.

    elektronları atomlardan ayırdıktan sonra ortaya elektronların plazma ve iyonlar kalıyor. iyonlar o kadar hızlı hareket eder hale geliyor ki birbirine itme durumları ortadan kalkıyor ve erimeye başlıyorlar yani füzyon gerçekleşmeye başlıyor. ama bunu bir arada tutacak bir kap kullanmak imkansız olduğu için manyetik alan kullanılması gerekiyor. bu alet de o işe yarıyor. en basit haliyle yüksek ısılara dayanıklı bir mıknatıs yani bu. (tabii en basit hali yani aslında çok daha karmaşık bir mühendislik harikası)

    özet:

    - yapımı için 1 milyon saat (19 yıl) ve 1 milyar yuro harcanmış
    - temiz enerji, her gördüğünüz reaktörü nükleer sanmayın.
    - ocak sonunda hidrojenle deney yapılacak bu daha uzun süreli ve çok ısı-enerji açığa çıkmasını sağlar muhtemelen.

    neyse lan bence biz bina dikmeye devam edelim.

  • bu adama iğrençsin diyebilecek bir yüreğin iyi olduğuna inanamam asla. ne zararı var lan adamın? kolonya dağıtıyormuş bir de... dünyada enerjisi yüksek insanlar çoğunlukta olsa keşke.

    edit: başlık bana kalmış. lanetlenmişim, 1 ay çaylağım beni özleyin sözlük ahalisi. hadi yine iyisiniz! :)

  • karbonat ve kabartma tozu arasinda bocalayan cocuktur.

    + oglum bi kabartma tozu al hadi kos.
    - tamam anne. vinnnn..

    yol boyunca:

    - kabartma tozu kabartma tozu..heh he bu sefer karistirmama imkan yok..karbonat ile ne alaka ki.. karbonat mi ? lan yoksa kabartma tozu muydu ? anneme sorsam gudumlu anne terligi gelebilir her an...

    bakkalda:

    - amca bir ekmek bir de karbonat lutfen..

    (bu sahne hic abartilmadan hayatimda 20 kere gerceklesmistir)

  • bence daha fazla vakit kaybetmeden bilim sanayi ve teknoloji bakanı fikri ışık'tan yardım istenmelidir.

    bu karmaşık durumu çözse çözse o çözer. ben kendisinin hislerine güveniyorum.

  • ona göre, bizler karanlık bir mağarada zincirlenmiş olarak yaşarız. sadece mağaranın arka duvarını görebilecek şekilde zincirlenmişizdir. görebildiğimiz tek şey o duvarda hareket eden gölgelerdir... bunlar mağaranın dışında hareket eden bir şeyin gölgesi olabilir. yanımıza zincirlenmiş diğer insanların gölgeleri de olabilir. belki de her birimizin görebildiği tek şey kendi gölgemizdir. haklı olabilir aslında. asla başkalarını görmüyoruz. gördüğümüz tek şey onların üzerine vuran kendi özelliklerimiz. gölgeler. yansımalar. kendi çağrışımlarımız. eski ressamların küçük ve karanlık bir odada oturup minik bir pencerenin dışında, parlak güneşte duran şeylerin suretlerini resmetmesi gibi...istediğimizi görmek gibi. nasıl istersek öyle görürüz. sadece kendimizi görürüz. gözden kaçırdığımız şey aslında, insanın kafasının o mağara, gözlerinin ise mağara ağzı olduğu. insanın, kafasının içinde yaşayıp, sadece istediği şeyleri gördüğü..