ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
şato sahibi olunsa yapılacak ilk şey
-
kilere gidip, ekmek arası domates peynir yapıp, gözetleme kulesine çıkar, manzaraya karşı yerdim.
tarihte sorulmuş en iyi soru
-
sor bakalım babasının çanakkale' de ne işi varmış?
hint filmlerindeki sonu gelmez dans sahneleri
-
dans yoluyla izleyiciye bir şeyler anlatan kültürel bir olgunun işaretleri olan dans sahneleri. ki ne anlama geldiğini bilmeyenler için, bütün olup bitenler kimi zaman çok tatlı ve de komik, neşeli hareketler dizisi olarak da algılanabilmekte. mistik.
''hint dansının en önemli simgesi şüphesiz ki dans eden tanrı shiva (bkz: nataraja) ‘dır.
shiva'dan biraz bahsetmek gerekirse, hinduizmin üç büyük tanrısından biridir. ‘’yok edici’’ olarak anılır. inanışa göre shiva dans etmektedir ve iki ayağı birden yere bastığında evren yok olacaktır. bu nedenle tasvirlerinde genelde tek ayağı havadadır.
tanrı shiva’nın tasvirlerinde, başının üstünde duran ay duyguların kontrolünün simgesidir. boynu etrafında sarılı yılan shiva’nın yaşamın hayat veren güçleri üzerindeki kontrolünün ispatıdır. şeytan üzerinde kalmış ayağı ise egoyu alt etmeyi sembolize etmektedir.
geleneksel hint dansının figürleri shiva’nın dansından gelir. temel olarak dokuz ''rasa''ya yani ''duygu''ya dayanır:
1. hasya (mutluluk)
2. krodha (öfke)
3. bhibasta (nefret)
4. bhaya (korku)
5. shoka (acı)
6. viram (cesaret)
7. karuna (merhamet)
8. adbhuta (merak)
9. shanta (huzur).
her rasanın kendine ait mudraları yani ''el figürleri'' vardır. en ünlü figürlerden biri partnere dakikada 300 defa göz kırpma figürüdür. bu konuda dikkat çekici bir mesele de bu hareket uzman gözetiminde çalışılmazsa görme bozukluğuna yol açabilirmiş!
hint dansları minimum 1500 kişilik gruplar halinde yapılır. danslar, bharatanatyam'ı oluşturan natyakriyanın üç farklı türünde uygulanır:
1. nritta: beden, kol ve bacakların hareketlerine dayanan sade ve basit dans.
2. nritya: sembolik vücut duruşları ve el hareketlerinin yüz anlatımıyla desteklenmesiyle yapılan dans.
3.natya: tiyatral öğelere sahip, kelime kullanımını da içeren dans.
işte güzel bir performans
kaynak
hindistan'da klasik dansın merkezi tapınaklar olmuştur. danslar devadasisadı verilen kadın dansçılar tarafından tapınaklarda yapılır. ‘’devadasi’’ kelime anlamı olarak tanrının kadın hizmetkarı anlamına gelir. bu kadınların görevi tanrıları, özellikle dans tanrısı shiva’yı eğlendirmek için dans etmek, şarkı söylemek ve çalgı çalmaktır. bu gelenek hala hindistan’ın belli bölgelerinde devam etmektedir.
hindistan’da en sık rastlanan klasik dans stilleri ise:
bharatanatyam
kathakali mohiniyattom
kathak kuchipudi'dir.
klasik danslar dışında halk dansları da vardır. bu danslar yeni bir mevsimin gelmesi, düğünler, festivaller, doğumlar gibi halk için önemli sayılan günlerde yapılır ve klasik danslara göre daha basit ve neşeli danslardır. bunların yanında her kabileye ait ayrı danslar da vardır.
aslında hint danslarında yapılan her hareketin içten içe duygularla örülü özel bir anlamı vardır ve tapınma, coşku, sevinç, üzüntü, mutluluk, kızgınlık gibi duyguların dışa vurumu işlevini üstlenir bu danslar. tüm bu bilgilerin ışığında hint filmlerinde insanların bizde bıraktığı izlenimin aksine filmi bir kenara bırakıp umarsızca dans etmeye başlamadığını, dans ederken de bize bir şeyler anlatmaya devam ettiğini söyleyebiliriz. yani bir anlamda 15’i resmi olmak üzere 650 dili ve 1600 lehçeyi bünyesinde barındıran hint kültürünün 900 milyonluk nüfusunun ortak dili dansları olmuştur da denilebilir.
kısaca özetlemek gerekirse '' biz olayı biraz yanlış anlamışız...'':)
kaynak: http://burasiheryer.blogspot.com.tr/…t-danslar.html
iki yıl sonra gelen edit: fotoğraflar eklendi ancak kaynak olarak faydalandığım link kaldırılmış. maalesef.
the game
-
izlediğim en müthiş kurguya ve senaryoya sahip film. ayrıca michael douglas'ı sevmezdim ama bu filmden sonra saygı duydum. yalnızca ilk 15 dakikası kapatmayı düşündürtecek kadar sıkıcı ve sakin, lakin ondan sonra film bir akmaya başlıyor..
imkanı yok sonunu tahmin edemezsiniz.. zaten senaryo bir öyle bir böyle 4-5 defa belinizi kırıyor, sizi şaşırtıyor..
10 üzerinden 10.
pique'nin shakira'yı aldattığı kadın
-
bizim millet kadar goygoycusu olmadığını göstermiştir.
2 gündür gavi'nin annesi muhabbeti dönüyor.
hiç bir ispanyol kaynakta gavi'nin annesi olayı geçmiyor.
sadece shakira'nın başka eve taşındığı yazılıyor bunun da sebebinin pique'nin kendisini aldattığını düşündüğü için yaptığı tahmin ediliyor diyor.
yıllar önce revivo ne güzel demişti:
"türk gazetelerinde doğru olan tek şey gazetenin üstünde yazan tarihtir"
emma watson
-
kendisi turk olsaydi ismi kesin ozge olurdu.
ırak ve şam agnostik devleti
-
-akşam namazı kaç rekat?
-abi bilmiyorum çocuklarım var benim nolur bırakın gideyim.
-aferim, bilinemez zaten, devam et.
kemal sunal'ın iyi bir insan olmaması
-
o zamanlar tığ gibi delikanlı, cepte para çok. oyuncu bir de. mavi boncuk filmini çekiyoruz. bir gün setten çıktık, eve gidiyoruz. ben laleli’de oturuyorum, kemal benden önce çıktı. herkes yevmiyesini almış, taksiyle giden gitti, kendi arabasıyla giden de gitti. ben baktım ki kemal yürüyerek gidiyor. üç kilometre var gideceği yere. her gün yürüyerek gidip geliyor, merak ettim nereye gidiyor bu adam böyle diye.
uzun süre yürüdü. sonra bir bankta bir adam yatıyordu, kaldırdı adamı bir şeyler konuştular. cebinden para çıkarıp verdi. şaşırmıştım, sonra biraz daha ilerde bir lokantaya girdi. bir şey yemeden çıktı. oraya da para verdiğini görmüştüm...
bıraktım takibi. banktaki adama yaklaştım, "tanıyor musunuz o az önce size para veren adamı?" dedim. "adını bilmem, sormam da her gün para verir bana..."dedi. teşekkür ettim. daha sonra az ilerideki lokantaya gittim, "az önce gelen beyin borcu mu var size?" dedim. tanımadılar beni. "kemal abi’nin mi? yok hayır, bize her gün evsizler uğrar, yemek yediririz, o da sağ olsun onların yemek masrafını öder." dedi.
ertesi gün kemal’in yanına gittim.
"sen ne güzel bir adamsın ya..." dedim. ne olduğunu anlayamadı, sarıldım ağladım... "ölme sen benden önce." dedim.
dinletemedim...
emel sayın.
derdini kimseyle paylaşmayan insan
-
''tüm kişisel olaylarımıza birer sır gözüyle bakmalı ve iyi tanıdığımız olan kişilere, gözleriyle gördüklerinin dışında tümüyle yabancı kalmalıyız. çünkü en masum şeyleri bilmeleri bile, zamana ve koşullara bağlı olarak bize zarar verebilir. genel olarak; zekamızı söylediğimiz şeylerle değil, üzerinde sustuğumuz şeylerle ortaya koymamız daha iyidir. birincisi kibir, ikincisi ise akıllılıktır. her ikisi için de sık sık fırsatlar çıkabilir. ama ikincisi sürekli bir yarar getirirken, biz çoğu kez birincisinin sağladığı geçici doyumu tercih ederiz.''
(bkz: arthur schopenhauer)
büyük influencer protestosu
-
influencer takip eden bos beles tayfanin protestosu... influencer derken kimi kastettiginizi bile bilmiyorum... onlari protesto edecek kadar itici buluyorsaniz muhtemelen takip ediyorsunuzdur...