karuna

• içinde blokflüt çalan elf^* barındıran bir faun büyüsüdür:
  
  sanskrit dilinde merhamet, şefkat anlamlarına gelmekte.
  
  aynı zamanda boddhisattva olma yolunda en önemli şartlardan bir tanesi imiş.
• uma thurman'ın pek bilinmeyen ikinci ismi.
• budizm öğretisinde, 'gerçek sevginin' özünde bulunan 4 elementten ikincisidir.
  
  merhamettir bu. acının başka bir şekle dönüşmesini sağlar. seven kişi, hem kendinin hem de sevdiği kişinin acılarını dikkate alıp duruma merhamet ile yaklaşırsa bir dönüşüm gerçekleşir. yeşille yazılan şeylerden birinin bile olmaması, bunun gerçek bir sevgi olmadığına delalettir.
  
  fakat nietzsche ve kant gibi bazı filozoflara göre merhamet ve benzeri duyguların olduğu yerde safiyet yoktur. gel gelelim, kırbaçlanan atı görünce hüngür hüngür ağlayan da bu iddianın sahiplerinden biridir.
• ne güzel bir şeysin sen karuna, için şefkat ve empati dolu, dışın bir bahar çiçeği gibi güzel, bir yağmur gibi süzülüyorsun gökyüzünden yeryüzüne, dertlere deva olup yeryüzüne huzuru getiriyorsun yeri geliyor gülen bir çocuğun gözleri oluyorsun, yeri geliyor bir kedinin miyavlaması ya da rüzgarın esintisinde hışırdayan ağaç yaprakları, güneşin verdiği parlaklık kadar ışıltılısın
  sevginin ve şefkatin dili karuna yeryüzündeki cennetim benim :)
• ben :)
• sanskrit dilinde şefkat anlamına gelen kelime.
  ayrıca pagan folk yapan faun adlı mucizevi grubun karuna adlı enstrümantel bir parçası bulunmaktadır ki o parça masalsı bir edayla pagan ritüelinde bulunmuş hissiyatı uyandırır size. adeta tanrının büyülü bahçesinde dans ederek kutsanıyorsunuzdur.
  
  karuna ne güzel isimsin sen gerçekten şefkati dile getiriyorsun.
  
  şuraya bir adet karuna bırakayım.
• aynı zamanda bir ekşi sözlük ak-muhalifi...
  
  #133194011
  
  imamoğlu'nun mobese görüntülerinin kanunsuzca satılık medyaya servis edilmesi rezaletini tersyüz yapıp başkana geri giydirmeye çalışan bir yazar...
  
  içi dolu başlıkları nick olarak alayım ki nickime tıklayanlar ne menem bir tip olduğumu anlayamasın ekolünün bu üyesini de hak ettiği engelli koşu parkuruna gönderiyoruz. iktidar değiştikten sonra köşe bucak kaçacak ya! antrenman yapsın:
  
  engelle
  başlıklarını engelle
• (bkz: şefkat)
  
  acı içinde olan birine şefkatle yaklaşmayacağız, onunla iki kelam etmeyeceğiz, acısını dindirmeye çalışmayacağız diye bir şey yok. onların tüm acılarını gidereceğiz diye bir şey de yok. şefkat derinlerde hissedilen bir duygudur; kendini ötekilerden izole etmek değil.
  
  buda acı ve kederlerin var olma nedenlerini anladığını, bunları aynı zamanda nasıl dönüştüreceğini bildiği için gülümser. kendinizi sonuç beklemekten alıkoyduğunuzda hayata daha derinlerden dahil olursunuz. ama bu yüzde yüz orada olmadığınız anlamına gelmez.