ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mültecilerin açtığı arapça tabelalı iş yerleri
-
son yıllarda türkiye'de mantar gibi çoğalan, restoran, giyim mağazası, telefoncu, kuyumcu, berber gibi envai türde iş yerleridir. adamlar savaştan kaçıp geliyorlar ve yabancı bir ülkede iş yeri açıp kendi dil ve alfabelerinde tabela asabiliyorlar. hatta bazıları lütfedip de altına türkçe bir iki kelime yazmaya bile tenezzül etmiyor. kendi elleriyle kendi ülkesinin demografik yapısını bozmak, elin yabancısının kendi vatandaşının iş hakkını gasp etmesine müsaade etmek basiretsizlik ve hatta enayiliktir . ne diyelim, her toplum layık olduğu şekilde yönetilir.
http://i.hizliresim.com/ejzoen.jpg
http://i.hizliresim.com/qm4qg3.jpg
http://i.hizliresim.com/vygdgr.jpg
http://i.hizliresim.com/6nloq7.jpg
http://i.hizliresim.com/gzpvv2.jpg
http://i.hizliresim.com/l3yrpj.jpg
http://i.hizliresim.com/pmy9q9.jpg
edit: öncelikle almanya'da iş yeri açan türkleri örnek gösteren arkadaşlara, sığınmacı, mülteci, göçmen, oturma izni, çalışma izni, vatandaşlık gibi kavramlar arasındaki farkları öğrenmelerini tavsiye ediyorum.
almanya, fransa, isviçre vb. ülkeler belirli ihtiyaçlar ve belirli planlar dahilinde bu tür şeylere müsaade ediyorlar. senin amcan almanya'da inşaat işçiliği yaparken alman inşaat işçisi işsiz kalmıyor. ama türkiye'de kayıtsız kuyudatsız bir şekilde ülkeye girmiş, ne idiğü belli olmayan bir suriyeli işçi, türk işçinin yarı yevmiye ücretine çalışarak o işçiyi işinden ediyor. o avrupa ülkeleri sosyoekonomik olarak bizim fersah fersah ilerimizdeler. bizimki gibi işsizliğin tavan yaptığı, gelir dağılımındaki eşitsizliğin had safhada olduğu, eğitimsiz ve vasıfsız kitlelerin olduğu bir ülkede, avrupa ve iskandinav ülkelerine bakıp tatlı hülyalara dalmak komik oluyor. kaldı ki o ülkelerin mülteciler konusundaki tutumu da belli.
edit2: bazı akbaşlar durumdan oldukça memnunmuş gibi yazıp durmuşlar. ulan, en rahatsız sizsiniz amk. en rahatsız olan o dükkanların komşusu olan esnaflar. en rahatsız olan antep'te, kilis'te o dükkanları yıkan diğer esnaflar. iş arkadaşım bir çomar. tam bir ak trolldür. akp ile ilgili her şeyi canı pahasına savunur. suriye politikasını da mülteci yığınlarının kontrolsüz şekilde ülkeye yığılmasını da savundu. geçenlerde memleketine gitti geldi. suriyelilerin kendi mahallesine kadar geldiklerinden, iğrenç insanlar olduklarından, mahallede problemlerin çıktığından bahsedip durdu. trajikomik bir durum. bu adamlara "al bir suriyeli aile bir hafta allah rızası için bak" desen topukları kıçlarına vura vura kaçarlar.
türk sinema tarihindeki en efsanevi replik
-
şüphesiz;
-hahaha merhaba başkanım.
-ne o lan bayrammı var?
-seni uğurluyoruz ya başkanım bundan iyi bayrammı olur.yalnız sizden bir ricam var babama selam söyle oda gideceğin yerde.
-ben ananın bulunduğu kısma gidiyorum ona söylerim.
(bkz: üç kağıtçı / kemal sunal)
münih'te tutuklanan afgan sığınmacı
-
baska basliklarda da defaatle yazdim, afgan isgalci akini durdurulmazsa modern kavimler gocu sonucunda ulke ve medeniyetler yikilacaklar. bugun sayisi milyonlara ulasan afganlar sebebi ile turkiye cumhuriyeti'nde hic bir vatandasin tam anlami ile can emniyeti kalmamistir.
yarin cok gec olacak.
iş görüşmesi diyalogları
-
bitirdiği bölümle alakalı bir işte çalışamayan onlarca insandan biriyken, tam da deneyimsiz insanları işe alıp eğiten bir seyahat acentası bulmuştum ikda. hemen başvurdum tabi. görüşmeye çağrıldığımda elime o sayfalar uzunluğundaki başvuru formlarından biri sıkıştırıldı.
formu doldurup bekleme odasında diğer insanlarla kanka olacak kadar uzun süre oturup, yaklaşık 8 ayrı görüşmeden geçtikten sonra; genel müdürün karşısına çıkmaya hak kazanan sınırlı sayıdaki insandan biriydim.
müdür sıfatını taşıyan adam, önce uzun uzun başvuru formumu inceledi. 3-5 genel sorudan sonra sordu:
"baban ne iş yapıyor"
kitapçık halindeki başvuru formunda tabii ki aile fertlerinin adları, meslekleri, bitirdikleri okul gibi sorular da mevcuttu ki; o zamanlarda takriben 8 sene önce ölmüş babamın adından başka bişey yazmak saçma olurdu forma.
"babamı 8 sene önce kaybettik efendim"
"hmm. başınız sağolsun.ne iş yapardı"
"heykeltraştı"
"nerden mezundu peki"
"tatbiki güzel sanatlar"
"deden ne iş yapardı "
(allah allaahh. adam sülalemi araştırmaya başladı...)
"ressamdı efendim"
"tabii yaa. doğru"
(ne ki şimdi bu?)
"vay bee. vefat etti demek.
(nası yani??)
...biliyo musun biz senin babanla arkadaştık. hatta bi ara beraber bir serigrafi atölyesi bile açmıştık"
!!! (dumur)
"ciddi misiniz? ne zaman?"
"78-79 seneleriydi. daha bitirmemişti baban okulu. sonra çok iş yapamadık kapattık. nası vefat etti peki?"
" şimdi şööle ki...."
muhabbet burdan sonra uzar, gider. işle ilgili tek bir cümle bile kurulmaz. ne nerde okuduğumla ilgilenir, ne amaçlarımla ne de ideallerimle - babamın eski arkadaşı. iş görüşmesi yerini eski günlere yapılan bi yolculuğa bırakır. gitme zamanının geldiğinin hissedildiği anda iki tarafın da gözleri yaşlı, sesleri tirektir.
teşekkür edip ayrılmak için kalktığımda gözünden sevinçle karışık üzüntü okunur müdür insanın. bense çıktıktan sonra muhasebesini yaparım babamın o eski ama hayatını kariyer uğruna sanatından mahrum bırakmış arkadaşıyla; istediği gibi yaşayıp bu dünyadan göç etmiş sevgili babamın hayatının...
yıllar sonra gelen edit: arada hikayenin sonunu merak edip işe başladın mı diye soranlar oluyor. cevabım hayır çünkü mevzu bahis yerden haber geldiğinde, başka bir yerde çalışmaya başlamıştım bile çoktan..
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
-
"uçaktan yürüyerek çıkabildiğin her iniş iyi iniştir." - havacılık
onlyfans ekibi tarafından ölümle tehdit edilmek
-
ölümle tehdit etme mesajına da merhaba ile başlamazsın be kaşar abla.*
teselli etmeyen teselliler
-
arkadaş takside ağlıyor, ama salya sümük, taksici sonunda dayanamadı:
- yav ama neden bu kadar ağlıyorsun? nerelisin sen?
+ sivas :((((((((((
- bak, ben de orduluyum, ağlama.
teselli artık neyi değiştirir ki, arkadaşlar?
başörtülü hanımların açık kadınlardan güzel olması
-
o manken arkadaşların gerçek hayatta başörtüsü taktığı yanılgısına düşen kişi beyanı
annesi hakim babası savcı sertaç'ın tahliye olması
-
üst edit:suç makinesi görkem sertaç göçmen’in tahliyesine yapılan itiraz reddedildi.
https://twitter.com/…tatus/1214550516732174336?s=19
bakırköy’de kız arkadaşını darp eden, olaya tepki gösterenlere öfkelenip aracını üstlerine süren görkem sertaç göçmen, tahliye oldu.
bakırköy'de 2 ekim 2018'de kız arkadaşını aracının içerisinde darp eden ve olaya şahit olan vatandaşların tepkisine öfkelenen annesi hakim babası savcı görkem sertaç göçmen'in (22) yargılanmasına devam edildi. bakırköy 9. ağır ceza mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanık görkem sertaç göçmen'in tahliyesine karar verildi.
edit: hakimlikten istifa edip avukat olan annesinin oğlunu savunma konuşması;
https://twitter.com/…tatus/1214447767998881792?s=19
(bkz: oğlumu savunmaya gururla devam edeceğim)
(bkz: #98968306
https://twitter.com/…tatus/1214153049972850689?s=19
https://twitter.com/…tatus/1214163319243886592?s=19
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık : bu başlıkta şeriatçı oluyoruzz
1. tekbiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiir
2. dileğim war mutlu ol yeter
sergen yalçın
-
-sneijder 3.5 yıllık sözlemesini tamamlamadan gider.
-neye dayanarak söylüyorsunuz sergen.
-koltuğa dayanarak.