• "pardon bir saniye, ben bir calisip cikacaktim" seklinde soz konusu ulkenin otoritelerinden alinmasi gereken izindir. tavuk-yumurta ikilisinden daha celiskili olmasin, bu izni oyle elini kolunu sallayana vermezler. oncelikle bir is teklifi almis olmaniz, daha da acik diliyle, bir sirketin azimle, "ben illa ki onu istiyorum" demesi gerekir. ki cogu sirket de bu hedelerle ugrasmamak icin "iznin yoksa bosuna basvurma guzelim" yazisini bir kenarina yerlestirir basvuru formlarinin. diger kategorideki sirketlerin ise kontenjanlari vardir.

    hala niye alinmasi gerektigini mantigimin onca egitime ragmen kavrayamadigi izindir. hos ekurisi olan oturma iznini bile cozebilmis degilim hala. senelerce iktisat kuramlarini en ince ayrintisina kadar ogrenmis bir bireyin gereksiz paradokslarinda gezmek degil niyetim; ama, globallesen dunyanin niye sadece bir taraftan globallesmesinin dunya ekonomisine yarar olarak dondugunu, calisma tarafinin ise binbir korumaci politikayla cevrildigini anlayabilmis degilim.

    misal avrupa birligi uyesi bir ulkenin, avrupa birligi uyesi olmayan diger bir ulkenin vatandasini ise almak icin, "ben ab'de aradim taradim bundan iyisini bulamadim" ispatinda bulunmasi gerekmektedir. keza amerika da ayni prosedurden gecmek zorunda. hayir is alti ustu iki hukuki dokumana bakar diyorum ben de sizin gibi kendi kendime; ama, teoride bunun yerini bulabilmis degilim. zira ucuz isgucu kavraminin gelismis ulkelerde bir limiti, yasam standarti var. oyle bogaz tokluguna calisir ben tadinda yaklasamaz kimse olaya. benim anlamadigim, bir isin gerceklestirilmesi icin "x" degerinde bir zekaya ve bilgi birikimine ihtiyac varsa, neden bir insanin kimlik belgesi, x'e degisken olsun, degeriyle oynasin, y^=ulke vatandasligi ise x artan fonksiyon olsun y'ye gore, nedir matrix, bu alem?
  • çıkarması zor izindir, çıkana kadar süründüren izindir ama yıldıramayan izindir, sonunda çıkarılan izindir.
    (bkz: gitmek)
  • sadece avrupa'da değil, her ülkede çalışmak için yabancılardan istenen müsaade. ülkenin iç istihdamını korumak, işsizliğe karşı tedbir almak ve bunun ötesinde yabancıların kayıtsız biçimde çalışmasını engellemek için gerekli olduğu düşünülür.

    nitekim, türkiye'de yabancıların çalışma izinlerini düzenleyen yasa ve halihazırda yasa değişikliği üzerinde devam eden tartışmalar için (bkz: yabancıların çalışma izinleri hakkında kanun). evet, bakkal çırağı olmak ya da tarlada taze soğan sökmek için bile gerekli bir izin ve alınması / uzatılması / yenilenmesi epeyce zahmetli. bu nedenle şirketler haklı olarak "buyrun, burada alınmışı var" diyebilen yabancıları tercih ederler.
  • adamin elini kolunu baglayan, haftalardir hala daha bi sonuc cikmamis ausländerbehörde'sinin de ausländeramt'inin da taa mina koyim dedirten, benim gibi sakinliginin üst sinirinda yasayan insani bile cileden cikarmis, adami default olarak ikinci sinif konumuna sokan, kölem olun hulen* diye isyan edip an itibari ile calismayi kendi istegimle birakmama sebep olan -patronun bundan henüz haberi olmasa da olur- genel olarak yabanci ülke zirvasi.
  • kazakistan'da sahip olmak icin degil haftalar, aylarca beklemeniz gerekebilen lanet, igrenc ve bir o kadar hayattan sogutan sey. bulanin daaaa, bulduranin daa...
  • 4817 sayılı kanunun 22. maddesinde yapılan düzenlemeyle birlikte batı trakya türkleri ve bulgaristan türkleri çalışma izninden kısmen muaf tutulmuştur.

    9 mart 2009 tarihinde bakanlar kurulu`ndan geçmiş olan yeni yönetmeliğe göre;

    "bulgaristan ve batı trakya`dan göçmüş ve 7 mart 2009 tarihinden önce ikamet tezkeresi sahibi olup, türkiye`de ikamet etmekte olanlar, 7 ekim 2009 tarihine kadar talepte bulunmaları halinde çalışma izninden muaf olacaklardır.”
  • football managerde irlanda, galler, iskoçya, ingiltere alt liglerine fokur fokur oyuncu yetiştiren afrika ve güney amerika liglerinden oyuncu almanızı imkansız hale getiren şey... (hatta bazı avrupa birliği üyesi olmayan balkan ülkelerinden bile oyuncu alamıyorsunuz bu yüzden)
  • gerekli evrak listesi, basvurucu sureci vs. her seyiyle tam bir omur torpusu olan izin. fransa'da bu boyle en azindan. asiri burokrasiden gecilmeyen bir ulkede, hele bir de gunumuz sosyo-ekonomik kosullarini goz onune aldigimizda aksi bir sey beklenemezdi zaten.
  • bunun almanya için olanından çıkarmam gereken ve inanılmaz derecede gözümü korkutan izin.

    avrupa birliği için önce o ülke, sonra da ab vatandaşları arasında sizin niteliklerinize sahip birisi olup olmadığına bakıyorlar sanırım. eğer yönetici ya da öğretim görevlisi olarak gitmiyorsanız. almanya için altı haftada başvuru sonucu belli oluyormuş diyorlar.

    edit. tam olarak prosedür şöyle işlemektedir almanya için:

    önce şirket sizden bazı bigileri toplayarak federal işçi kurumu tarzı bir yere başvuru yapar. bir güzel de açıklarlar niye sizin tee türkiye'den kalkıp almanya'ya gitmeniz gerektiğini. bu kurum inceler ve eğer sizin kadar kalifiye bir alman ya da ab vatandaşı bulamazsa işe alımınıza onay verir. siz de şirketten alacağınız kontrat, vergilevhası diplomalar vs. ile alman elçiliğine ya da konsolosluğuna gider çalışma vizesi başvurunuzu yaparsınız. ankara almanya büyükelçiliği için konuşucak olursak oradaki görevlilerin peygamber sabrı vardır, her türlü yardımcı olurlar.

    ama milletten gelen "işi bulduysan izni de çıkar hacu" gazına hiç gelmeyin, çıkmadığı da oluyor. almanya'da yeterince türk var, buradan bir türk seçin diye cevap gelebiliyor mesela. siz siz olun nasılsa çıkacak izin diye devletten onay almadıkça vizeye başvurmayın. sonra 60 euro vize parası çok fena kitleniyor öyle böyle değil.
  • cek cumhuriyeti'nde calismak icin bu belgeyi almak icin once is bulmak gerekiyor, hatta utanmadan kalacaginiz evin kira kontratini da istiyorlar, bide 2 ay bekledikten sonra bu belgeyi 1 yillik alabilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap