hesabın var mı? giriş yap

  • geçen hafta arkadaşlarımla 'lan acaba türkiye genelinde 24 saat elektrik kesintisi yaşansa bilanço ne olur' diye tartışmıştık. buradan evrene selamlarımı gönderirim. bu akşam tekrar bir araya gelip aynı grupla 'acaba j. lopez hangimize verir' sorusunu tartışacağız, oturum halka açıktır.

  • 2 bölüm izledim.

    ilk 2 bölüm itibariyle benim için artıları

    ** vlad oyuncu seçimi mehmed'e göre daha başarılı. özellikle vlad'ın başına giydiği inci dizili ve önünde tüy dikili kalpağı dönemine uygun

    ** eflak dış çekimleri (her ne kadar kar diye strafor köpük yağdırsalar da) karpatların soğuk, gri ve kasvetli ortamına uygun

    ** flashback sahneleriyle görsek de 1. sezonda olduğu gibi mehmed'in babası ıı. murad rolünde tolga tekin ve sesi muazzam. bence dizinin en iyi cast seçimi.

    ilk 2 bölüm itibariyle benim için eksileri

    ** 1. sezon için de görüşüm bu yöndeydi. mara sultan'ın dizide işlendiği kadar önemli bir rolü yok mehmed'in dünyasında. kocası ıı. murad ölünce mehmed'ten izin alarak ülkesi sırbistan'a dönüyor (evet mehmed sırbistan tarafındaki temasları için kendisinin babası ile evliliği ve öz ailesinin nüfuzu sebebiyle siyasi kişiliğinden yararlanıyor ancak dizide anlatıldığı kadar değil)

    ** mehmed'in vlad'ı yakalaması için eflak'a gönderdiği elçi gerçekte de dizide işlendiği gibi hamza bey ancak tek farkla. eflak'a gönderilen hamza bey dizi de şehzade ıı. bayezid'in annesi ve mehmed'in eşi gülbahar hatun'un babası olarak gösterilmiş. böyle bir durum hiçbir tarihi kayıtta geçmiyor. eflak'a gönderilen ve vlad tarafından katledilen elçi hamza bey gerçekte yüksek rütbeli bir saray paşası. gülbahar hatun'un babası ise osmanlı kayıtlarında abdullah isimli biri olarak geçer.

    ** 1. bölümde vlad'ın sarayında osmanlı elçilerine uyguladığı tarife. bu olay tarihimizde bir çok anlatıda osmanlı elçilerine uyguladığı yönünde anlatılır ancak vlad ııı. tepesh hakkında radu r. florescu & raymond t. mcnally tarafından yazılan ve vlad hakkındaki en kapsamlı kitaplardan biri olan "drakula ya da kazıklı voyvoda/eflak prensi ııı. vlad tepeş'in yaşamı" isimli eserde bu tarifenin cenovalı bir heyete uygulandığını yazar. sayfa 120. bkz.

    görsel
    görsel

  • kim bunlar gerçekten. saat 8'den sonra ınstagram'da mesaileri başlıyor. önce bara oradan gece kulübüne oradan başka gece kulübüne geçiyorlar. ayakta durmaktan sıkıldıkları günler rakıya düşüp yeni nesil meyhanelere gidiyorlar. mekandaki ikonik yerlerde ve tuvalette ayna karşısında fotoğraf çekmeye bayılıyorlar. hikayelerine bakıldığında kendilerini tek başına çekerken ya da pahalı içkilerini gösterirlerken görüyoruz. arada kadeh tutan bir erkek eli de girebiliyor kadraja ama sanki onlar yok gibi görüyoruz. loca kapatmazlarsa mutlu olamıyorlar sanırım.
    iyi de kim bu kızlar kardeşim. neden bu kadar çok varlar. ne iş tutarlar. mekanlardaki içki fiyatları everest zirvesinde gezerken nasıl böyle gezerler. bir mont almak için kredi mi çeksem diye düşünenler varken nasıl o kadar çok kıyafete sahip olabilirler.

    iş bu entry gözlemlere dayanarak girilmiş olup herkesin kafasında bu soruların cevabı az buçuk mevcuttur. erişilebilir olsa da herkes gönlünce gezse içse eğlense keşke. nereye gidiyor bu olaylar bilemiyorum altan.

  • devamında da demiş ki; “ bununla birlikte, suudi arabistan, ıran veya işid'in uyguladığı sistemin adı şeriat olsa da, resulullah s.a.v efendimizin getirdiği şeriat değildir.”

    bak hele bak, lan ne hikmetse bu şeriatı arabistan bilmiyor, iran bilmiyor, afgan paki bilmiyor ışıdi talibanı kaidesi hizbullahı bilmiyor bi siz biliyorsunuz amk.

    yok evladım sizin anladığınız manada şeriat diye bişey yok. mevzu uzun, anlatsak da işinize gelmez ama yok.

  • durum güncellemesi sahibi esra

    "merhametsiz erkek, kuyruksuz kediye benzer.."

    altındaki yorumlar:
    erdem : kuyruksuz kedi, tuzsuz çekirdeğe benzer.
    emre : tuzsuz çekirdek, mürekkepsiz mürekkep balığına benzer
    halil : mürekkepsiz mürekkep balığı, karınca yemeyen karıncayiyen-e benzer
    erdem : karınca yemeyen karınca yiyen, patlıcansız karnıyarığa benzer
    emre : patlıcansız karnıyarık, tekerleksiz bisiklete benzer
    halil : tekerleksiz bisiklet,kanatsız kuşa benzer
    emre : kanatsız kuş, kafeinsiz kahveye benzer
    erdem : kafeinsiz kahve, pirinçsiz pirinç pilavına benzer
    emre : pirinçsiz pirinç pilavı, kurşunlu kurşunsuz benzine benzer.
    erdem : kurşunlu kurşunsuz benzin, çekirdekli çekirdeksiz yeşil zeytine benzer
    emre : çekirdekli çekirdeksiz yeşil zeytin, katı sıvı sabuna benzer
    erdem : katı sıvı sabun, merhametsiz erkeğe benzer
    emre : merhametsiz erkek, kuyruksuz kediye benzer
    esra : allahım benim nası arkdaşlarım var ne yaratıcı ne üretken maşallaahh :))
    emre : kaç la kaç sahibi geldi

  • repo, varlık değişimi yoluyla yapılan bir borçlanma/yatırım aracıdır. açıklamasından da anlayabileceğiniz üzere, iktisadi olarak "varlık" kabul edilen her enstrüman reponun konusu olabilir. ekonomide en kolay el değiştirebilen şeylerden biri "kağıt" olduğu için de repo borçlanma senetleri özelinde gelişmiş bir araç olarak tanımlanır. ama dediğim gibi, repo her türlü varlık için uygulanabilir bir araçtır. şimdi size repoyu bir örnek ile açıklayayım;

    2 tane eviniz var. birinde yaşıyorsunuz diğerinde ise kiracı var. iki evin değeri de 500.000 tl olsun. birgün hakkınızda icra takibi başlatıldığını öğreniyorsunuz. x kişisi sizi 500.00 tl'lik borcunuzdan dolayı icraya vermiş. eğer bu parayı ödemezseniz buzdolabından tut, çanağa çömleğe kadar haczedilecek.

    veli adlı bir arkadaşınız var. veli abi, ne olur bana 500.000 tl borç ver, valla seneye öderim dediniz. veli parayı vermeye razı ama şöyle bir sıkıntı var; veli parayı %7 faizden mevduata yatırmış ve vadesini bozmak istemiyor. tam s*ki tuttuk derken... (evet, repo yapacaksınız, buraya dikkat !)

    veli'ye diyorsunuz ki.. veli abi,benim 500.000 tl değerinde evim var. bu ev temelli elimden çıksın istemiyorum ama şöyle yapalım mı; ben evi noterde sana 500.000 tl'ye satayım, tam 365 gün sonra da senden 525 tl'ye geri alayım. senin getirin yıllık 500/525=%9,5 + 1 yıllık kira geliri olacak.

    veli eğer rasyonel bir bireyse mevduatın vadesini bozar, daha yüksek getirisi olan repo işine girer. siz x'e olan borcunuzu ödersiniz. eğer g*tü toplayabilirseniz seneye evi geri alırsınız. olmazsa evi o zaman satarsınız. gördüğünüz gibi repo, sorunun çözümüne katkı sağlayan -en olmadı sizin likidite probleminizi 1 yıllığına erteleyen- bir araç olarak kullanıldı.

    buradaki mantık şu; ev bir varlık. alıcı bulması tahvil, bono kadar kolay olmasa da el değiştirebilen bir varlık. ikincisi, her iktisadi borçlanma aracında olduğu gibi tasarruf sahibi ile tasarruf açığı olanı buluşturan güzel bir varlık. ben şahsen kullanın derim.

  • bir miktar yükselen kur. yükseledebilir, düşedebilir, yorumlarımızı ekşiye yazıyoruz.

    ak kardeşler rahatsız olmuş bundan. milleti gaza getirmeyin de spekülasyon yapmayın da. ulan piyasayı hareket ettirecek kadar parası olan adam mı var burada. parası olan adam, bilhassa yabancı yatırımcı da gelip buraya mı bakıyor yatırım kararı verirken! "oh john do u know what they say about dolar in eksi? best advices for investment are there.."

    kendi kendimize yorum yapıyoruz. yatırım tavsiyesi değildir john...

  • nemlendiricilerin içeriğini oluşturan maddeler 3 temel kategoriye ayrılabilirler:

    1. humectant (nem çeken): havadaki nemi cilde çeker. bir nemlendirici ürün için olmazsa olmaz içeriktir ama yapış yapış hissiyatından dolayı tek başına uygulanması tercih edilmezler. su gibi bir yapıda olup cilt tarafından kısa sürede emilirler. nem oranı yüksek bir bölgede yaşıyorsanız iyi çalışırlar ama nem oranı çok düşük bir bölgedeyseniz veya kış aylarında nem oranı düştüğünde bağlanması gereken nemi havadan alamayınca cildin alt katmanlarından almaya çalışarak cilde zarar verebilirler. böyle durumlarda hem emolient hem occlusive görevi gören ürünler kullanmak daha sağlıklı olabilir. sık kullanılan humectant'lardan bazıları: (doğal olanlar)aloe vera extraktı, bal, gliserin, aha (alpha- hydroxy acids), hyaluronic acid, (sentetik olanlar) panthenol, propylene glycol, üre, sodium pca, vs.

    2. occlusive (nem tutan): humectantlar tarafından havadan cilde çekilen nemin tekrar buharlaşarak kaybolmasını önlemek için cilt üzerinde bir bariyer oluşturan maddedir. büyük moleküllü occlusiveler küçük moleküllülere göre ciltte daha uzun süre kalıp nemi daha iyi hapsederler. bununla birlikte büyük moleküllülerin yapısı daha yoğun hissedilebileceğinde ciltte ağır ve yağlı bir his bırakabilir, bu sebepten az miktarlarda kullanılmaları gerekir. nemi tutmanın yanı sıra oluşturduğu bariyerle çevresel toksinlerin cilde nüfuz etmesini ve ileri katmanlarına değin emilmesini engeller. sık kullanılan occlusive'lerden bazıları: balmumu, cocoa butter, lanolin, petroleum, mineral yağı, vs. vazelin bir occlusive'dir.

    3. emollient (yumuşatıcı): ciltteki hücrelerin arasındaki boşlukları doldurarak cildi yumuşatır, pürüzsüzlük hissi verir. nemlendiriclerin içeriğinde yer alabildikleri gibi verdiği hissiyattan ötürü tek başına emollient olarak da satılırlar. genel olarak yağ temelli hafif maddelerdir. sık kullanılan emollient'lerden bazıları: badem yağı, jojoba yağı, shea yağı, vs.

    bazı maddeler ikili görev yapabilirler. mesela lanolin, petroleum, mineral yağ, dimethicone, silicone gibi maddeler hem emollient hem de occlusive'dirler.

    yağlı ve/veya akneye yatkın ciltler için uygun nemlendiricilerde hiç ya da çok az occlusive veya emolient bulunur. bu maddeler gözenekleri tıkayacağından ciltte daha fazla yağ birikesine sebep olurken akne oluşumunu artırırlar. zaten cildin kendi ürettiği yağ nemin uçmasını engelleyeceğinden içerikleri çoğunlukla humectant'lardan oluşur. o yüzden yağlı ciltler için satılan nemlendiriciler şeffaf formda, su gibi veya jel yapıdadır ve uygulandıktan sonra yapışkan bir his bırakırlar.

    kuru ciltler, hassas ciltler,olgun ciltler veya anti-agingürünleri kullananlar için emolient ve occlusive ürünler çok önemlidir. cildin kendini onarması için gereken bariyeri sağlarlar. bu yüzden pişik gibi cildin cilde sürtüerek zarar verdiği durumlarda en popülerleri olan vazelin kullanılır. inflamasyon tedavisi için gereklidir.

    occlusive'ler çeşitli özellikleri olan serumlardan sonra uygulandıklarında serum içeriğinin cilt tarafından emilmesine zorlarlar. buna slugging the skin veya slug denir.

    nemlendiriclerde emollient olarak argan yağının çok kullanılmasının ve reklamının yapılmasının sebebi cildi tamir edici etkisinin de olmasıdır. zeytinyağı ise içerisindeki oleic acid'in ciltte küçük delikler oluşturmasından dolayı kullanılması pek tercih edilmeyen bir yağdır.

    nemlendiriciler çeşitli cilt tiplerine ve/veya çözmeyi hedefledikleri problemlere göre farklı maddelerin çeşitli kombinasyonlarından oluşurlar. dikkat edilmesi gereken noktalardan biri ürünlerin üzerinde kulağa hoş gelen içerikler yazsa da (örneğin argan yağı yazsa da) içerik listesinde sonlardaysa ve en başlarda dimethicone, paraffin, petroleum, gibi sentetik maddeler geçiyorsa nem tutma işlemi büyük ölçüde bu maddeler tarafından sağlanıyordur. argan yağının içeriğe eklenmesinin sebebi müşteriyi çekmek içindir. bunları genellikle ucuz markalar yapar. bu şekilde bakıldığında içerik listesi ürünün fiyatını hak edip etmemesiyle ilgili bilgi verebilir.