serum

• bedene direk damardan, uzun süre boyunca enjekte edilen, icinde vucudun ihtiyaci olan maddeleri barindiran sivi
• surelı/sureklı mudahale gereken hastalarda ilach/vıtamin vermek ve damar yolunu achık tutmak amachlı takılan nesne, borusu boyunca olushabılecek 20 cm lık bı hava boshlugunun damara gırmesı halınde kalp krizine yolachabılecegınden havasız posetlerdekılerı baglamak daha guvenlıdır ama genede ulkemızde boyle ınsan oldururler.
• (bkz: serum fizyolojik)
• "s"enfonik
  "e"lektronik
  "r"omantik
  "u"zay
  "m"uzigi
  
  ilhan irem'in seksenlerdeki konsept albumlerini dahil ettigi muzik tarzi.
• bağımlılık yapabilen tatlı sıvı
• tıbbi takdim şekli ile kullanılan adı "izotonik" olan sıvı. ağız yolu ile besin alamayan hastalara direkt olarak ya da içinde çeşitli besin sıvıları yahut gerekli koruyucular çözdürülerek tatbik edilir. çoğunlukla sığırların vücuduna virüs enjekte edilerek enfekte olmaları sağlandıktan sonra kanları alınarak çökelmeye bırakılır. pıhtının üzerinde kalan antikor ve akyuvar bakımından zengin sıvı serumların ana maddesini oluşturur.
• bilmediğiniz bir yerde^* bilmediğiniz yerlerden, çeşmeden, vs.den su içmeyin uyarılarına aldırmayıp agopun kazı gibi her bulunan kaynağa atlanması sonucu bozulan mide düzenini yerine getirmeye yarayan nesne.
• sisesi 5 milyon olan, kontak lensler icin koruyucu losyon olarak kullanildigini gordugumde beni sok eden bi si.
• hayvan kanından yapılan tıbbi ilaç
• damlaları saydıkça bitmeyecek sandığınız mai