• gençliğimin bir döneminde arkadaşlarla birlikte otostop yapmakla bozmuştuk kafayı, utanmasak sıçmaya giderken bile kamyon çevircez yoldan. her neyse, işte o zamanlar muhabbet ediyoruz kamyonuna atladıklarımızla falan, ilgimi çekiyor, bizi kamyonuna alan adamların çoğu alevi. bir gün sordum içlerinden birine, "abi" dedim, "kim dursa bizi almak için, hep alevi çıkıyor" dedim, adam bana "bizim töremizde adamı yolda bırakmak yoktur yeğen" demişti, üstelik o yıllarda ezel'le dayısı hala hapisteydi, dizinin senaryosu bile yazılmamıştı ama bu abi replikleri biliyordu. neyse de işte, ben o günden beri pek severim kendilerini.
  • benim.
    ve hakkımızda "çok iyi insanlar" diye yorumlar yapılmasından rahatsız oluyorum! böyle bir yükü sırtımıza yüklemeyin!

    sırf yaşam biçimimizden dolayı diğer insanlardan daha iyi olma imkanımız da yok zaten. sunni bir müslümandan ya da hrıstiyandan ya da museviden daha iyi değiliz.

    belki dinin (herhangi birinin) getirdiği bağnazlığı yaşamadan ya da daha az yaşayarak büyüdüğümüz için biraz daha sorgulayarak yaşıyoruz o kadar.

    ya da ortada inancımızla ilgili çok sayıda cevapsız soru olmasından kaynaklı da olabilir, bilmiyorum. ama lütfen yapmayın...
  • tarihin hiçbir devrinde bir diğer mezhebe, dine ya da inanışa düşman olmamıştır bu mezhebin üyeleri. düşmanları hep aynıydı, halâ da aynı; cehalet ve art niyetli insanlar.
  • her genellemede olduğu gibi burada yapılacak genellemenin de yanlış olduğunu düşünüyorum.

    bir alevi arkadaşım beni bir alevi şenliğine davet etmişti.
    gittim.
    türküler söylendi, bol bol saz çalındı.
    bittiğinde, arkadaşım "dedenin de olacağı bir yemekli davet var, eve dönmeyelim, gelmişken ona da katılalım." dedi.
    gittik ilgili mekâna.

    yer, dağın başında.
    küçük bir köy.

    neyse yemekler yendi, hemen herkes içki de içiyor bir yandan.
    ben ve arkadaşım içmiyor, içmeyen bir iki kişi daha var, tahminen 20 kişi falanız.
    sohbet ediliyor bir yandan, ama nasıl güzel sohbet.
    valla ben sünni müslümanım, o kadar güzel sohbeti sadece bir iki kez camide duydum, hemen her cuma da camiye giderim.
    samimi sohbeti anlarsın zaten, gönülden sohbettir o, hissedersin.

    güzel ahlak, dürüst olmak, sözünü tutmak, hak yememek buna benzer konular konuşuluyor.

    neyse, sohbetin bir yerinde dede dedikleri kişi, bana döndü
    "seni tanıyamadım, kimlerdensin" dedi.
    ben sünniyim, arkadaşımın davetlisiyim demek gelmedi o an içimden, zaten soru da o değildi.

    "istanbul'da yaşıyorum aslında ben, ailem bu köye şu kadar km uzaklıkta yaşar" dedim.
    ailemi çıkaramadı, nasıl tanımam diye hayıflandı.
    sonra çalıştığım sektörü sordu,
    (o zaman öğretmendim, dershanede çalışıyordum)
    bana, sektörün en büyük oyuncusu olan birinin adını söyledi, tanır mısın dedi.
    elbette dedim.
    dağın başındaki adamın onu nasıl tanıdığına da şaşırdım.
    "onu bulmalısın, benim selamımı söyle, orada çalışmanı tavsiye ediyorum."
    dedi.
    bahsettiği kişi alevi...
    ama beni alevi sandığı için öneriyor oraya, etik olmaz diye "işimden şimdilik memnunum, teşekkür ederim." dedim.

    sonra oradan ayrıldık.
    yolda arkadaşımla konuşuyoruz.
    kendisini çok severim, 12 yaşından beri de tanırım.
    gülerek,
    "çaktırmadın ama 'aileni nasıl tanımam' dediği an anladı aslında, seni o dershane patronuna tavsiye etmesi de alevi olman nedeniyle değil, sana güvenebileceğini hissetti, o yüzden."
    dedi.

    benim için çok ilginç bir anı oldu.
  • elbette her tip insanın iyisi de kötüsü de oluyor.
    ancak genelleme yapmak zorunda kalırsak, türkiye'deki demografik yapının en çağdaş, insancıl ve medeni topluluğunu oluşturan bireylerdir.

    notto: alevi değilim.
  • babam vefat ettiğinde kendi köyü neredeyse hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ederken, komşu alevi köyü 3 gün yas tutmuştur. benim için yeri ayrı insanlardır.
  • bugün bayram ve para toplamak için sokağımıza ramazan davulcusu geldi. mahalleli çıktı, davulcunun parasını, tatlısını verdi. adam ayrılırken, "sahura kalkmıyorsunuz ama en çok parayı bu 2 sokakta topluyorum" dedi. aleviler işte böyle bir topluluktur.
  • alevi doğdum alevi öleceğim.eşim de sünni doğdu sünni ölecek.ramazanda en az 20 gün oruç tutarım.bazen cuma namazı kılarım bazen de şükür namazı.kaldığım yerlerde cemevi yoksa camiye gider iki rekat bayram namazını kılarım.namazdan sonra ya allah ya muhammed ya ali diyerek eve gelirim.cemevi varsa bayram cemine katılırım.tanıdığın adak kurbanı varsa onun adına yapılan kurban cemine katılırım.(3 saat sürdüğü için pestilim çıkıyor.bir daha kurban cemine katılmayı düşünmüyorum)her sene istisnasız kurbanımı keserim.iki saat sonra kavurma yapıp yemem, tamamını ihtiyaç sahiplerine dağıtırım. kurban bayramı harici de kurban keser,evine et girmeyen ihtiyaç sahiplerine et dağıtırım.her sene fitremi veririm.düğünlerde,yılbaşında,çalıştığım firmanın kokteylleri ve kutlamalarında iki tek atarım.onun haricinde alkol almam.akrabalarımdan "sen ne biçim alevisin lan!" diyen de var,takdir edenide.aleviler arasında hiç cemevine gitmeyen,muharrem orucunu tutmayan,namaz kılmayan büyük bir bir kitle var.ancak tek ortak noktaları içlerindeki allah,muhammed ve ali sevgisi.dışardan bakan adama ateist gibi gelirler.sünni arkadaşlarıma tavsiyemdir.okuyun,araştırın,cemevlerine gidin.perşembe akşamları gidip cemleri bir kenarda durup seyredin.bu insanlar ne yapıyor,ne yapacaklar diyin.gidin alevi dedesiyle tanışın,sorular sorun.küfredin,saldırın serbestsiniz.vallaha bak.sizi dinlerler korkmayın.bilgi sahibi olun,böylelikle fikir sahibi olun.hiç alevi arkadaşınız yoksa alevi bir arkadaş ısmarlayın kendinize.ne haber lan dinsiz demeyin ama.dünya görüşünüzü değiştirin.osmanlı devletinde yavuz sultan'a kadar olan dönemi iyi araştırın.bu döneme kadar alevi-bektaşi islam anlayışının, yerini sünni islam anlayışa bırakmasını irdeleyin.türkiye yakın tarihini alıp okuyun.notlar çıkarın.acayip unutkanız çünkü.

    canı sağolasıca babam da öyle bir isim koymuş ki bana 250 metre öteden bakan hemen anlıyor alevi olduğumu.ortaokulda anladım hayata 1-0 geride başladığımı.öğretmenler,müdürler,iş arkadaşlarım,trafik polisleri tarafından defalarca vurgun yedim.vurgun yedikçe olgunlaştım, olgunlaştıkça vurgun yedim.
    vurgunun kralını babam 30 yıldır yemekte.daha 24 yaşında genç,idealist bir öğretmenken ihtilal döneminde gel bakalım hocam seni biraz nezarethanede misafir edelim denilerek ilk vurgununu yemiş.çay,çorba, kebaplar,muhabbet gırla nezarethanede.şaka lan şaka. ne çayı ne çorbası oğlum deli misiniz?gün aşırı penisinden elektrik vermişler,envai çeşit işkenceler uygulamışlar adama.hala anlatınca elleri titrer.alevi olduğu için polise adının verildiğini sonradan öğrenmiş.

    nedir bu önyargılar,yalan yanlış bilgiler.nasıl geldik bu noktaya?
    bu ısıtılıp ısıtılıp önümüze koyulan alevilik-sünnilik yaftacılığından çok sıkıldım artık.kimin,neye,nasıl,ne kadar iman edeceğini başkasına mı soracağım?içimden nasıl geliyorsa,nasıl mutlu ve huzurlu oluyorsam,günahımla sevabımla.şimdi açılalım biraz temiz hava gelsin.

    not:sabahın köründe ,uykum daha açılmamış.içimden geldiği gibi yazdım.daldan dala atlamış olabilirim.affola.
  • resme, taşa, kıla, hırkaya, ayak izine tapmayan topluluk.
    onu sunni müslamanlar yapar.
    tabi bunu gel de troll'e anlat.
    anlamaz amını yurdunu siktiğim.
  • hala neden ilerici, aydınlık ve akılcı olduğu ile ilgili kanıt beklenen kişi ya da grup.

    ben bir tane vereyim:
    tanrı'ya kendi inandığı şekilden farklı inanıyor diye kimseyi öldürmemez/yakmaz/derisini yüzmez alevi.

    var mı ötesi?
hesabın var mı? giriş yap