• akp fatsa ilçe başkanı veysel dalcı için 23 nisan etkinlikleri sırasında atatürk anıtına çelenk koyarken sakız çiğnediği gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulunulmuş.
    nöbetçi mahkeme tarafından atatürk'e saygısızlık yaptığı gerekesiyle tutuklanmış.
  • bir hukukçu olarak kendi içimizde tutarlı ve objektif olmak istiyorsak, en azından hukuken, yanlış olduğunu söylememiz gereken durumdur. şöyle ki;

    tutuklama, bir emniyet tedbiridir. tutuklamanın amacı, sanığın delilleri karartmak, kaçmak gibi yargılamayı engelleyen durumlarına engel olmak ve sanığın mahkeme karşısında hazır olmasını temin etmektir.

    5271 sayılı ceza muhakemesi kanunu'nun 100. maddesinde tutuklama koşulları, numerus clausus olarak belirlenmiştir. bunlar:

    a) şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların varlığı.

    b) şüpheli veya sanığın davranışlarının;

    1. delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,

    2. tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,

    hususlarında kuvvetli şüphe oluşturmasıdır.

    gazetelerin yazdığı doğru ise bu kişi hakkında isnat edilen suç, 5816 sayılı atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanun'un 1'inci maddesi'ne aykırılıktır. bu kanun da aynı maddenin 3. fıkrasında belirtilen ve kuvvetli şüphe öngörülen kanunlar arasında değildir.

    dolayısıyla, kişinin ilçedeki meskun hali, statüsü ve fiilin oluş şekli de göz önüne alınacak olursa, ne kaçma şüphesi vardır, ne de delilleri karartma tehlikesi.

    özetle; akp fatsa ilçe başkanı'nın, anılan fiil nedeniyle, tutuklanmasında ölçü aşılmıştır; mahkeme kararı hukuken hatalıdır.

    yeri geldiğinde bu zihniyeti tabi ki eleştirir ve aymazlıklarını ifşa ederiz. nitekim, bu kişinin yaptığı da en basit ifadesi ile terbiyesizliktir, saygısızlıktır. ancak, duruşumuzda ve tutumuzda samimi, objektif ve tutarlı olmak istiyorsak, olayda kastın aşıldığını da ifade etmemiz gerekir. çünkü, bir gün gelir hukuk hepimize lazım olur.

    benzer bir durum için ayrıca (bkz: #9429525)
  • kanada radyosunda dunyadan garip haberler kisminda okunmus haberdir

    zamanın ötesinden not: sanırsın ki haberi ben sundum. haber köşesinin ismi "cbc radio news - weird news from around the world". haber sana normal gelmiş başkasına tuhaf. acaba hangisi normal? normal bulanın tuhaf, tuhaf bulanın normal olma şansı var mıdır? saçmaladım. tuhaf bu kanada'lılar.
  • tam çetin altan'ın bektaşi fıkralarına yakışacak bir örnek olmuş.. en kısa zamanda olayı ele alır diye tahmin ediyorum zaten. olay o kadar ironik, o kadar komik ki; akp ilçe başkanı'nın reklam olmak için kendini tutuklattığını düşünmeye başladım. işgüzarlık, şekilcilik, yalakalık paçalarımızdan akıyor. ne manyak ülkeyiz yau..

    bir de akp üzerinden prim yapmak isteyenlere tavsiyem, böyle uyduruk olaylara cephe alıp komikleşmesinler. bakın sahiller imara açıldı, onu tartışın, tartışalım. incir çekirdeğini doldursun en azından.
  • atatürk'ü koruma kanunu, atatürk aleyhinde işlenen suçlar hakkında kanun ya da kısaca 5816 no'lu kanunun ne kadar yerinde kullanıldığını, gerekli bir kanun olduğunu anlamamızı sağlayan eylem. atatürk'ü tabulaştırmak, atatürk'ü tanrı zannetmek diye birşey olmadığını, hele ki atatürk'ün putlaştırılması iddiasının bir zırvalamadan ibaret olduğunu gözler önüne seren olay.

    bir diğer açıdan yanlışlığını savunduğunuzda atatürk düşmanı, gerici, irticaci, akp sevdalısı, atatürk büstlerinin yıkılması, parçalanması boyanmasından haz alan sapık olarak etiketleneceğiniz olay.

    şimdi söz konusu akp'li türkiye'de en ağır şekilde cezalandırılan suçu işlemiştir. kendilerini ilerici, çağdaş, demokratik diye niteleyen insanların kutsallarına, dogmalarına dokunmuştur. (bakınız burdan da "yürüüü yüce özgürlük savaşçısı akp'li arkandayım, kulun köpeğin olayım"ı imâ ettiğim anlaşılmalıdır. hani olur da objektiflik diye bir küfre girerseniz diye.) heykele fizksel temas olmadığı için yırtabilir, ama yine de rejimi güvence altına almak için 101 nolu odaya götürülüp atasını sevdiğine ikna edilmelidir. yanlış anlaşılmamak için tekrar ediyorum atatürkü tanrı sanmak*diye bir şey yoktur.

    imza: eceli gelen canis domesticus
  • ataturk'un golgesini cigneyen koyunlari otlatan coban hakkinda da sorusturulma acilmasi istenmisti (bkz: #7728934).
  • ilk bakışta "anıtkabir ziyareti esnasında burnunu karıştıran minik öğrenciyi de içeri atarlar mı acaba?" sorusunu gündeme getirse de sonradan düşünüldüğünde öyle değerlendirilmemesi gereken olaylar zincirinin bir halkası.
    akepe' nin sinsice ısırmalarını, hemen her fırsatta kafa gösteren deli yüreklerini, ultra kurnazlık örneklerini, mazlum edebiyatının altındaki cin fikirlerini hatırlayınca, vardır bu meselenin derinliği dedirten hadise.

    meclis kürsüsünden 23 nisan konuşması yapan 21 yaşındaki minik !!! arkadaşımızın ses tonundaki desibel, kararlılık ve cüretkarlığa dikkat!
  • başkan bey bir önceki akşam sarımsak yediğinden ağzı kokmasın diye sakız çiğniyormuş ve ilgili tören esnasında bir allahın kulu da kendisini uyarmadığindan böyle bir sonuçla karşılaşmış. keşke kendisi de başbakan gibi çok yorgunum, valla mafsallarımda öyle bi ağrı var ki, törenlere katilemiycem filan deseymiş de bu utanç da hasıl olmayaymış.
  • tek konuda merakımı celbeden olay...

    kendisi akp fatsa ilçe başkanı olarak, başbakan recep tayyip erdoğan'ın karşısına sakız çiğneyerek çıkabilir miydi?

    hakkını soran çifçiye bile nasıl karşılık verdiğini gördüğümüz sayın başbakana bir de "efendim dün sarmısaklı bir şeyler yedim, o yüzden sakız çiğniyorum" diye savunabilir miydi kendini?

    peki bu vatan için kaç yıldır neler yaptığı ortada olan bir kişi olan başbakan recep tayyip erdoğan'ın karşısına bile ağzında sakızla çıkması basit ve iyimser bir tahminle politika hayatının sonu olacak olan akp fatsa ilçe başkanı sıfatlı bu muhterem; bu vatan uğruna üstelik acınası yokluk içinde sadece osmanlı hükümetiyle değil, bir sürü batılı ülkeye karşı yaptığı mücadeleler, ve ortaya koyduğu koskoca türkiye cumhuriyeti gibi bir eserin sayesinde şu anda oralarda bulunan veysel dalcı bey, borçlu olduğu bütün bu değerlere karşılık olarak atatürk'ün kendisine olmasa bile, en azından bu vatan için yaptığı inkar edilemez ve bütün dünya tarafından mucize olarak nitelendirilen başarıların anısına saygı göstermeyi çok görecek kadar atatürk'ten daha mı büyük siyasetçi, daha mı büyük devlet adamı, daha mı ileri görüşlü, daha mı zeki, daha mı hayatını verecek, osmanlı hükümetini, batılı devletleri karşısına alacak kadar seviyor bu vatanı ve bırakın kendi vatandaşına saygıyı, yunanın bayrağını yerden kaldırtacak kadar saygılı olan insandan daha mı büyük her açıdan?

    küçük bir not;
    ertesi gün misafir gelecekse ya da biz misafirliğe gideceksek, ya da dışarı çıkacaksak ya da arkadaşlarımızla buluşacaksak ya da işyerinde bir toplantımız olacaksa, ayıp olmasın diye sarmısak yememek gibi bir tür milli alışkanlığımız varken...

    ertesi gün 23 nisan dolayısıyla ne zaman nerede ne yapacağınız belli değil miydi ya da ayıp olmayacağına karar verecek kadar önemsiz ve küçük bir şey mi, dünyada çocuklara önem verilerek atfedilmiş olarak bir tek bizim sahip olduğumuz 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı, sayın çok zeki akp fatsa ilçe başkanı?
  • olayin hukuki ve tutuklanma kismiyla ilgili bir yorum yapamam lakin ilkokuldaki torenlerdeki cocuklarin bile farkinda oldugu saygi mevhumunden koskoca ilce baskaninin haberinin olmadigi ya da daha dogru bi tanimla umursamadigini bize gostermis olaydir..

    sakizi ogretmen onunde hatta bazilarimiz buyuklerimizin vs onunde bile cigneyemezken -degil ki "ulusal egemenlik" bayrami torenlerinde hem de celenk koyarken- bazilarimizin olayi basliktaki entryleri ile durum komedisine donusturme cabalarini ise en hafifiyle garipsemekteyim. muhaliflikte nereye kadar..?
hesabın var mı? giriş yap