ağırşak
-
sessiz sakin kişi... haraketleri ve kendisi ağır insan...
-
yün ve iplik eğirmeye yarayan, ipin dengeli olarak dönmesi için, alt ucuna takılan ortası delik, pişmiş toprak, tahta, maden veya kemikten yapılmış tekerlek biçiminde ağırlık. (kaynak: secda saltuk)
-
-
suavi kemal yazgıç’a ait bir şiir.
ilk yaz sevinciyle
biraz daha sustum
ıslık çaldım adım adım
şehrin ıslak kaldırımlarında
biraz kaçtım biraz kovaladım
oturdum eski bir kafiye ile
şekersiz çaylar içtim
zaman hızla çözülürken
alnımdaki nişanla
vurulmayı bekledim
işporta tezgahlarında -
domalmak, yani kökence tomalmak top haline gelmek, toplaşmak demek. türkçede de bulunan dom da toparlaklık demek, kökeni tom diye düşünüyorum. çukur çeylen yerelinde domalmak benzeri bir sözcüğümüz domuşmak var. kendi kendine top olmak, toplaşmak. bunun görüntüsü abartılı bir virgül halini almak, kendi üstüne kıvrılmak. pratik örneği sıçarken başını eğip götüne doğru ne sıçtığına bakan çocuk veya adam duruşu. domalma konusunda bir de eski türkçe'den nişanyan örneği var: "huriler vardur ki, göğüsleri ağırşak gibi domalmışdur." (bkz: domalmak/@ibisile)
-
ağırşak, iği ağırlaştırmak için alt ucuna geçirilen yarım küre biçiminde ağırlık. tahta, kemik ya da çeşitli madenlerden yapılır. bir kere hareket verilen iğin bir süre kendiliğinden ve düzenli dönmesini sağlar. *
-
yün ve iplik eğrilen iği ağırlaştırabilmek için alt ucuna geçirilen yarım küre şeklinde ortası delik ağaç veya kemik parçasıdır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap