iğ
-
mitolojide örümceklere atfedilmiş bir eğirme sistemi manivelası.
-
pamuk, yün vb.nden iplik eğirmekte kullanılan, ortası şişkin, iki ucu sivri ve çengelli olan, ağaçtan yapılmış araç.
-
iğ: eğirmen.
ayrıca; değirmen taşının ortasında bulunan ve yukarıdaki üst taşa geçen demir eksen.
yine ayrıca; araba okunun ekseni. * -
grimm kardeşler'in "uyuyan güzel" adlı masalında prensesin yüz yıl uyumasına sebep olan şey
-
bir iplik fabrikasının üretim kapasitesini belirten bilimsel birim; aynı zamanda bir ninenin çorap örerken kullandığı ilkel tığ.
-
(bkz: iğ ağacı)
-
fizikte aynı yay dalgasının kendini söndürmesiyle oluşan çember şekile denir.
-
nişanyan'a göre iğne, iplik eğirme aygıtından evrilmiş. yiv de iğ ve iğneyle belirsiz biçimde akrabaymış. ilginç, iğde çekirdeği de hafif tombul bir iğ görünümünde.
fethiye'de iki temel iğ yani yün eğirme düzeneği kullanılır, her ikisi de ağaçtan, tahtadan düzülür. biri tengerek, biri halaç. tengereğe bazı köylerde kirmen, tengirek de derlermiş.
iğin fethiye'de bir de iğ kalmak, içinde iğ kalmak, iğli, iğli yeri olmak gibi çeşitlemeleri olan biçimde ukde/ukte anlamı vardır. çakılan, saplanan şey gibi. bir de tabii düğüm gibi.
göz iği olmak. [sabun ölümünde, eski küçülmüş sabunu büyük sabuna yamarsın, onunla birlikte eriyerek ölür. burada büyük olan gençtir, yaşlı sürtülmekten ufalmıştır. işlevsiz kimliksiz, parça parça, orada burada dağılıp unutularak ölmesin. dünyadan tam silinmeden huzur bulamaz, artıkken daha sabunum sanır, göz iği olur. dünya ufaklanmış, ölemeyen sabunlar çöplüğü olmasın. dönüşüm böyle sürsün, sabun kültürü dokunma birleşmeyle aktarılsın.]
(bkz: eğirmek/@ibisile)
(bkz: iğci baba)
(bkz: iğne/@ibisile), iğde/@ibisile
(bkz: iğ ağacı) -
ingilizce e okunuşu.
-
kadın iği kucağına koydu. şimdi biraz öfke biraz da yenilmişlik taşıyordu sesi.
ağustos başağı, 993 ötüken baskısı s.95
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap