• denizin köpüklerinden doğduğu söylenen tanrıça. eski yunanca aphro köpük demekmiş. kıbrıs'ta çıkmış ilk kez karaya ve bastığı her her yemyeşil olurmuş.

    sandro boticelli'nin birth of venus(venüs'ün doğuşu isimli eseri.
    görsel

    homeros’un ilyada destanına konu alan troya savaşında tanrılar iki yana ayrılmışlardı. afrodit, ares, apollon, artemis, ve leto troyalılar’ın yanında yer alırken; hera, athena, poseidon, hermes, hefaistos akha saflarındaydı. ida dağı'ndan* savaşa müdahale eden zeus hera'yı kızdırmış, bunun üzerine hera dağa gidip zeus'u baştan çıkararak savaşa olan etkisini bitirmeye karar vermiş, gierken de afrodit'in sütyenini ödünç almış.

    andries cornelis lens'in zeus and hera on mount ida( zeus ve hera ida dağında) isimli eseri

    görsel

    teoya savaşının başlangıç hikayesinde de afrodit var. hera, athena ve afrodit arasında düzenlenen ve kazananın altın bir elmayla ödüllendirileceği yarışmada, hakemlik görevi zeus tarafından çobanlık yapan troya’lı paris’e verilmişti. her biri birbirinden güzel üç tanrıça, her biri reddedilmesi imkânsız şeyler vaat etmişler paris'e hera asya’nın krallığını, athena ise sonsuz akıl ve başarıyı,afrodit güzeller güzeli helena’nın aşkını vadetmiş. bu güzel kadına sahip olmak için yanıp tutuşan
    paris, seçimini afrodit’ten yana kullanmış. paris, sparta’ya gidip ve helena’yı kaçırıp troya’ya getirişi bir felakete neden olmuş, yunanistan’dan gelen akha’lar, genç kadını kurtarmak ve intikam almak için yakıp yıkmışlar tüm troya’yı.

    peter paul rubens'in the judgement of paris (paris'in seçimi) isimli eseri

    görsel
  • yunan mitolojisinde aşk, güzellik ve şehvet tanrıçası olarak bilinen roma mitolojisinde ise venüs ismiyle bilinen kaderi hera'nın kıskançlıkla (buradaki kıskançlık tabii ki zeus'a karşıdır, zeus'un athena'yı kuşanmış bir sekilde kafasindan cikarmasiyla dogurmasina karşı) partenojenez sayesinde yarattığı en çirkin tanrigillerden hephaestus ile evlenmek zorunda kalan ve rönesans ile sandro botticelli tarafından "venüs'ün doğuşu" isimli tablodaki deniz kabuğunun içindeki kadındır kendileri.
  • iade almayan, bu politikasiyla 21. yy'da ne aradigini çok merak ettigim firma
  • aşk ve güzellik tanrıçası. en güzel tanrıça şüphesiz kızıl saçlı afrodit'ti. afrodit aşk tanrıçası olup, insanların birbirlerine sevgi ile yaklaşması için üzerlerine aşk iksirini damlatan, çiçekleri ve ağaçları baharda rengarenk donatarak,doğayı canlandıran üretken bir tanrıçadır. o ateş tanrısı olan ve çok sanatkar, ancak topal ve çok fazla yakışıklı sayılmayacak bir görünüme sahip olan hephaistos ile evlenmiş. afrodit ve hephaistos'la ilgili mit her ikisinin de temsil ettikleri sanat ve aşk kol kola olması gerektiğini vurgulamaktadır. güzellik, aphrodite'yle gelirdi. rüzgarları fırtına bulutları onu görünce kaçar, çiçekler toprağı süsler, denizin dalgaları kahkahalar atardı. onsuz sevinç de, mutluluk da olmazdı. güzel tanrıça afrodit'in adı homeros'un ilyada'da anlattığına göre truva (troya) savaşının başlama nedeni olarak anılmaktadır. ağaçlardan mersin ağacını, hayvanlardan kumruyu, bazen de serçe ile kuğuyu korurdu.
  • hephaistos ile evli olduğu halde ares ile kırıştırmış libidosu oldukça yüksek tanrıçadır.
  • banu alkan'ın film sektörüne bomba gibi dü$en inanılmaz filmidir aynı zamanda.
    kısaca künyesini vermek gerekirse;
    film türü: gerilimli, $ehvetli, entrikalı, komancherolu macera.
    oyuncular: banu alkan[cemile], salih güney[murat], sühan baydar[kemal]
    süre: reklamlarla beraber vardır 120 dakika.
    yıl: 1987 temmuz marmaris.

    banu alkan'ın cemile roluyle ye$ilcam'da ula$ılmazlıgını kanıtladıgı, salih güney'in murat karakteriyle rolünün hakkını verdigi enfes bir filmdir. konusu kısaca özetlemek gerekirse;
    cemile'nin kocası kemal hafif denyodur. hafif az kalır gayet büyük bir denyodur. kemal hayatını afrodit heykelini bulmak icin harcamı$ fakat muvaffak olamamı$tır. cemile ise madem genc ve güzelim o zaman neden sevi$miyorum diye yana yakıla dolanmaktadır. kemal'in afrodit takıntısına cemile en sonunda benden kral afrodit'mi var diyerek noktayı koyar ve kemal'in tüm birikimini elbiseye, süse püse yatırır. kemal bunun üzerine cemile'nin tüm malvarlıgını yakar, atar ve cemile'yi siktir edip afrodit'i daha rahat aramaya ba$lar. bu sırada devreye okyanus mavisi gözleriyle murat girer ve olaylar geli$ir.

    film banu alkan'ın ye$ilcam'da unutulmazlar arasına girmesine ve günümüzde halen afrodit olarak anılmasına mahal vermi$tir. salih güney ise yılların karizmatik, beyaz ceketi dirsege kadar kıvıran jönü rolüyle tekrar tekrar büyümü$tür. sühan baydar ise az ama öz oynadıgı ye$ilcam'da kendini unutulmazlar arasına sokmu$tur.
  • kimi hanım kızlarımızın karton po$etlerini çanta niyetine kullandıkları bir mağaza.
  • banu alkan'ın muhteşem şarkısı. yine o bir zamanlarki sevgilisi murat bilmem ne ile söylemiştir. "benim adım afrodit, mâvilerin kızıyım, tanrılar da istemiş, heveslenme canım..." biçiminde giden muhteşem sözleri vardı.
  • afrodit hiç zeus'la sevişti mi? alın bir tanesi:

    küçükkuyu'nun kuzeyinde, adatepe köyünün güneyindeki geniş bir alana hakim bir tepede zeus altarı isimli bir tapınak bulunmaktadır. rivayet oldur ki, zeus bu tepede afrodit'le sevişir ve bir yandan da savaş yönetirmiş.

    uludağsözlük'ten kalbe* ve afrodit eşdeğeri tanrıçalara silphium katkısı..

    goethe'nin faust'ta cyprie dediği kıbrıslı demeye gelip, kıbrıs'ın deniz köpüğünden doğma afrodit/aphrodite'dir. (bkz: hermes/@ibisile)

    * eskiden gemilerin sığındığı bir liman olan yunan adası kythera (kithira ya da çuha) sulardan çıkan aşk tanrıçası afrodit'e adanmış tapınağıyla ünlüdür. l'embarquement pour l'ile de cythere (kythera adasına yolculuk), fransız ressam antoine watteau'nun 1717 tarihli en ünlü tablosudur, aşk yolculuğuna çıkmayı bekleyen çiftleri resmeder. watteau'nun fransızca telaffuzu bateau (gemi) sözcüğünü çağrıştırır. [gecenin sonuna yolculuk kitabından dipnot] (bkz: kythera/@ibisile)

    batı kültüründe cuma günü friday venüs'e adanmış; iskandinav mitlerindeki tanrıça frigga'dan geliyor.

    "afrodit, zeus'tan bile daha eski olan bir doğal güçtür. karşısında herkesin titrediği bir güç. ancak, "polis"*, afrodit'e de karşı kazanılmış bir zaferdir. aiskhylos tam anlamıyla demoktatik parti sözcüsü olarak yazıyordu." iskender savaşır (psikomitoloji'de)

    (bkz: venüs/@ibisile), aphrodite/@ibisile
    (bkz: hesperus/@ibisile)
    (bkz: iştar), astarte, easter, zühre, çolpan*
    (bkz: güzellik tanrıçası)
    (bkz: afrodizyak), venereal, zührevi
    (bkz: pentagram), pentagon
    (bkz: mylitta)
    (bkz: baf/@ibisile)
    (bkz: delta/@ibisile), venüs deltası
hesabın var mı? giriş yap