• kisisel tarihimde yeri buyuk olan sarki.

    ilkokul 3'te miydim neydim, seneyi tam hatirlamiyorum. bir arkadasimin abisi bize bu sarkiyi dinletmisti. 90'li yillarda ahmet kaya dinleyen bir aile degildik biz, "beyazdik." o yuzden de benim icin cok degisik bir seydi bu.

    iste ben cocuk aklimla, anlatilan kisi icin cok uzulmus ve sarkidan cok etkilenmistim. benim "sonsuza kadar mutlu yasanan" hayat algimda, bir insan nasil oyle acilar cekebilirdi?

    bu sarkiyi dinlemek, protest olana ve ahmet kaya'nin aslinda ne soyledigine iliskin merakimin gelismesinde bir kose tasidir.

    oralardan buralari goruyorsaniz, sizlere bin selam ahmet kaya ve bahtiyar.
  • bir yusuf hayaloglu $iiri.

    -kod adi: bahtiyar-

    geçiyor önümden, sirenler içinde,
    ah eller üstünde,
    çiçekler içinde.
    tabutunda mor dağların büyüsü,
    dudağında yarım bir sevdanın hüznü;
    aslan gibi göğsü, türküler içinde.

    rastlardım avluda, hep volta atarken,
    cıgara içerken
    yahut coplanırken.
    sırtını duvara verip öyle tünerdi.
    kimseyle konuşmaz, dal gibi titrerdi;
    çocukça sevdiği çiçeğini sularken.

    diyarbakır'lıymış, kod adı: bahtiyar.
    suçu saz çalmakmış, öğrendiğim kadar.

    beni tez saldılar, o kaldı içerde.
    çok sonra duydum ki
    yozgat'ta sürgünde.
    ne yapsa, ne etse, üstüne gitmişler;
    mavi gökyüzünü ona dar etmişler.
    iki dişi de kırıkmış öldüğünde.

    gazetede çıktı, üç satır yazıyla;
    uzamış sakalı,
    ve çatlamış sazıyla.
    birileri ona "ölmedin" diyordu,
    ölüm ilanında kan gülüyordu,
    yüz-yüzeydim, bir devrim enkazıyla.

    geçiyor önümden, gül yüzlü bahtiyar.
    yaralıyım, yerde kalan sazı kadar.

    yusuf hayaloğlu

    kaynak:

    www.siir.gen.tr/siir/yusuf_hayaloglu/kod_adi_bahtiyar.htm

    ---

    (bkz: kod adi bahtiyar)
  • resitaller albümündeki canli versiyonunda dinleyicilerin 'bahtiyar, bahtiyar' tezahüratlari sonucunda ahmet kaya'nin 'peki, peki, bahtiyar sizi çok severdi, ve bahtiyarlar sizi çok çok seviyorlar' sözleriyle çalip söylemeye basladigi güzel parça..
  • burjuva hayatımıza rakıdan rakıya işleyen "zalım" kurşundur.
  • çocukluğuma dair çok sağlam bir imgedir.

    6-7 yaşlarımdaydım. yatağımın başucunda bir kasetçalar ve kasetçaların içinde de iyimser bir gül vardı.
    her gece kaseti başa sarar bahtiyarın hikayesini dinleyerek uykuya dalardım.
    belki de ezberlediğim ilk şarkıydı.
    çocuktum...
  • ahmet kaya'nın her resitalinde default olarak söylediği şarkı...genelde dost meclislerinde eli saz tutan biri varsa, arada bir kaç dize unutularak da olsa söylenir, eski günleri yad ettirir...hüzünlenilir...içeride olan arkadaşlar varsa onlar için de kadeh kaldırılır...

    ve ufak bir ekleme gerekirse, rahmetli bu parçada ara sıra ufak bir değişiklik yapar, söylerken "kod adı bahtiyar" diye okurdu...
  • feci bir agittir bu. lise doneminde cok dinlerdim. hayatta en sevdiklerimden olan iki kardesimle paylastigim odamizda ve dunyamizda. onlar da benim sayemde erken tanismislardir hayatin farkli yuzuyle. hatta bu yuzden o zaman dokuz yasinda olan kardesim dogum gunu hediyeme "dogum gunun kutlu olsun mutlu ol senelerce, sana boncuktan kus yaptim konacak pencerene" yazmistir ve beni aglatmistir.
    neyse kaderde sonra nice bahtiyarlar tanimak mutlulugu ve uzuntusunu yasayacagimi bilmiyordum o zamanlar. hayat iste. hersey donemler halinde surpriz paketler olarak geliyor kapiya ve sonra zamani bitince de gidiyor..ama sarkilar bitmiyor allahtan. seviyorum sarkilari. iyi ki varlar.
  • herkesin adı bahtiyar dedigi; ama asıl adı gökyüzü olan şarkı.
  • ahmet kaya ve onun izinde giden sanatçıların, konserlerde
    "diyarbakır'lıymış kod adı bahtiyar,
    suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar"
    diye söyledikleri; sadece saz çalan bir adamın kod adı taşımasıyla da tutarlılığın sınırlarını zorlayan eser. müzikalitesine bayılmakla birlikte bu detay beni yer bitirir küçüklüğümden beri.
  • ahmet kaya hayranı halamın yozgat'a sürgün gönderildiği sene dinlemiştim ilk. "...çok sonra duydum ki, yozgat'ta sürgünde..."
hesabın var mı? giriş yap