yunanca
-
"eski yunanca ve etrüskçenin de ilirya dili ve arnavutça ile dolaysız akraba olduğu yönünde linguistik hipotezler mevcuttur." (vikipedi'den)
kalem sözcüğünün arapçaya yunanca kalamostan geçme olasılığı varmış. (kalem: sazlık yazıcı, divit gibi.)
suser arkadaşıma göre, yarka aslında bulgarca "parlak" demek fakat piliç anlamına da geliyor. ve de piliç kelimesinin de aslı yunanca.
bi sorum daha olacağıdı:
güncel yunancadaki endaksi sözü capito, anladım gibi bir anlamda ya; acaba o da taksis'le ilintili mi? kastettiğinize yaklaşıyorum, geldim gibi. ha bi de büyük usta theo angelopoulos'un taxidi sta kythira (kitera'ya yolculuk) filminin adında taksi var.
agion ile agiosun tam ayrımına eremedim ya, benden umut yok yunancada; siz yolunuza devam edin. agios köy demek gibime geliyor, emin değilim. galiba aslı aziz veya ingilizcesiyle saint olabilir. yunanistan'da trafik tabelalarında köy adlarını ag. diye kısaltıyorlar. agion ise türkçeye geçmiş aya'ya benziyor, yanılmıyorsam agiosun çoğulu. agion ayanoroz/aynaroz'da tam olarak içeriliyor: agion oros.
erciyes adı akça (akçe, gümüş para) anlamındaki yunanca argaios sözcüğünden geliyormuş.. erciyes'in başındaki karla örtülü kısmın gümüşe benzetilmesiyle ad olmuş. etimolojik olarak argentum, arjantin, arjan sözcükleriyle akraba.
arkeologtan tüyo* aldım, yunancada o y harflerinin çoğu ü harfi* olarak okunuyormuş*. nysa (nisa) diyorum, nüsa diyor.
teknik ve bilimde çağlar boyunca geri kalmış olabiliriz. ama dil gücü ve dil yapımızın uygunluğuyla yaşam damarlarımız geniş. dilimiz bir tür parlatıcılı ayna gibi; kıvrak, esnek. bu sayede sözcük hazinesi ingilizceden de geniş şiir ve söylev dili olan farsça kadar derinleşebiliyoruz. dilimizle özellikle sanat, genelde söz sanatlarında geri değiliz. türkiyenin bütün çevre coğrafyası güçlü şiir dilleriyle kaplı: rusça, arapça, farsça, bulgarca, yunanca... ve türkçe de iyi bir şiir dili (bkz: nazım hikmet), edip cansever. ayrıca (bkz: osmanlıca). çaktırmadan sağlam bir alaşım dili, veya üslup dili olan ölü dil osmanlıcayı dünyaya sunduk, hatta ölü müzik, ölemeyen türk sanat müziği de yan armağanı. bunlar aklıma geliverenler, doğruluğunda iddialı değilim, doğru olabilecek argümanlar. (bkz: türkçenin yetersiz bir dil olması/@ibisile)
"birisi, tam taş yığınının ilerisinde, muhteşem bir klasik sadelikle küçük taşları bir araya getirip *fos harflerini oluşturmuştu - "ışık". ne kadar doğruydu." john fowles - the magus
"rastlantı değildir yunanca'dan gelen "katolik" sözcüğünün latince'deki "totalite"nin -ki nasyonal sosyalistler gerçekleştirmiştir- karşılığı olması." theodor w. adorno- minima moralia
"başlangıçta ibranice konuşan bu insanlar babil'in sürgünleri oldukları sırada kaldae dilini, isa'nın yaşadığı yıllarda aramaik dilini, iskenderiye'de yunancayı, ispanya'da önce arapçayı, daha sonra ladino dilini, yani bir ispanyolca-ibranice (aramca) karışımını konuşmuşlardır." arthur koestler - the thirteenth tribe
(ilk giri tarihi: 21.5.2017)
(bkz: yunanistan/@ibisile), yunanya
(bkz: katharevusa), demotikos
(bkz: abracadabra/@ibisile), abraxas
(bkz: the magus/@ibisile)
(bkz: protokol/@ibisile)
(bkz: ephage)
(bkz: mia stigmi)
(bkz: kyrios)
(bkz: varca/@ibisile)
(bkz: mesa/@ibisile)
(bkz: entaxi), endaksi
(bkz: oxi), nai
(bkz: po po)
(bkz: logofet)
(bkz: moutsa), bourani
(bkz: bigadiç/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap