yargılamak
-
yargılamak hükmetmek, hüküm vermek; hüküm gecesi vermek.
"insan belki de başkalarının yüreği hakkında yargıda bulunurken her zaman yanılıyordur." louis-ferdinand celine - voyage au bout de la nuit
["erek" kavramını biz icat ettik: gerçeklikte erek yoktur... kişi zorunludur, yazgının bir parçasıdır, bütüne aittir, bütünün içindedir - varlığımızı yargılayacak, ölçecek, kıyaslayacak ya da mahkum edebilecek hiçbir şey yoktur, çünkü bu, bütünü yargılamak, ölçmek, kıyaslamak, mahkum etmek anlamına gelirdi... ama bütünden başka hiçbir şey yoktur! (...) "tanrı" kavramı bugüne dek varoluş karşısındaki en büyük savdı... bizler tanrı'yı yadsıyoruz, bizler tanrı'nın sorumluluğunu yadsıyoruz: dünyayı böylelikle kurtarıyoruz.] friedrich nietzsche - götzen-dammerung
"hıristiyanlık, ölenin zayıflığını kullanarak vicdanın ırzına geçtiği, ölüm biçimini bile insanın ve geçmişi hakkında değer yargıları oluşturmak amacıyla kullandığı için asla bağışlanmamalıdır!" friedrich nietzsche - götzen-dammerung
(bkz: yargı/@ibisile), eleştirmek
(bkz: yargılama)
(bkz: yargılamayan insanlar)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap