yarar

• kullanılabilir, uygun, gerekli olabilecek gibi sanki...
  
  - gürcan, olm dayıoğlundan kaset aldım iki tane, birinde ajda pekkan in pornosu warmış, ne diyosun ?
  - yaraaarrr !
• kırar, böler, ayırır, arasını açar, oyar anlamlarına da gelir istenirse...
  
  - türkünç, dayı; geçenlerde marifet'in bakkalından birisi yoğurt çalmış, o da taşı almış eline...
  - yarar... dikişlik yapar...
  - yarmış tabii... sonra yakalamış, üzerine abanmış...
  - abanmak ne kelime, mna bile kor, yarar hatta.
• fayda, menfaat, çıkar, istifade gibi anlamları olmasını da engelleyemeyiz;
  
  - okudum mezun oldum, yıllarımı werdim, kel oldum, kuşum söndü, 35 yaşına geldim ama bitti !
  - yararı
• yarmak fiilinin üçüncü tekil şahıs kipine göre çekilmiş hali.
• onuncu nesil çaylak.
• yarar yoktur çıkar vardır.
  
  (bkz: çıkar)
• (bkz: yararlı)
  (bkz: yararcılık)
• menfaat.
  
  hiçbir adımımı kendime yarar sağlamak uğruna atmadım, o adımı atmak istediğim için attım. davudi sesimle şarkı söylerken, hasta bir kediyi arabamla veterinere yetiştirirken, hayattaki ayrıntıları hiçbir zaman kaçırmamaya çalışırken, düzelttiğim metinlerin mükemmele yakın olması için kılı kırk yararak didinirken, balıkçı kahvesinde saatlerce oturup denizi seyrederek binbir şeyi düşünürken, yutarcasına kitap okurken, geceleri içki içerken hep böyle bu. daha bilgili, daha iyi kalpli, daha başarılı, daha paralı, daha hassas, daha mutlu olmak umurumda değil.
  
  umurumda olan, inanmadığım zamanı neleri yaparak geçirmek istiyorsam onları yaparak geçirebilmem. kendim için bir yarar güdüyorsam, işte o sadece bu. kimseye bir zararım yok. istemem, kendime de başka bir yararım olmasın.
• başarı baş ağrısı, yar da yara da yararlı, yarar^* yaralı.
  
  en sevdiğinle yarışırsın^*, o seni yarar, sen onu.
  
  yarmaktan ve devamında yaramaktan yarar. yarak ile akraba olduğu akla gelir mi? karşı kutba savrulan hısımı ise küskü.
  
  parmaklarıyla yemek^* için halk kudret çatalı der. çatalı dalgaya almış olurlar. kendi ezikliklerinin altında kalmamaya da yarar.
  
  "duygulanma, delilik ve her şeyi anlama adına, cinayeti yarar-zarar süzgecinden geçirmiştim. önce althusser'in^* "hareketi"nden söz etmiştim, sonra "kaza"dan, sonra "öldürme"den ve sonuçta, istemeye istemeye, baskı altında "cinayet"e vardım. en büyük fransız marksist filozof karısını öldürmüştü. bu ahlakçılık mıdır? kuşkusuz. bunun için ne yapmalı? bilmiyorum." catherine clement - la putain du diable
  
  (bkz: yaramak), yararlı, yararlılık
• bana en yararlı yarar kenan yarar
  
  akabinde bir de
  (bkz: yaramaz)