• toplumun yapısındaki değişme.
    (bkz: toplum)
    (bkz: toplumsal yapı)
    (bkz: toplumsal kurum)
    (bkz: kültürel yapı)
    (bkz: yapı)
    (bkz: evrim)
    (bkz: modern toplum)
    (bkz: geleneksel toplum)
    (bkz: geçiş halinde toplum)
  • diğer bir değişle kültürel değişme bir toplumdaki maddi araç gerelerde teknolejide, insanlar arası yerleşik ilişki biçimlerini, davranış ölçü ve kurallarını belirleyen değerler düzeni ile kurumlarda gözlemlenen değişmelerdir. (bkz: sosyoloji)
  • anneanne evinde yaşanan değişmedir. herkes, annanenin evindeki değişmenin, bireysel değişmeye bağlı olduğunu sanır. halbuki, büyümeye bağlı olarak yaşanan bir algı değişmesi değildir annane evindeki değişme, tam aksine toplumsal değişmenin (hatta benim örneğimde jeolojik değişmenin de) bir sonucudur, bu değişiklik. annane'nin evi, önceleri, arnavut taşı ile döşenmiş bir sokakta yer almaktadır.* sokağın yukarı başındaki çeşmenin akan suları, arnavut taşları arasından akarak annanenin evinin önüne kadar gelir. evin bahçe kapısının önünde, bu suyun üzerine çocukluğun ilk barajı kurulur, ilk baraj gölü oluşturulur. sonra, toplumsal değişme gereği (modernleşmek için de diyebilirsiniz, belediyemiz işbaşında da) arnavut taşlarının üzerine asfalt dökülür, sokak çeşmesinin dibine mazgal açılır. ne akacak su kalır çeşmenin yalağından *, ne de baraj kuracak arnavut taşları...
  • anneanne evi'nin yaşadığı değişmedir, aynı zamanda. annaanne'nin evi büyük bir bahçe içindedir. önünden geçen sokağın öteki tarafında bir bayır vardır. bayırda bir rum evi yer alır. orada oturan rum doktor, dede daha gençken gitmiştir. annanenin evinin yanında annanenin amcasının evi vardır. aslında iki ev içiçedir, ama sonra hem ev, hem de bahçe ikiye bölünmüştür. sokak tarafındaki odalar annanenin amcasına kalmıştır, bahçe tarafındaki odalar annaneye. annanenin evi dünyanın en sıradışı evidir, bölünme sonrası, annaneye kalan kısımda bir bodrum odası ve onun üstünde de bir misafir odası ile bir yatak odası yer alır. alt kat kerpiçtir, üst kat ahşap. bodrumun duvarları, iki üç yılda bir saman karıştırılmış balçık ile sıvanır sonra da kireçle badana yapılır, misafir odasının tahtaları yürüdükçe gıcırdar. sonra deprem olur, evin bir yerleri yıkılır. yıkılan yerler briket ile yapılır ve ortaya yeni oda çıkar. o oda dayının odasıdır. sonra annane yaşlanınca, bahçeye tuğladan bir oda daha yapılır ve annane o tuğla odada yaşamaya başlar. annanenin bahçesi kocamandır ve üç parçadır. bahçe kapısından girince, beş altı basamak merdiven ile aşağıya inilir. sağ tarafta, önce annanenin amcasının bir odası vardır -camı sonradan örülmüş-, sonra bodrum ve üstünde misafir odası. tam karşıda tuğla oda yer alır. tuğla odanın önünde üç tane kavak vardır. doğduğumda dikilmiş, benimle birlikte büyüyecek. bahçe kapısından tuğla odaya kadar olan kısmın solunda çiçek bahçesi yer alır: çeşit çeşit çiçek, kat kat yapılmış sıraların üstünde, konserve kutularının içinde rengarenk açarlar, aşamüstleri hasır serilir oraya ve komşularla çay içilir. bazen mısır kaynatılır, bazen de keşkek yapılır köşesinde yakılan ateşin üstünde. çiçek bahçesinin yanında çamaşırlık yer alır. burada odun, kömür, çamaşır leğenleri ve çamaşır kazanı vardır. bir de bahçe aletleri. haftada bir kazan çıkarılır, altında ateş yakılır ve çamaşırlar yıkanır o kazanda, bazen komşuların da yardımıyla. arka bahçede ise meyve ağaçları bulunur. ön bahçede briket bir duvar yükselir insan boyu. arka ve yan bahçeler ise, eğer bir evin duvarına denk gelmiyorsa çalı ve saz ile kapatılmıştır. neyse, günler geçen, dayılar evden ayrılır. dede ölür, annane yalnız kalır. çocuklar mirası paylaşırlar. annanenin evi müteahite verilir. müteahit annanenin amcasının evini de alır ve iki tane kocaman apartman yapılır evlerin ve bahçelerinin yerine. toplumsal değişme işte budur. siz buna modernleşme de diyebilirsiniz, ilerleme de...
  • her toplumsal birliğin doğasında var olan değişme, geleneksel olduğu kadar modern olanla da ilintililendirilebilir. kaçınılmaz olan ve süreklilik gösteren değişmenin hızı, toplumdan topluma farklılık gösterir. geleneksel toplumlar karakteri itibariyle daha yavaş gibi görünen bir değişim hattı çizerken, modern toplumlar daha hızlı değişirler. değişmeler toplumda görülen bazı sorunlara çözüm getirdiği kadar başka sorunlara da neden olabilir. bu nedenle bazı toplumlar değişmeye direnç gösterir. ne var ki herakleitos’un meşhur “panta rei” sözünü kanıtlarcasına her toplum ya da topluluk -‘modern’ veya ‘geleneksel’- ne kadar dirense de sonunda değişmenin gücüne boyun eğmek zorunda kalır. değişmenin gerçekleşmesi bazı koşullara ve faktörlere bağlıdır. bu koşullar ve faktörler değişmenin yönünü ve oranını tayin eder. aynı şekilde değişmenin yönü ve oranı da kasıtlı -liderler, kaşifler, reformcular ve baskı grupları tarafından gerçekleştirilen- değişim ile -deprem, kuraklık, sel, ve salgınlar gibi öngörülemeyen doğal felaketler sonucunda gerçekleştirilen- kasıtsız değişime dayanır ve genel olarak, toplumun yapısında meydana gelen bu tip değişmeler, toplumsal değişme kavramıyla açıklanır.

    edit: copy-paste değil, alın teridir.
  • manevi kültürün değişme hızının, maddi kültürde ki değişme hızından yavaş olduğu durumlarda kültürel boşluk oluşur.
    bu da çok çeşitli sosyolojik sonuçlara yol açar.

    (bkz: cultural lag) ,

    (bkz: william fielding ogburn)
  • herbert spencer, bu değişimi organizmacılığa bağlamaktadır. darwin'in evrim teorisiyle benzerlik taşıyan bu görüş, topluma yansıtılması yanlıştır. çünkü toplum doğa bilimleri gibi kontrol altına alınamaz. doğayla ilgili araştırmalar yapılırken parametreler kontrol altına alınabilir fakat toplumu belli ölçek ve parametrelerle sabitleyemeyiz. bu yüzden bu toplumsal değişim anlayışı yanlıştır, sakattır.
    auguste comte'a göre bu değişimi sağlayan ideolojidir. bu görüş çok da yanlış sayılmaz. ideolojiler, fikirler toplumu kolaylıkla yönlendirebilecek, harekete geçirebilecek yapı sistemleri.
    emile durkheim, toplumsal değişmeyi uzmanlaşmış meslek gruplarıyla bağlantı kurarak açıklamış. toplumsal değişmeyi meslekler üzerinden açıklamıştır. toplumsal sınıfı reddetmiş, meslek dayanışmasını ortaya koymuştur. bu dayanışma iki türlüdür. bunlar mekanik ve organik dayanışmalardır. mekanik dayanışma; gelenekseldir, homojendir, iş bölümü anlayışı yoktur. organik dayanışma; modern toplumlarda görünür, iş bölümleri ve uzmanlaşmış meslekler vardır, heterojen bir toplumdur. bu görüş toplumsal sınıfı reddetmektedir, bu yüzden bu görüş yanlış bir görüştür.
    karl marx toplumsal değişmeyi ekonomiye bağlamıştır. ekonomi bir toplumu değiştirmede çok önemlidir.
  • hiç bir toplumsal değişim aniden olmaz, bir birikim sonucu olgunlaşır ve belli bir noktaya gelindikten sonra ufacık bir kıvılcımla tetiklenir. olgunlaşma sürecinde o toplumun tarihinde yaşananlar, bunların halkın üzerindeki piskolojik etkileri, halkın yaşam tarzında sebep olduğu değişiklikler gibi etkenler sürecin gelişim hızını ve sonucunu belirler. bunlar gibi toplumun değişmesine sebep olan faktörler çok fazladır ve değişimi analiz ederken bunların hepsini göz önünde bulundurarak holistik bir yaklaşımla sonuca varılmalıdır.

    ancak değişimin oluşumu doğal yollarla gerçekleştiği sürece sağlıklıdır. bir toplumun yapısı, değerleri zorla değiştirilmeye kalkıldığında bu değişimin benimsenmesi imkansızlaşır ve sonuç olarak ne eskisi gibi kalabilmiş ne de yeni düzene adapte olabilmiş bir ortada kalmışlık oluşur. bu da o toplumu kişiliksizleştirmekten başka bir şey değildir.
  • toplumların yapısında meydana gelen gelişmeleri ifade eder. genellikle iki şekilde olur.
    1- serbest toplumsal değişme: herhangi bir müdahale olmadan, etkileşim ve gelişim sonucunda oluşan değişmelerdir. plan ve program bulunmaz.
    2- müdahale yoluyla toplumsal değişme: değişmeye belli yönlerde ve belli şekillerde müdahale edilen değişmelerdir. iki türlü ortaya çıkabilir.
    a) demokratik planlı değişme: bir program çerçevesinde, baskı kurmadan ve toplumun kabulleneceği şekilde yapılan planlı çalışmalardır.
    b) baskı yoluyla değişme: değişimin zorla yapılmaya çalışıldığı değişimlerdir. kısıtlamalar ve yasaklamalar bulunur. toplumun kabullenmesi zordur. şiddet eylimleri görülebilmektedir.
  • hayatımıza yansımaya fırsat bulamayacak kadar hızlı yaşanan bir değişimden söz edilmesi pek tabi. önceleri bir akım, hadi bunun adı divan edebiyatı olsun. yüzlerce yıl etkisini sürdürmesinin gerekçesi, toplumsal değişimin olağandan yavaş ilerlemesindendi. sosyoekonomik gelişmelerle beraber, son yıllarda değişim o kadar hızlı yaşanıyor ki artık olgular ve olaylar yerini tamamiyle bireylere bırakmış durumda.
    dikta ile yaşanan bir devrim sürecinden bahsetmek mümkün. çin de 3 tane genç, bitcoin kavramını buldu. ve şu an milyarlara tesir etti. gelecek yüzyıllarda belki de daha da erkileyecek.
    değişimi yakalamak ancak ayak uydurup özümseyerek olabilir. özgürlükleri maximize etmemiz gerek. sanayi devriminde olduğu gibi tekrardan treni kaçırmamalıyız.
    21.yüzyıl türk asrı olacaktır.
hesabın var mı? giriş yap