• audrey nifennegger'in romanı - iki çocuklu arkadaşları aşık oluyor ve evleniyor ancak henry’in özelliği var, zamanda yolculuk yapabiliyor. hatta istemeyerek da zaman tünelini cekiliyor.
  • yazarını roman yazma tekniğinden dolayı tebrik etmek istediğim roman.sürekli geçmişe, geleceğe hareket eden bir adam ve onu orada burada bekleyen bir kadın söz konusudur. yapı itibariyle değişik bulduğum roman.
  • türkçe'ye elvan umur tarafından, zaman yolcusunun karısı adıyla çevrilmiş, 533 sayfalık, son derece sürükleyici, bir solukta okunabilecek, mükemmel kurgulanmış, gerçekten harika bir roman. bir tür genetik rahatsızlık sebebiyle aniden ve istemeden kendi yaşamında geçmişe ve geleceğe doğru kısa süreli yolculuklar yapan henry ile karısı clarie arasındaki sıradışı, yer yer çok hüzünlü bir aşk hikayesi.

    "...hayal edebilesin diye, zamanı geldiğinde hazırlıklı olmayasın diye, o zaman olacağı gibi olsun diye, daha fazlasını söyleyemeyeceğim. birbirimizi tekrar göreceğiz. o zamana kadar dolu dolu yaşa. çok güzel olan bu dünyada var olduğunu hisset...hava karardi ve ben çok yorgunum. seni seviyorum, daima...zamanın hiçbir önemi yok..."

    "...beni tekrar gördüğün zaman lütfen lütfen seni daha önce hiç görmemiş olduğumu hatırla. beni gördüğünde sana bir yabancı gibi davranınca sakın şaşırma; çünkü benim için yepyeni biri olacaksın. ve lütfen herşeyi bir anda söyleyerek kafamı karıştırma. acı bana claire..."

    "...bu benim her zaman geldigim yer. zamanin baslangicindan beri. buradan uzaklara gidecegim zaman, o orta nokta olacak. ondan önce ve o andan itibaren her şeyin bittigi. ama simdi askim, buradayiz, su andayiz. diger zamanlar uzakta kaldi."

    yazarı audrey niffenegger'in ilk ve şimdilik tek romanı. niffenneger 1997 yılında başlayıp dört buçuk senede bitirmiş yazmayı. 80 tane yayınevi ile görüşmüş ama kimseler yayınlamaya yanaşmamış. fakat şimdi ödülden ödüle koşuyor, tüm dünyada best seller listesinde yer buluyor.
  • gus van sant'ın yeni projesi bu romanı filme uyarlamakmış.

    http://www.movieweb.com/news/news.php?id=8487
  • bittiğinde salya sümük ağladığım roman
  • seker portakalindan sonra aglaya zirlaya okudugum ilk roman, yaklasik 20 sene gecmis aradan, "time is nothing"... son 50 sayfa sendromunu gozyaslarina bogan duygu somurusu ayni zamanda, ama bu turk filmi seyrederken aglamaktan uslanmayan biri icin ciddi bir iltifat.

    --- spoiler ---
    henry icin butun bir hayat hikayesi bu. dogumuyla baslamayip olumuyle bitmeyen bir hikaye. canli oldugu donemle bitmiyor diyecegim ama derken farkedecegim ki can, hayat, yasam her nasil adlandirirsak adlandiralim zamanla sinirlandirmadigimiz surece tanimlanamiyor. clare icin ise bir ask hikayesi bu. 35 sene boyunca ve 82 yasindayken bir anligina belki sevdigiyle beraber oldugu. kalan hayatiysa, tum aciya ragmen, ondan gelip ona gitmenin verdigi komforlu bir yolculuk olmali. ne de olsa "time is nothing".
    --- spoiler ---

    boyle romantik bir entrymi asagida yazacaklarimla kirletmeyi istemezdim. onun icin romanin verdigi garip sicakliktan kurtulamamis olanlar lutfen devamini okumasin.

    --- spoiler ---
    merak ettigim konu su, eger zamanda yolculuk yaparken yanimiza hicbirsek alamiyorsak mide ve bagirsaklarmizdakilere ne oluyor? clare henrynin ardindan kiyafetlerini topluyor mesela ama hicbir yerde diskisini temizlemiyor. zaten clare gibi ipeksi bir hanimfendiye yakismazdi degil mi? romanin estetigini bozardi. ya da gercekciligini mi arttirirdi? yoksa dump and dumber modunda espriler mi serpistirirdi yazar saga sola. evet evet, romanin estetik kalmasi cok daha iyi ama bazen soru sormak cevap almaktan daha onemlidir.

    bu meraki nereden edindigim ise daha onemli bir soru ve tabi ki tartismak haddime dusmemis ama gene de soracagim. clare 6 dusuk yapiyor cunku bebek zamanda yolculuk yapiyor. peki bu bebek ne zamana kadar annenin bir hucresi sadece ve ne zaman ruh sahibi oluyor. cunku bu varsayimla teknik acidan bakarsak kitaba gore bu genetik bir durum oldugundan yumurta spremle birlestikten sonra, yani zigot durumundayken zamanda yolculuk yapabiliriz. dolayisiyla ta o en basindan beri bir ruhumuz var midir? evet, vardir. ve kurtaj cinayet midir? evet oyledir. (bkz: boyundan buyuk entry girmek)

    burada belirtmeliyim ki bu soruyu sorarken zamanda yolculuk yapmanin sadece insanlarin yaptigi bir eylem oldugunu cani gonulden varsaymisim. oysa birazdan uzerine egildim masanin yok olup, bahcede belirmeyecegini kim soyledi? (bkz: kendi kendini curutmek) (bkz: oh be)
    --- spoiler ---
  • böyle aşk olur mu dedirten kitap...
  • gus van sant'in sinemaya uyarlayacagi roman. 2006'da bekleniyor.

    edit: artik 2008'e. yonetmen de degisti, flight plan ve tattoo'nun yonetmeni robert schwentke. henry'yi eric bana, clare'i rachel mcadams oynayacak.
    yine edit: ne sacma is bu hala bekliyoruz. 2009 sonlari deniyor...
  • benim bile yer yer gözlerimin dolmasına sebep olmuş kitap. yazarın ilk kitabı ve son derece başarılı. kurgu sağlam ve sürükleyici. şiddetle tavsiye edilir, basit bir aşk romanı değildir...
  • amerika'da yayinlanan paperbackinin kapaginda "a soaring celebration of the victory of love over time" yazmis gerizekalilara aldirmayin, guzel bir romandir.
hesabın var mı? giriş yap