paperback

• kitabin arka ve on kapaklarinin, turkiye de genelde oldugu gibi, kartondan olmasi durumu... hardcoverlara gore daha ucuzdur paperback kitaplar - ayni zamanda hafiflik gibi bir avantajlari olsa da, cogu zaman estetik acidan hardcover daha basarilidir...
• sevdiğiniz birine sinirlenildiğinde rahatlıkla milletin kafasına fırlatabileceğiniz birşeydir. hardcover olmadığından dolayı sevdiğinize zarar vermeyecek ve hatta canını acıtmayacaktır.
• orhan pamuk'un son romanı "kar"'ın ucuz olan basımı...diğer "hardcover" modeli 12.000.000 tl^* iken paperback olanı sadece 9.000.000 tl^*...kapakların arasındaki böylesi ciddi bir fark yaratılmış olması, sanki "benim kitabım evladiyeliktir" imajı vermek için gibi^*...
• genelde kitabin once hardcover versiyonu cikar. hele ki uzun suredir beklenen bir kitaptiysa bu, kitap sirketleri ilk etapta para yapma egiliminde olurlar. kucuk butceli okurlar sabirla beklerler ki paperback versiyonu ciksin istedikleri kitabin. hatta butce iyice kucukse biraz daha beklerler, ikinci el almayi tercih ederler.
• ikiye katlamaya,orasini burasini burusturmaya,ustune kahve ve su dokmeye,satir satir cizmeye,yildizlar koyup notlar yazmaya ozel olarak uretilmis gibi duran,raf susu olmaktan cikip,buram buram okunmusluk mertebesine ulasan kitap cesidi.
• yeni bir olly icadı. ollydbg'nin yaratıcısı kağıda yedek alabilen bir program yazmış ve cd, teyp, disket gibi ortamlardan farklı olarak verinin okunabilir olup olmadığını gözle görüyorsunuz. disketin bozuk olup olmadığını ancak okuyucuya takıp öğrenebildiğinizi söyleyen mucit, ayrıca bu kopyaları posta ile gönderebileceğinizi de söylüyor. 600 dpi bir yazıcının yedeklediği veri 900 dpi bir tarayıcı tarafından okunabiliyor. bir a4 sayfasına sıkıştırmadan 500 kb bilgi yedeklenebilirken bu oran sıkıştırmayla 3 mb gibi bir rakama ulaşıyor. ilginç bir icat.
  
  http://www.ollydbg.de/paperbak/index.html
• bir the aluminum group şarkısı. vokaldeki değişiklik bütüne güzel yansımıştır.
  
  i wanna know everything about your life,
  but i’m waiting for the paperback.
  i wanna read all about how i survived,
  but i know that you won’t mention that.
  i’ll read about the person in the restaurant,
  the one you used to crush my heart.
  
  so put it in the pages of your bestseller
  and pass it off as art.
  
  i wanna know everything about your life,
  but i’m waiting for the paperback.
  i wanna read all about how i survived
  but i know that you won’t mention that.
  i’ll read about the person in the restaurant,
  the one you used to crush my heart.
  
  so put it in the pages of your bestseller
  and pass it off as art.
  
  pass it off, pass it off, pass it off,
  pass it off, pass it off, pass it off…
  
  i wanna know everything about your life,
  but i’m waiting for the paperback.
  i wanna read about how i survived,
  but i know you won’t mention that.
  i’ll read about the person in the restaurant,
  the one you used to wreck my heart.
  
  so put it in the pages of your bestseller
  and pass it off as art.
  
  pass it off, pass it off, pass it off,
  pass it off, pass it off, pass it off…
• yabancilarin airport book olarak adlandirdigi kitap turu. genelde romanlardan olusur. kullanimi kolay oldugu icin bu ismi almistir.
• pegasus yayınları tarafından, psikiyatrist ismiyle dilimize çevrilmiş, hiç fena olmayan bir alman polisiyesi. yazarı wulf dorn'un başka kitaplarını da okuma hevesi yaratıyor.
• ingilizce cep boy formatı anlamına da gelebilen ciltsiz kitap türü. ikinci dünya savaşı sırasında herşeyde olduğu gibi kağıt yokluğu nedeniyle kitap üretiminin durması akabinde ikinci dünya savaşından sonra ingiltere'de ortaya çıkmış ve bir devrim yaratmış.
  
  gerçekten bu ecnebilere bayılıyorum. kötü bir durumdan bir çıkış yolu bulup kalıplaşmış şeyleri çok rahat kırabiliyorlar. şuan bize çok basit geliyor olsa da sanırım o dönem öncesi kitaplar ciltsiz düşünülemiyorlarmış.