• aha böyle üç isimli adamların çoğu hollandalı'dır.

    klip yönetmenliğinden sinemaya geçen aha bu tip yönetmen amca, to die for ile piyasalarda boy gösterip, daha sonra good will hunting ile asıl batlamayı yapmış, oscar'lara nail olmuştur, en neticesinde psycho'nun yeniden çewrimiyle hiç edilen bu, belli-belirsiz adamın aile hayatı da wardır, en azından aile içine bırakırsan yaşayabilir.
  • kendine sinema alaninda bir kariyer olusturmadan once resim okumustur. ayni zamanda butun sarisinlari oldurun adli bir muzik grubu vardir.
  • duyumlarimiza gore bu ocak ayinda istanbula gelme olasiligi yuksek olan bir kişi kişilik.
  • my own private idaho ve even cowgirls get the blues gibi tam anlamiyla mukemmel ve dunya degistiren filmler yaptiktan sonra gidip kendini studyolara sattigi icin asla ve asla ve sonsuzlugun sonuna kadar asla affedemeyecegim insan. (bkz: hic utanmiyon mu) (bkz: yazik diil mi) (bkz: harmony korine'i de kendine cevirdin allah seni ne etsin) (bkz: yatagimda yatip gus'a nooldu diye agliyorum)
  • (bkz: elephant)
  • herkes metro duvarlarinda coktan yerini bulmus posterleriyle, elephant isimli bol odullu filminden bahsetmemizi beklerken soyle bir bilgiyi ortaya atmak istiyorum: pink adinda bir kitap kaleme aldi, star oyuncusu narin oglan icin saplantili hisler besleyen bir yonetmenin beynine sokuyor kitap bizi. sorsaniz kendisine, bazi otobiyografik ogeler tasidigini uslu uslu itiraf edecektir hem de. * *.
  • jay and silent bob strike back isimli kevin smith filminde boy göstermiş, "good will hunting 2: hunting time" isimli sallama filmin yönetmeni rolündedir. kendisiyle taşak geçilmesine izin verecek hatta bizzat iştirak edecek derece large bir insan olması takdire şayandır.

    ben affleck: - gus, başlayalım mı? motor demeyecek misin? (unuttum ingilizce ne diyodu şimdi sallamayayım)
    gus van sant: - [para saymaktadır] i'm busy ben, busy...
    ben affleck: - you're a true artist gus.
  • (bkz: gerry)
  • gerry ile hem sundance festivali'nde hem toronto film festivali'nde filmi sonuna kadar izlemeyip cikanlardan olsun, hakkinda ya cok allayan pullayan ya da yerin dibine batiran elestirilerin kaleme alinisi ile olsun, tekrar indie indeed koklerine geri donmus gibi. istanbul'da izleyenler arasina ne kadar kesin bir cizgi cekti bu film daha bilemiyorum, bulundugum koseye * gelmesini bekliyorum sadece merakla gus van sant'in cekmek icin arjantin collerine kadar gittigi bu filmi.
  • kanımca, amerikan bağımsız sinemasının hal hartley ile birlikte en verimli bir kaç yönetmeninden biridir. eşcinsel olmaktan, en yakın arkadaşını uyuşturucuya kurban vermekten ve sosyopatlara karşı duyduğu alışılmışın dışında ilgiden olacak ki, en fazla hayran kitlesine sahip olmasa da, kendisi için "en sadık hayran kitlesine sahip yönetmen" diyebiliriz.

    bi dönem hollywood dişlilerine paçasını sıkıştırmışsa da, bu kötü durumdan sonsuza kadar kurtulduğunu umarak, keyfi bizde kalacak o uçuk filmlere yine onun sinemasıyla kavuşacak, peliküle kazınmış o benzersiz rüyalara yine onun filmleriyle yatacağız.
hesabın var mı? giriş yap