666 entry daha
  • tezer özlü (10 eylül 1942 - 18 şubat 1986)

    güzel bir biyografisi

    kalanlar'da "ben bendim" paragrafı ayrıca etkileyici. anladığım kadarıyla klinik dediği akıl hastanesi. burada kanser tedavisini kastetmiyor muhakkak. kemerle bağlanma, yazarın yatağa deli olarak bağlanması. akıl hastanelerinde "yatağa tespit" denir, özel kayışları vardır. deli gömleğinden daha ileri bir bağlama/denetime almadır. sözünü ettiği, o duruşta sakinlemek zorunda kalmak, bağırıp çağırıp er geç sakinleyen hasta olmak. hem gerçek faşistleri anımsamak hem gelgeç dalgalanmalarla hastanede bakım verenleri faşist algılayışına uyanışları.

    kanser de kişinin kendi kaderinde etkin olduğu, bir tür intihar eşdeğeri sayılabilecek bir hastalık. keza kalp kriziyle ölen arkadaşımın birinde onun krizinin intihar kokuşunu çok bariz hissetmiştim. tezer özlü'ye bir son olarak intihar en az bir kanser kadar uyardı gibime geliyor. hakkında çok az şey bildiğimden savuruyor olabilirim. bilinen intihar girişimi var mı? onun karşısında bu duyguyu yaşayan başkaları da var mı acaba?

    ***
    "sonsöz gibi

    ceset, kokmuş ettir. güzel, ya peynir ne? sütün cesedi. durmadan içeriye girip çıkanlar. her hastanın sayısız iyileştiricisi var. kahvaltıdan sonra akıl verenler, öğle yemeğinden sonra akıl verenler. kente eşlik edenler, bir mağazaya eşlik edenler, ormana eşlik edenler ve her gün burada oturan ve kazak ören sayısız iyileştirici. sayısız ipek, pamuklu ve yünlü kazak örülüyor. karışık iplikle, renkli motiflerle yapılanları da var. kimbilir ne zaman ve hangi amaçla giyilecekler.

    klinikte* beş ya da on yıl geçirenler, mutfak ya da bahçede çalışmaya hak kazanıyorlar.

    geldim. doğru bahçeye koştum. ağzıma üç yaprak verildi, zehirlendiğimi sandım. akşamın yaklaştığının farkına varamadım. sayısız parçalara bölünüşümü, benimle birlikte dünyanın da parçalanışını anımsıyorum. her şey koyu kahverengi. benim sayısız parçam, dünyanın ve evrenin sayısız parçası, dönen hareketlerle yeniden bütünleşti. birinin, bir insanın böyle bir şeyi ancak bir kez yaşayabileceğini söylediğini anımsıyorum. çok acı vericiymiş. ben, kendimi parçalarımla birlikte bir ocağın içinde yeniden buldum. geçmişti. hangi zamandaydım? kaç yaşındaydım? yaşanmış yıllara geri mi dönmüştüm?

    ben bendim. zaman yaşanmış zamandı. birkaç yaşanmış gün de eklenmişti bu zamana. kemerle bağlanmıştım. acılarım vardı, kendi kendimi kemere bağlı olarak iyileştirmek zorundaydım. yanıma yaklaşan herkesi düşmanım olarak görüyordum. onlar dünyaya bunca yıldır acılar veren faşistlerdi. en büyük korkum faşistlerdendi. benim, faşist olarak gördüklerimin faşist olmadığını görmeyi öğrendim. bu deney birşey getirdi mi bana? hayır. yıllardır faşistlerin zulmü altında yaşayan milyonlarca insan var. yüzleri, elleri, gövdeleri başka." tezer özlü - kalanlar

    "aşıkken de yalnızız." tezer özlü

    (bkz: çocukluğun soğuk geceleri/@ibisile)
    (bkz: yaşamın ucuna yolculuk/@ibisile), bir intiharın izinde
    (bkz: yeryüzüne dayanabilmek için)
    (bkz: erden kıral)
89 entry daha
hesabın var mı? giriş yap